Mayısta ihracat zirve yaptı, dış ticaret açığı da hızlı düştü
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) temmuzda üst üste beşinci ayda azalarak 47,2'ye geriledi ve sanayide belirgin yavaşlamayı gösterdi. Yeni siparişlerde ve istihdamda son 20 ayın en sert düşüşü görüldü.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Temmuz 2024 Türkiye İmalat Satın alma Yöneticileri Endeksi (PMI) ve İSO Türkiye Sektörel PMI Anketi sonuçları ekonomide başlayan yavaşlamanın imalat sanayiinde daha da belirgin hale geldiğini gösteriyor. Haziran ayında 47,9 olan manşet PMI temmuzda üst üste beşinci ay azalarak 47,2 seviyesine geriledi ve imalat sanayisinin faaliyet koşullarında belirgin bir yavaşlama olduğunu ortaya çıkardı. Yeni alınan siparişlerde Kasım 2023 ile aynı oranda olmak üzere son 20 aylık dönemin en sert düşüşü görüldü. Yeni siparişlerdeki yavaşlamayla birlikte istihdam seviyeleri de düşüş gösterdi. Çalışan sayısındaki düşüş son 21 ayın en yüksek hızına ulaştı. Sektördeki yavaşlamaya rağmen personel yetersizliği de üretimi olumsuz etkilemeye devam etti.
Ankette eşik değer olan 50’nin üstünde ölçülen tüm rakamlar sektörde iyileşmeye işaret ediyor. Üst üste beşinci kez azalarak 47,2’ye inen manşet PMI durumun pek de iç açıcı olmadığını gösteriyor.
İmalat sanayii sektörünün performansındaki bozulmada zorlu piyasa koşulları nedeniyle yeni siparişlerdeki keskin düşüş belirleyici oldu. Yeni alınan siparişlerde Kasım 2023 ile aynı oranda olmak üzere son 20 aylık dönemin en sert düşüşü gözlendi. Benzer şekilde yeni ihracat siparişlerinde de yılın üçüncü çeyreği daha belirgin bir yavaşlama ile başladı. Yeni ihracat siparişlerinde pandeminin başladığı 2020 Mart ayından bu yana en sert yavaşlama gerçekleşti. Talep koşullarındaki zayıflık imalatçıların üretim düzeyini aylık bazda üst üste dördüncü kez azaltmasına yol açtı ve bu azalış Kasım 2022’den bu yana en yüksek oranda gerçekleşti.
Yeni siparişlerdeki yavaşlamayla birlikte istihdam seviyeleri de düşüş gösterdi. Öte yandan istifalar ve emekliye ayrılmalar da bu gelişmede etkili oldu. Çalışan sayısındaki düşüş son 21 ayın en yüksek hızında ölçüldü. Girdi maliyetleri, ham madde ve petrol fiyatlarındaki yükselişin yanı sıra Türk Lirası’nın dolar karşısındaki zayıflığının da etkisiyle temmuzda keskin bir artış kaydetti. Enflasyon oranları girdi maliyetlerinde olduğu gibi nihai ürün satış fiyatlarında da haziran ayına göre yükseldi. Bununla birlikte satış fiyatlarındaki artış nispeten hafif gerçekleşti. Hammadde teminindeki güçlükler ve yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle tedarikçilerin teslimat süreleri artmaya devam etti. Satın alma faaliyetleri ise belirgin şekilde azaltıldı ve söz konusu azalış Kasım 2022’den bu yana en belirgin düzeyde kaydedildi. Ayrıca girdi ve nihai ürün stok seviyelerinde de düşüş gözlendi.
Anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker şunları söyledi:
“Talep koşullarının zorlayıcı olmaya devam ettiği temmuz ayı verileri Türk imalatçıları açısından bir rahatlama belirtisi sunmadı. Aksine, yılın ikinci yarısına girilirken talep, üretim ve istihdamın haziran ayına göre daha yüksek oranda azalması sektör üzerindeki baskıların yoğunlaştığına işaret ediyor. Bu bağlamda firmalar, koşullarda iyileşmenin yakın zamanda başlaması beklentisi içerisinde olacak.”
İSO Türkiye Sektörel PMI raporuna göre takip edilen on sektörün tamamında yeni siparişler yavaşladı. Üretimde ise giyim ve deri ürünleri haricindeki tüm sektörlerde daralma oldu. Bu gelişmelerin sonucunda istihdam ve satın alma faaliyetleri de yaygın şekilde düştü. İmalatçılar talep koşullarındaki zayıflığa bağlı olarak girdi alımlarını azaltırken sektörlerin çoğunluğunda girdi maliyetleri temmuzda daha hızlı artarak haziran ayındaki tabloyu tersine çevirdi.
Türkiye Sektörel PMI raporu üçüncü çeyreğe girilirken imalat sanayi sektörünün genele yayılı bir talep zayıflığı ile karşılaştığına işaret etti. Yeni siparişler son dokuz ayda ilk kez olmak üzere takip edilen on sektörün tamamında yavaşlama gösterdi. Üretimde ise giyim ve deri ürünleri haricindeki tüm sektörlerde daralma yaşandı. Bu gelişmelerin sonucunda istihdam ve satın alma faaliyetleri de yaygın şekilde düşüş kaydetti. Öte yandan haziran ayında gevşeme gösteren enflasyon oranları temmuzda yeniden artış sinyali verdi.
Yeni siparişlerde genele yayılı yavaşlama kaydedilirken en sert gerileme elektrikli ve elektronik ürünlerde gerçekleşti. Bu sektörün yeni siparişleri yaklaşık iki yıllık dönemin en sert düşüşünü kaydetti. Yeni siparişlerde en hafif ivme kaybı ise gıda ürünlerinde görüldü. Türk imalatçıları yurt dışından yeni sipariş almaya yönelik çabalarında ise nispeten daha iyi performans sergiledi. Makine ve metal ürünleri öncülüğünde üç sektörün yeni ihracat siparişleri büyüme kaydederken en sert düşüş giyim ve deri ürünleri ile gıda ürünlerinde kaydedildi.
Toplam yeni siparişlerin yavaşlamasıyla birlikte firmalar temmuz ayında genel olarak üretimlerini azaltma yoluna gitti. Sadece giyim ve deri ürünlerinde üretim artışı görülürken en belirgin daralma elektrikli ve elektronik ürünler sektöründe ölçüldü. Benzer şekilde temmuzda on sektör içerisinden yalnızca biri (gıda ürünleri) istihdamını artırırken çalışan sayısında en hızlı azalış ise giyim ve deri ürünleri sektöründe gerçekleşti.
İmalatçılar talep koşullarındaki zayıflığa bağlı olarak girdi alımlarını da azalttı. Satın alma faaliyetleri tüm sektörlerde düşüş gösterirken en keskin yavaşlama metalik olmayan mineral ürünlerde görüldü.
Sektörlerin çoğunluğunda girdi maliyetleri temmuzda daha hızlı artarak haziran ayındaki tabloyu tersine çevirdi. En yüksek girdi fiyatları enflasyonu kara ve deniz taşıtları firmalarında gözlenirken en düşük oranlı artış ana metallerde kaydedildi. Ancak bu sektörde dahi girdi maliyetlerinin belirgin bir şekilde artması dikkat çekti. Haziran ayında üç sektörün satış fiyatlarını düşürmesinin ardından temmuz ayında tüm sektörlerde artış kaydedildi. Girdi maliyetlerindeki görünüme paralel olarak nihai ürün fiyatlarında da en yüksek enflasyon kara ve deniz taşıtları sektöründe gerçekleşti. Satış fiyatlarındaki en sınırlı artışlar ise gıda ürünleri ve tekstil ürünlerinde ölçüldü.