İktidardakiler de ekonomik krizin geldiğini görüyor
Yüksek fiyatlar, yüksek faiz oranları ve işsizlik endişeleri nedeniyle yaklaşık bir yıl içinde 131 bin 200 kişi Yeni Zelanda'dan göç etti. Ekonomistlere göre kaliteli işlerin eksikliği göçü hızlandırıyor ve bu yakın zamanda duracak gibi de değil.
Bir zamanlar dünya tarafından güzel ve ilerici bir güvenli liman olarak tanınan Yeni Zelanda’nın zayıf ekonomisi birçok vatandaşını ülkeyi terk etmeye itti. Hükümet yüksek fiyatlar, yüksek faiz oranları ve artan işsizlik nedeniyle haziran ayına kadar geçen 12 ay içinde 131 bin 200 kişinin ülkeyi terk ettiğini açıkladı. Bunların yaklaşık 80 bin 200’ü vatandaş ve bu rakam pandemi öncesi Haziran 2019’da sona eren yıla kıyasla neredeyse yüzde 70 daha yüksek.
Yeni Zelanda’nın moda perakende sektöründe yönetici ve alıcı olarak çalışan 32 yaşındaki Wilson Ong birçok arkadaşının ülkeyi terk ettiğini belirterek kendisinin de onlara katılmayı planladığını söylüyor. Ong “Benim için kilit faktör işlerin kalitesi. Yeni Zelanda’da iş fırsatları ve iş deneyiminde kazanabilecekleriniz açısından kendinizi sınırlı hissediyorsunuz” diyor. Ong 2020’de İngiltere’ye taşınma planlarını ertelemiş ve pandemiyi beklemek için daha güvenli gördüğü Yeni Zelanda’da kalmaya karar vermişti. Covid dönemi ücret desteklerinden yararlandı ve daha sonra ülkenin en büyük şehri Auckland’daki eski işine geri döndü.
Bu arada ülke ekonomisi durgunluğa girip çıkarken Ong kendi sektöründeki ücretlerin durgunlaştığını ve ekonomik olarak pandemi öncesine göre daha kötü durumda hissettiğini söyledi. Şu anda çeşitli ülkelerde iş arayan Ong “Bence kötü bir ekonominin özelliği, hayat pahalılığına göre ücretlerinizi yükseltme fırsatının olmaması” diye konuşuyor.
Genç Yeni Zelandalıların yurtdışında deneyim kazanma arayışları uzun zamandır vardı, ancak Covid-19 nedeniyle uygulanan katı kısıtlamalar pek çoğunun seyahat planını ertelemesine neden olmuştu.
Yeni Zelanda’daki ASB Bank’ın baş ekonomisti Nick Tuffley pandeminin ardından yaşanan çalkantılı ekonomik toparlanmanın Y ve Z kuşağını ülkeyi terk etmeye iten bir “teşvik faktörü” olduğunu belirterek “Zor bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Hükümet istatistiklerine göre haziran ayı itibariyle son bir yılda Yeni Zelanda’dan göç edenlerin yüzde 50’sinden fazlasını 20 ila 39 yaş arasındaki kişiler oluşturuyor, en büyük grup da 25 ila 29 yaş arasındakiler.
Yeni Zelanda Ekonomik Araştırma Enstitüsü Başekonomisti Shamubeel Eaqub “Son bir buçuk yıldır Yeni Zelanda ekonomisi yavaşlıyor ve özellikle en genç nesiller için iş kayıpları başlıyor. İş piyasası düzelene kadar göç dalgasının durmasını beklemiyorum” dedi.
Pandeminin başlarında Yeni Zelanda hükümeti Covid’i ortadan kaldırmak amacıyla ülkeye gelenler için sıkı tecritler ve 14 günlük zorunlu bir yönetilen izolasyon uyguladı. Yönetimli izolasyon uygulanmadan önce dönemin Başbakanı Jacinda Ardern, verilen ücret teşvikleri nedeniyle 20 Mart-9 Nisan 2020 tarihleri arasında yaklaşık 40 bin gencin evlerine döndüğünü ve bu rakamın ülke genelinde mevcut tüm otel odalarından daha fazla olduğunu söyledi. Yeni Zelanda daha sonra virüsü uzun süre ortadan kaldıran ve düşük ölüm oranlarına yol açan hızlı pandemi müdahalesi nedeniyle övgüler aldı.
Ancak bu destekler bitince pandemide kapanan birçok küçük işletme bir daha açılmadı. Bu arada sürekli yüksek seyreden enflasyon ülkedeki yaklaşık beş milyon tüketicinin satın alma gücünü azalttı.
Haziran 2022 çeyreğinde Yeni Zelanda’nın yıllık enflasyon oranı yüzde 7,3 ile son otuz yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu oran 2024 Haziran çeyreği itibariyle yüzde 3,3’e gerilemiş olsa da, Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın yüzde 1 ile yüzde 3 arasındaki orta vadeli hedef aralığının üzerinde seyretmeye devam ediyor.
CoreLogic’in verilerine göre, ülkenin konut satın alınabilirliği – maaşlara kıyasla kiralar ve ipotekler- yüksek kalmaya ve konut satın alınabilirliği uzun vadeli ortalamalardan daha kötü olmaya devam etti.
CoreLogic NZ Baş Emlak Ekonomisti Kelvin Davidson ağustos ayında yaptığı açıklamada ipotek ödemeleri için gereken gelir payının son üç yılda yüzde 53 ile yüzde 57 aralığında seyrettiğini söyledi.
Veriler komşu Avustralya’nın Yeni Zelanda’dan göç edenlerin en sık gittiği yer olduğunu gösteriyor. Komşuda ekonomi daha iyi olmakla kalmıyor, Avustralya hükümeti gençlerin özel bir vizeyle taşınmasını da kolaylaştırıyor. Temmuz 2023’ten bu yana Avustralya’da en az dört yıl yaşayan Yeni Zelanda vatandaşları doğrudan vatandaşlık başvurusunda bulunabiliyor.
Avustralya hükümeti ayrıca kamu sektörüne genç işçileri de alıyor. Yerel basına göre Avustralya geçtiğimiz aylarda Yeni Zelanda Herald gazetesine tam sayfa ilan vererek genç polis memurlarına “daha sıcak günler ve daha yüksek maaşlar” vadetti.
İşe alım şirketi Hays’in Yeni Zelanda ve Avustralya için yakın zamanda hazırladığı bir maaş rehberi, çok çeşitli sektörlerdeki pozisyonların Avustralya’da önemli ölçüde daha yüksek ücretlendirildiğini ortaya koyuyor. Örneğin bir inşaat ustabaşısı yani bir ekipten sorumlu bir esnaf Sidney’de Auckland’a kıyasla yüzde 60 daha fazla kazanabiliyor.
ASB Bank’tan Tuffley’e göre Yeni Zelanda’daki inşaat sektöründeki yavaşlama Yeni Zelanda’nın inşaat işçilerini ve mühendislerini Avustralya gibi yerlere kaptırmasına yol açtı. Tuffley “Yeni Zelanda’da üniversite eğitimi almış ve dünyanın başka bir yerine gitmek isteyen insanların becerilerini de potansiyel olarak kaybediyoruz” diyor.
Shamubeel Eaqub’a göre beyin göçü ve vasıflı işçi kaybına ilişkin artan endişelere rağmen Yeni Zelanda’nın ekonomik koşullarını iyileştirmek için kısa vadede yapabileceği çok az şey var.
“Bence [ekonomi] iyiye gitmeden önce daha da kötüye gidecek” diyen Eaqub suçu kısmen Yeni Zelanda’nın Covid sonrası yüksek faiz oranları gibi tüketici ve iş harcamalarını kısıtlayan bir dizi politika hamlesine atıyor. Yeni Zelanda Merkez Bankası geçen ay faiz oranlarını 25 baz puan indirmiş olsa da Eaqub ekonominin 2025 yılına kadar tepki vermeye başlamasının pek olası olmadığını söylüyor.
Ülkenin siyasi sarkacı geçen ekim ayında son on yılların en muhafazakâr hükümetinin iktidara gelmesiyle sağa doğru sallandı. Merkez sağ Ulusal Parti, Ardern’in İşçi Partisi hükümeti tarafından uygulanan ve ülkeye dünya çapında liberaller arasında önemli bir sosyal itibar kazandıran ilerici politikaları tersine çevirdi. Ulusal Parti ayrıca tasarruf amacıyla kamu sektöründe geniş çaplı personel kesintileri uyguladı ve özel sektörde sermaye harcamaları ve yatırımlarda azaltmaya gitti. Eaqub, “Kemer sıkma politikası uyguluyoruz ve bunun sonucunda ekonomi oldukça ağır bir darbe aldı” diyor.