Oxford: Yeşil enerji 5 yılda AB’de Rus gazının yerini alabilir
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, dün Japonya'da buluşan en büyük yedi ekonomiyi oluşturan G7 liderlerine enerji güvenliğini sağlarken küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak amacıyla temiz enerji dönüşümünü hızlandırmak için atılması gereken adımları anlatacak.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, dün Japonya’da bir araya gelen dünyanın en büyük yedi ekonomisini oluşturan G7 liderlerine enerji güvenliğini sağlarken küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak amacıyla temiz enerji dönüşümünü hızlandırmak için atılması gereken adımları anlatacak.
Bu yıl başkanlığını Japonya’nın yürüttüğü ve Hiroşima kentinde düzenlenen G7 Liderler Zirvesi’ne ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Kanada ve İtalya liderleri katılıyor. Dün başlayan ve 21 Mayıs’a kadar sürecek zirveye G7 ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği (AB), Endonezya, Hindistan, Güney Kore, Avustralya ve Vietnam da davet edildi.
IEA’nın paylaştığı bilgilere göre, ev sahibi Japonya Başbakanı Kişida Fumio’nun davetiyle zirveye katılan Birol, G7 liderlerine değişen jeopolitik dengeler ışığında enerji güvenliğinin artan önemi konusunda mesajlar verecek. Fatih Birol, enerji güvenliğini sağlarken küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için temiz enerji dönüşümünün nasıl hızlandırılabileceğini ve atılması gereken adımları anlatacak.
1975’ten bu yana ekonomik politikaları ve güncel konuları ele almak için her yıl bir ülkenin ev sahipliğinde düzenlenen G7 Liderler Zirvesi’nin bu yılki gündeminde, 15. ayına giren Rusya-Ukrayna Savaşı, Moskova’ya yönelik yaptırımlar, enerji güvenliği, yüksek enflasyon ve Çin ile ilişkiler en önemli maddeler olarak öne çıkıyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, G7 Liderler Zirvesi’nin küresel ekonomi ve ticarette iş birliği konulu oturumda konuştu. “Bütün jeopolitik zorluklara rağmen temiz enerjiye geçiş hızlanıyor” diyen von der Leyen, bu dönüşüm büyüme için önemli fırsatlar sunduğunu belirtti. Von der Leyen, “Avrupa’da temiz üretim sistemini güçlendirmeye odaklanacağız” diye konuştu. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın 2019 yılında açıklandığını ve burada önceliğin yenilenebilir enerji yatırımlarının hızla yaygınlaştırılması olduğunu anımsatan von der Leyen, şimdi yenilenebilir enerji ürünlerinin tedarikine odaklanmaları gerektiğini vurguladı. Von der Leyen, bu çerçevede yenilenebilir alanda yeterli üretim kapasitesine nasıl ulaşılacağı, teknolojiye ve kritik hammaddelere erişim sağlanması gibi konulara yoğunlaştıklarını anlattı.
G7 ve diğer ülkelerin salınan karbon miktarıyla atmosferden temizlenen miktarın birbirine eşit olması anlamına gelen “net sıfır” dönüşümdeki fırsatlardan yararlanmak istediğine işaret eden von der Leyen, “Temiz teknoloji yarışı birlikte daha hızlı ve daha ileriye gitmek için bir fırsattır” diye konuştu.
G7 ülkeleri arasındaki rekabetin birbirine zarar vermemesi ve ilave üretim kapasitesi ortaya çıkarması gerektiğini vurgulayan von der Leyen, iklim hedeflerine ulaşmak için küresel temiz teknoloji üretim kapasitesinde neye ihtiyaç duyulduğunu birlikte değerlendirmeleri gerektiğini anlattı.
Von der Leyen, temiz teknoloji üretim kapasiteleri kurulması için ortak hedefler koyulabileceğini söylerken “Temiz teknoloji sektörlerimize açık ve öngörülebilir bir iş ortamı sağlamamız gerekiyor” dedi ve G7 içinde üretimin nasıl desteklendiği konusunda şeffaflık olması gerektiğini belirtti.
Von der Leyen, adil rekabet konusunda endişeler olduğunu, bu endişeleri ele almanın yollarını bulmaları gerektiğini, AB ve ABD’nin bunun için çeşitli diyalog sistemleri kurduğunu hatırlattı.
“Temiz teknolojide iş birliği için yeni yapılar kurmalıyız” diyen ve G7 ülkelerinin kendi aralarında ve diğer güvenilir ortaklarla daha fazla yeşil ittifaklara ihtiyaç duyduğunu anlatan Von der Leyen, G7 toplantısında Kritik Hammaddeler Kulübü’nü de ileriye taşımak istediğini sözlerine ekledi.