Biden bugün Vietnam’da: Çin korkusu tarihin iki azılı düşmanını bir araya getirdi
Bankacılık devleri dünyayı kirleten ve küresel ısınmaya neden olan karbon bombası projelerini yürüten şirketlere geçen yıl 150 milyar dolardan fazla finansman sağladı. Son 6 yılda verdikleri kredi ise 1,8 trilyon dolara ulaştı.
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian’ın araştırması, bankaların geçen yıl dev “karbon bombası” projeleriyle gezegenin tehlikeli boyutlara varan ısınmasını durdurmak için son şansı da yok edebilecek şirketlere 150 milyar dolardan fazla para aktardığını ortaya çıkardı.
Karbon bombaları olarak adlandırılan ve yakıldıkları zaman her biri atmosfere bir gigatondan fazla karbondioksit pompalayabilecek 425 sondaj ve madencilik projesinde yakıldıkları zaman hızla azalan karbon bütçesini dört kez tüketecek kadar kömür, petrol ve gaz bulunuyor. Yeni araştırmaya göre 2016 ve 2022 yılları arasında ağırlık olarak ABD, Çin ve Avrupa’daki bankalar bu projelerin sahibi şirketlere 1,8 trilyon dolar finansman sağladı.
Araştırmada yer almayan Ulusal Kaynakları Savunma Konseyi’nde enerji kampanyası yürüten Shruti Shukla, iklim konusunda söylenenlerle yapılanların birbirinden çok farklı olduğunu belirterek “Fosil yakıt üretimimizi ve fosil yakıtlara verdiğimiz desteği, ister düzenlemelerle ister finansal açıdan olsun, hızla azaltmamız gerekiyor.” dedi.
İlk kez geçen yıl The Guardian ve iş birliği yaptığı diğer gazetecilik örgütleri tarafından akademik bir veri tabanında tespit edilen karbon bombaları, yakıldıklarında gezegeni ısıtan gazları salan en büyük yakıt kaynaklarını oluşturuyor. Data for Good ve Éclaircies adlı iki kâr amacı gütmeyen Fransız kuruluşu ve bazı Avrupa medya kuruluşları, karbon bombalarını işleten şirketleri ve bunları finanse eden bankaları tespit etmek için kamuya açık verileri kullandı.
Bazı projelerle ilgili verilerin eldeki bilgilerle uyuşmadığı, güncel olmadığı görülürken bazılarının da faaliyet durumlarının belirsiz olduğu ortaya çıktı. Ancak araştırmacılar, çoğu Çin’deki kömür madenleri olmak üzere 425 projeden en az 20’sinin 2020’den bu yana çalışmaya başladığından, üç projenin ise durdurulduğundan emin. Araştırmacılar, toplamda şu anda 294 kadar projenin çalıştığını ve en az 128 projenin de devreye girmek üzere olduğunu tahmin ediyor.
Araştırma, 2016-2022 yılları arasında yalnızca ABD’deki bankaların karbon bombası planlayan veya işleten şirketlere yarım trilyon dolardan fazla finansman sağladığını ortaya çıkardı. Karbon bombalarına en büyük finansmanı sağlayan 141 milyar dolardan fazla kaynakla JPMorgan Chase olurken, onu 119 milyar dolarla Citi ve 92 milyar dolarla Bank of America takip etti. Wells Fargo 62 milyar dolarla yedinci en büyük finansör oldu.Ayrıca ilk 10’da ICBC, Bank of China ve Industrial Bank (China) olmak üzere 3 Çin bankasıyla Avrupa’dan da BNP Paribas, HSBC ve Barclays yer aldı.
Kaynağın önemli bölümü fosil yakıtların çıkarılmasına yönelik proje kredileri olarak değil de şirketlere genel kurumsal finansman olarak kullandırıldı. 2022 yılında karbon bombalarının doğrudan ve dolaylı finansmanı tahmini olarak 161 milyar dolara ulaştı.
Planlanan karbon bombalarının hayata geçirilmesi, doktorların, enerji uzmanlarının ve iklim bilimcilerin daha temiz enerji kaynaklarına geçişin acil bir ihtiyaç olduğuna dair giderek artan uyarılarıyla çelişiyor.
2021 yılında Uluslararası Enerji Ajansı, net sıfır emisyon senaryosunda fosil yakıt sondaj ve üretim projelerinin artmaya devam edemeyeceğini gördü. Yakın zamanda Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada, gerçekçi bir karbondioksit azaltımı için tüketilebilecek fosil yakıt miktarı yeniden tespit edildi. Gezegenin sanayi öncesi dönemdeki seviyelerdekinden 1,5 santigrat dereceden fazla ısınmasını önlemek için 2020 ile 2050 yılları arasında kömürde tüketimin yüzde 99, petrolde yüzde 70 ve gazda da yüzde 84 oranında azaltılması gerektiği ortaya çıktı.
Uzmanlar, bu hedeflere ulaşılamaması halinde aşırı hava koşullarının giderek şiddetlenmeye devam edeceği uyarısında bulundu. Bu hedeflere ulaşılması halinde ise, birçok karbon bombasının üstüne çarpı atılması gereken ve finansal sistemi sarsmasından endişe ettikleri varlıklar haline geleceğini belirttiler.
Araştırmada yer almayan Witten-Herdecke Üniversitesi sürdürülebilir finans araştırma görevlisi Jan Fichtner, “Bu da hızla gerçekleşirse, başka bir finansal kriz yaşayabiliriz” dedi.
Bundan kaçınmak için petrol ve gazın kârlılığının ele alınması gerektiğini de söyleyen Fichtner, “Kapitalist bir sistemde kârlılık en önemli konudur. Buna karşı durmayı deneyebilirsiniz, bu mümkündür, ancak bu çok çok zordur.” diye konuştu.
Karbon bombalarını finans eden bankaların araştırma sonuçlarına itirazları da bitmiyor. JPMorgan Chase sözcüsü araştırmaya yanıt olarak enerji sektörü genelinde finansman sağladıklarını, enerji güvenliğini desteklediklerini, müşterilerinin düşük karbonlu geçişlerini hızlandırmalarına yardımcı olduklarını belirterek 2030 yılına kadar yeşil girişimler için 1 milyar dolarlık bir hedefle temiz enerji finansmanını artırdıklarını ifade etti. Sözcüye göre JPMorgan Chase küresel emisyonların çoğunu oluşturan altı sektörde 2030 emisyon yoğunluğunu azaltma hedeflerine ulaşmak için pragmatik adımlar atarken, dünyanın enerji ihtiyaçlarını güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde karşılamasına yardımcı oluyor.
Karbon bombalarına finansman sağlayan bankalardan HSBC’nin sözcüsü ise “Net sıfıra geçişi desteklemek ve enerjide çeşitlenmelerine ve karbonsuzlaşmalarına yardımcı olmak için müşterilerimizle etkileşim kurmak bizim için temel bir önceliktir. Finanse ettiğimiz şirketlerin emisyonlarını 2050 yılına kadar net sıfıra getirmek için çalışıyoruz.” dedi.
Barclays, 2020’den bu yana yüzde 32’lik azalma sağladığı enerji de dahil olmak üzere yüksek emisyonlu beş sektörde finanse ettiği şirketlerin emisyonlarını azaltmak için 2030 hedefleri belirlediğini açıkladı. Banka sözcüsüne göre Barclays 2050 yılına kadar net sıfır banka olma hedefiyle uyumlu şekilde düşük karbonlu teknolojilerini, altyapıyı ve kapasiteyi ölçeklendirerek karbon yoğun faaliyetlerini azaltıp düşük karbonlu bir iş modeline geçen müşterileriyle birlikte çalışarak en büyük farkı yaratabileceğine inanıyor.
BNP Paribas, 2021 yılında fosil yakıtlardan çekilme kararını “güçlü bir şekilde pekiştirdiğini” ve 2030 yılına kadar enerji sektörüne yönelik finansmanın yüzde 80’ini düşük karbonlu kaynaklara kaydırmayı hedeflediğini söyledi. Banka sözcüsü “BNP Paribas fosil yakıtlar konusunda sayfayı kapatıyor ve kaynaklarını düşük karbonlu enerjiler için seferber etmeye odaklanıyor. Ancak analizler bu politikanın 2016 ile 2022 arasındaki dönem için geçerli olmadığını gösteriyor. Nitekim BNP Paribas, 2023 yılında petrol ve gaz politikasını 2023 yılında şu taahhütle güncelledi:
”BNP Paribas, finansman yöntemleri ne olursa olsun artık yeni petrol ve gaz sahalarının geliştirilmesine yönelik herhangi bir finansman (kredi ve tahvil) sağlamayacaktır.”
Wells Fargo, ICBC, Bank of America ve Citi yorum yapmayı reddetti. Bank of China ve Industrial Bank (China) ise yorum talebine yanıt vermedi.
Guardian geçen yıl karbon bombalarını ortaya çıkardığında, bilim adamları küresel ısınmayı 1.5C’de tutma şansını yarı yarıya azaltmak için kalan karbon bütçesinin yaklaşık 500 gigaton karbondioksit olduğunu düşünüyorlardı. Ancak pazartesi günü, önde gelen iklim bilimciler bu rakamın sadece 250 gigaton olduğunu tespit ettikleri bir güncelleme yayınladılar. Karbon bombaları ömürleri boyunca 1.000 gigatondan fazla karbondioksit salabilir. Bu da hedefe ulaşmanın ilk başta düşünüldüğü kadar zor olmadığını gösteriyor.