Saadet zincirinde Türkiye gerçeği
Bloomberg’e göre, gelişmekte olan ülkelerde piyasa dostu politikalara yönelmenin tetiklediği hız kesti. Analistler, yatırımcılar Türkiye’de ‘yön değişikliğinin’ kalıcılığına yönelik uyardı.
Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan bazı kilit piyasalarda, piyasa dostu politikalara yönelmenin tetiklediği ralli şimdiden yorgunluk belirtileri gösteriyor. ABD merkezli finans ajansı Bloomberg, yıla büyük heyecanla başlayan gelişmekte olan piyasalara (emerging markets-EM) yönelen yabancı portföy girişinin haziran sonunda tersine döndüğünü yazdı. Gelişmekte olan piyasalarda “ortodoks politikalara dönüş” vaadi yabancı yatırım akımlarının yeniden canlanmasına yol açmıştı. Yalnız Türkiye değil bir dizi gelişmekte olan ülkede de (GOÜ) iktidarlar geleneksel ekonomi politikalarına sadık kalma sözü verdiler.
İlk heyecan geçince, vaatlerin havada kaldığı görüldü ve gelişmekte olan bazı büyük piyasalarda ortodoks (piyasa dostu, geleneksel) politikalara yönelmenin tetiklediği ralli şimdiden yorgunluk belirtileri göstermeye başladı. Bloomberg analizine göre, yabancı yatırımcıların soru işaretleri neredeyse hiçbir yerde Türkiye’den daha büyük görünmüyor. ABD ve Batı Avrupa’da gösterge faiz oranları hala yükselirken, yabancı yatırımcıların gelişmekte olan piyasalara para koymaya can attığı kolay para günleri çoktan geride kaldı. Ancak, Mısır ve Türkiye’den, Nijerya ve Arjantin’e kadar birçok piyasada son haftalarda ekonomi politikasını normalleştirme vaadi yatırımcı ilgisini artırdı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeniden seçilmesinin ardından ekonominin dizginlerini rasyonel politikaların savunucularına teslim etti. Yeni söylemi dört nala koşan enflasyon ve yabancı sermaye çıkışından sorumlu tutulan alışılmışın dışında politikalardan normale dönüşün sinyalini veriyor. Ancak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geleneksel politikalara yönelirken ölçülü bir yaklaşım izleyeceğini şimdiden belirtti.
Bloomberg’e konuşan AllianceBernstein’ın Londra merkezli gelişmekte olan piyasa ekonomi araştırmaları direktörü Adriaan Du Toit, “Yatırımcılar reform taahhütlerine şüpheyle yaklaşmalı çünkü gerçek reform zaman ve uzlaşma gerektiriyor. Üstelik, zayıf büyüme ortamında bunları başarmak daha zor” dedi. Dünyanın önemli yatırımcılarına geri kalmış ve gelişmekte olan piyasalardaki finansal enstrümanlar konusunda danışmanlık hizmeti veren Tellimer’in Dubai’deki stratejistlerinden Hasnain Malik’e göre değişim, bazı kısa vadeli yatırımcıların umduğundan daha yavaş. Malik “Uzun vadeli yatırımcılar, Türk varlıklarını yeniden yatırım listesine almayı düşünüyorsa, yön değişikliğinin kalıcılığına yönelik risklere karşı gözlerini dört açmalıdır” diye konuştu.
TL’de kontrollü bir devalüasyon politikasıyla değer kaybı sürerken, yabancı yatırımcıların yüksek kuru fırsat bilerek Türk varlıklarına yatırım yapması bekleniyor. Ancak, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini beklentilerin altında artırmasının ardından yabancı fon girişlerinin beklemeye geçtiği belirtiliyor. TCMB verilerine göre, yabancılar 16 Haziran haftasında 313.4 milyon dolarlık hisse ile 2023’ün en büyük alımını gerçekleştirdi. Yabancıya ait hisse senedi stoku, 16 Haziran itibarıyla 23.1 milyar dolar olurken, borsadaki yabancı payı ise yüzde 29.12 seviyesinde bulunuyor.