Güneş enerjisinde bir ilk: Hem insanlara hem hayvanlara hayat verecek
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi alanında ilk ön lisansların verildiğini, böylece 1,5 milyar dolarlık yatırımın sahaya yansıyacağını söyledi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için rekor düzeyde başvuruların ardından ilk ön lisans sürecinin tamamlandığını belirterek, “Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 megavat kurulu gücündeki depolamalı rüzgar enerji santrali (RES) ve güneş enerji santrali (GES) için ön lisans verilmesine karar verdi. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Sektörümüz ve milletimiz için hayırlı olsun” dedi.
Yılmaz, EPDK tarafından hazırlanan ve 19 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yenilenebilir enerji alanındaki elektrik depolama düzenlemesi sonrasında, depolamalı rüzgar ve güneş santrali kurmak için yapılan başvurulara ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Kurulacak depolama tesisleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanılacağını ve bu sayede Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığının da azaltılacağını dile getiren Yılmaz, başvurulara ilişkin şu verileri paylaştı:
“Kurulumuz 12 adet ve toplamda 744 megavat kurulu gücündeki depolamalı RES ve GES için ön lisans verilmesine karar verdi. Sektörümüz ve milletimiz için hayırlı olsun. Bu rakam yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir yatırımın sahaya yansıması demek. Henüz işin başındayız ve bu rakam önümüzdeki haftalarda katlanarak artacak. Bu düzenlememizin hayata geçmesinde bize destek veren başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olmak üzere herkese teşekkür ederiz. Bu yatırımlarla birlikte rüzgar türbini ve güneş paneli üretiminin yanı sıra batarya teknolojilerinin gelişiminde de büyük bir ivme yakalayacağız. Sahaya yansıyan yatırımların istihdama da çok önemli katkısını göreceğiz. Yerli batarya teknolojilerinin gelişimi elektrikli araç sektörünün gelişimini de etkileyecek. Kısaca hem milletimiz hem sektörümüz kazanacak.”
Yılmaz, henüz işin başında olduklarının altını çizerek, “Bu rakam önümüzdeki haftalarda katlanarak artacak. Daha önce de açıkladığımız gibi mevcut kapasite dikkate alındığında 40-45 milyar dolar düzeyinde bir yatırımın önümüzdeki süreçte sahaya yansımasını göreceğiz” diye konuştu.
Depolama tesisleri kurmak için sektörün ortaya koyduğu yatırım iştahının çok değerli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Depolama düzenlememizin yenilenebilir enerjide çığır açacak bir düzenleme olduğunu söylemiştik. Sektörümüzün 270 milyar doları aşan yatırım talebi, bu öngörümüzün doğruluğunu tescillemiş oldu” dedi.
19 Kasım 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ikincil mevzuat değişikliklerinin ardından EPDK, depolamalı elektrik üretimi kapsamında başvuruları almaya başladı. Bu kapsamda depolama tesisi kurmayı taahhüt eden yatırımcılar ‘kuracakları depolama kapasitesi kadar’ rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için Türkiye Elektrik İletim AŞ tarafından herhangi bir yarışma yapılmaksızın EPDK’ye ön lisans başvurusunda bulunabiliyor.
19 Kasım 2022 itibarıyla alınmaya başlanan depolamalı RES ve GES başvuruları kapsamında EPDK’ye 4 bin 369 adet ve toplamda 221 bin megavat kurulu gücünde başvuru yapıldı. Bu başvuruların 113 bin 500 megavatı depolamalı RES başvurusu, 107 bin 500 megavatı ise depolamalı GES başvurusu olarak gerçekleşti.
Yapılan incelemelerin ardından 22 Aralık 2022’ye kadar eksiksiz yapıldığı tespit edilen başvurular, bağlantı görüşlerinin oluşturulması için Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ve ilgili dağıtım şirketlerine gönderildi. Bu başvurulardan olumlu bağlantı görüşü alan başvurular da halihazırda teknik açıdan değerlendirme yapılması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına gönderiliyor. Böylece teknik değerlendirmesi uygun bulunan başvurulara “teminat yeterliliğinin de sağlanması halinde” ön lisans verilebiliyor.
19 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan elektrik depolamalı rüzgar ve güneş santrallerine ilişkin düzenleme, söz konusu santrallerin kesintili kaynak kapasitesinden bağımsız olarak değerlendirilmesi, herhangi bir kapasite tahsis yarışmasından bağımsız olarak bağlantı görüşü oluşturulabilmesi ve rüzgar santralleri için ölçüm zorunluluğunun aranmaması gibi değişiklikleri içeriyor.