Depremzede şimdi de su baskınlarıyla uğraşıyor: Ortak talep ‘sızdırmayan konteyner’
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, depremin faturasını 104 milyar dolar olarak açıklamıştı. Faik Öztrak yaptığı açıklamada bu miktarın 126 milyar dolar olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Başkanı Feridun Bilgin, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale ve Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir; İzmir’de İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ne katıldı.
CHP Sözcüsü Öztrak, burada yaptığı konuşmada depremin faturasını 126 milyar dolar olarak açıkladı ve Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın açıkladığı miktarla arasındaki farka dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, depremin faturasını 104 milyar dolar olarak açıklamıştı.
Öztrak konuşmasında şunları söyledi:
“Ülkemiz, 200 yıllık modernleşme, 150 yıllık anayasa, 100 yıllık cumhuriyet, 77 yıllık çok partili demokrasi tarihimizin en buhranlı günlerinden geçiyor. Hem devlet yönetiminde hem de ekonomide derin ve iç içe geçmiş krizler yaşıyoruz. Yaşadığımız deprem felaketi, devlet yönetimindeki krizi daha da görünür kıldı. İnsanlarımız 48 saat boyunca, enkazın altında bir başına kaldı. Afet dendiğinde, ilk akla gelen kurumlarımız, seferber edilmedi. Askerlerimiz enkazın başına ilk anda gidemedi. Kızılay, depremde çadır kurmak yerine, çadır satmakla meşgul oldu. 50 bin yurttaşımızı kaybettik. Deprem sadece beşerî değil çok ciddi maddi kayıplara da neden oldu. Bizim hesaplarımıza göre depremin ülkemize faturası beşerî sermaye kaybı dâhil 126 milyar dolar. Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na göreyse 104 milyar dolarlık bir maddi kaybımız var. 20 yıllık yönetimin devlette yaptığı tahribat doymak bilmeyen rant iştahı milletimizin can güvenliğini bitirdi.
Çok ama çok yorulduk. Tüm ülke olarak bir nefeslenmeye rahatlamaya çok ihtiyacımız var. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yüz yıl önce İzmir İktisat Kongresi’nde söylediği gibi ‘Milletin uğradığı bu üzücü durumun bu düşkünlüğün sebeplerini arayacak olursak bunu doğrudan doğruya devlet kavramında buluyoruz’. Evet! Bugün içinde bulunduğumuz durumun en önemli nedenlerinden biri de adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube bir sistemin devlet yönetiminde neden olduğu ağır krizdir.
Bundan ülkemizi çekip çıkaracak Millet İttifakı’nı meydana getiren altı siyasi partinin hazırladığı somut hedefleri, reformları, politikaları ve projeleri içeren Ortak Politikalar Mutabakat Metnini 30 Ocak 2023 tarihinde kamuoyuna açıkladık. Bugün de burada sizlerin huzurunda bu politikaları ana hatlarıyla ele alacağız.”
Millet İttifakı’nın mutabakat metnine deprem revizyonu
Bu arada Murat Sabuncu, T24’te kaleme aldığı köşe yazısında Millet İttifakı’nın mutabakat metnini deprem sonrası revize ettiğini; yeni metinde 100 milyar dolarlık yeni kaynak ihtiyacı için başta imar rantı, yeni vergi hedefleri olduğunu belirtti. Sabuncu, yazısında şu ifadelere yer verdi:
- Yapılan tahminlere göre deprem 100 ile 150 milyar dolarlık bir kayba-finansman ihtiyacına yol açtı. Yani seçim sonrası zaten zor durumdaki ekonomi için ek -yeni kaynak bulunmak zorunda. Kamuda israfı bitirme, yurtdışından ‘hukuka dönülmesiyle yeniden yatırımın gelmesi’ gibi umutlar olsa da bunun daha ötesinde bir kaynak gerekiyor. Kaynak yollarından birini DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı ‘imar rantlarının vergilendirileceğini’ söyleyerek gösterdi. İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz da detaya girmeden ‘sermayenin vergilendirilmesinden’ bahsetmişti.
- Bu arada Millet İttifakı finansman konusunda ‘dış kaynaklı programlara-istikrar reçetelerine’ kapalı. Bunu iki farklı isim ifade etti. Biri CHP Sözcüsü Faik Öztrak şöyle dedi: Yerli ve milli çözümler uygulayacağız. Bilge Yılmaz da aynı konunun altını çizip ‘istikrar programı dışarıda herhangi bir kurum eliyle değil içeride oluşacak’ diye konuştu.