Fransa’nın bankacılık devi dolar tahmini yapıp Türk tahvili önerdi
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, 22 Mart 2022'de 'TL şu anda en zayıf durumunda, gideceği yer yok. Vatandaş rahat olsun' dedi, TL o günden beri yüzde 86,9 değer kaybetti. Şimdi halefi Şimşek, 'TL’nin bu saatten sonra kalıcı olarak değer kaybı için bir sebep kalmayacak' dedi. Sonu benzemesin.
Tarih 22 Mart 2022… Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 25 yerel televizyonda yayımlanan “Anadolu Soruyor Programı’nın canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Nebati, “Bunlar bekliyorlar dolar kuru 20, 25, 30 lira olacak. Bilerek yayıyorlar. Niye olsun? Zaten Türk Lirası şu an en zayıf durumunda. Gideceği bir yer yok bir kere. Vatandaş rahat olsun” dedi. Nebati, Türk Lirası’nın en zayıf durumunu yaşadığını söylemesinin ardından, “Yatırımcı niye çıksın. En kötü ihtimalle dövizi sabit devam edecek” diye konuştu.
Nebati’nin bu tarihi konuşmayı yaptığı tarihte dolar kuru serbest piyasada yaklaşık 14,83 liraydı. Üzerinden geçen 1,5 yılı aşkın zaman sonra dolar kurunun geldiği nokta 27,72 lira. Yani Nebati’nin dediği çıkmadı, Türk Lirası dolar karşısında yüzde 86,9 değer kaybetti.
Benzer bir açıklamayı yine bir televizyon kanalına konuşan Nebati’nin halefi Mehmet Şimşek yaptı. “Doların güçlenmesi aleyhimize çünkü euro bazında mal satıp hammaddeyi dolarla alıyoruz” diyen Şimşek, “TL’nin bu saatten sonra kalıcı olarak değer kaybı için bir sebep kalmayacak, reel faiz patikasına girmiş durumdayız” şeklinde konuştu.
“Dış kaynak noktasında önemli mesafe kaydettik, enflasyonu çıpalayacak bir para politikasına geçiş yaptık” diyen Şimşek, aylık bazda enflasyonda ciddi momentum kaybının başlayacağına işaret etti. “Enflasyonda momentum kaybı aylık bazda önümüzdeki birkaç ay içinde başlayacak” diyen Şimşek, “Para politikasında aldığımız tedbirler gecikmeli yansıyacak, baz etkisi var, bu nedenle geçiş dönemi olacak. Esas yıllık bazda kalıcı yüksek dozda dezenflasyon hazirandan itibaren başlayacak” diye konuştu.
Finans dışı reel sektörün net döviz pozisyon açığının 2017 yılında 213 milyar dolara kadar çıktığını, bu sene ise 79 milyar dolara kadar düştüğünü dile getiren Şimşek, “Neredeyse 2000’li yılların başlarındaki seviyeye gerilemiş durumda. Türk lirasının bu saatten sonra kalıcı olarak değer kaybı için bir sebep kalmayacak. Çünkü bugünkü mevduat faizleri iyi. Geriye dönük enflasyondan bahsetmiyorum, geleceğe yönelik enflasyona bakmamız lazım. Reel faiz patikasına girmiş durumdayız” dedi.
Oysa Merkez Bankası’nın eylül ayı piyasa katılımcıları anketi sonuçlarına göre, katılımcıların 2023 yıl sonu dolar/TL beklentisi bir önceki anket döneminde 29,82 TL iken, bu anket döneminde 30,14 TL’ye çıktı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün duyurduğu çalışmayan emeklilere verilecek 5 bin liralık ikramiyeye yönelik olarak da Şimşek, “Bütçe imkanlarını dün sonuna kadar zorladık ve orada önemli sayılacak bir tek seferlik ödeme kararlaştırıldı” dedi. “Emeklilerimiz için bir sözümüz var. Yani memurumuz, işçimiz ve emeklimiz enflasyona ezdirilmeyecekler” diyen Şimşek, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamasında, şöyle dedi:
“En düşük emekli maaşı Aralık 2022’de 3 bin 500 TL idi bugün 7 bin 500 TL. Enflasyon yüzde 65 bile olsa enflasyonun iki katı bir oransal artıştan bahsediyoruz. En düşük memur maaşı da manşet enflasyonun en az iki katı kadar arttı yani reel olarak bizim büyümemizin çok ötesinde, toplumun bütün kesimlerine reel olarak çok büyük ücret artışı yapıldı.”
“Önümüzdeki dönemde tabii ki emeklilerimizi önceliklendireceğiz” diyen Şimşek, “Şunun altını çizeyim, eğer enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye indireceksek, gelirler politikasını da bu hedeflere uygun olması lazım” dedi ve şöyle devam etti:
“Bir süre sonra enflasyonla uyumlu bir artış düzeni olmalı. Çünkü öbür türlü bir sarmala giriyorsunuz. Yüksek artışlar yüksek enflasyon ve burada kazanan yok, belirsizlik artıyor ve iş yapmak zorlaşıyor. Dolayısıyla bu kısır döngüyü kırmamız lazım. Ama bu kısır döngüyü sadece ücret politikalarıyla değil para politikasını rasyonelleştirerek, kamuda tasarrufla da yapacağız.”
Şimşek ayrıca Körfez ülkelerine yaptıkları ziyaretler ve yapılan anlaşmalara ilişkin de açıklamalarda bulundu.
“Bir programın başarılı olabilmesi için dış kaynak sorununu da çözmesi gerekiyor” diyen Şimşek, “Dost ve kardeş ülkelerle ikili diyaloglara girdik. Bunlardan bir tanesi sonuçlandı. BAE ile 50,7 milyar dolarlık çerçeve program biliyorsunuz açıklandı. Bizim önceliklerimize göre o program şekillendi. 27 milyar doları yenilenebilir enerjiye gidecek” dedi.
“Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için, cari açığı azaltmak için en önemli hedefimiz. Bu hedefi yıllara yayabilirdik, içerideki kaynaklarla yapabilirdik” diyen Şimşek, “Bu hedefleri, Türkiye’nin yeşil dönüşümünü öne çekmiş olduk. Niye bunu yapıyoruz, çünkü yakında AB karbon vergisini uygulamaya koyabilir, bizim buna hazırlıklı olmamız, sanayimizi korumamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, “1-2 hafta içinde Abu Dabi, Doha Riyad ve Riyad’ı ziyaret etmeyi planlıyorum. Her ziyaretimizde geniş kesimlerle bir araya geliyoruz” dedi.
“Gitmedik yer bırakmayacağız” diyen Şimşek, “Çünkü bizim derdimiz Türkiye’ye doğrudan yatırımları artırmak. Asya’ya da, yakında Uzakdoğu’ya da gitmeyi planlıyoruz. Bizim istihdama, yatırıma, ihracata, kalıcı kaynağa ihtiyacımız var” diye konuştu.