Kuzey Kore’nin füzeleri ve Güney’i ‘düşman’ ilan etmesi ne anlama geliyor?
Güney Kore'de genç işçiler haftalık çalışma saatlerinin fazlalığından ve sürekli mesaiye kalmaktan şikayetçi. Öyle ki bu sisteme başkaldırdıkları için 'MZ kuşağı' olarak adlandırılıyorlar. MZ kuşağının şu anki en büyük düşmanı ise hükümetin empoze etmek istediği haftalık 69 saat çalışma planı.
Güney Kore dünyanın en uzun çalışma saatlerine sahip ülkelerinden biri. Bu durum ülkenin hızlı ekonomik büyümesinin bir sonucu olarak görülüyor. Geçmişte insanlar iş güvencesi ve garanti gelir sağladığı için emekli olana kadar tek bir şirkette çalışmış, buna da sıklıkla uzun çalışma saatleri ve şirkete adanmışlık beklentisi eşlik etmişti. Ancak bu durum değişmek üzere.
Başkent Seul yakınlarında büyük bir ilaç firmasında çalışan 35 yaşındaki Lee Sang Hyuk, İngiliz gazetesi The Guardian’a mesai kültürünü anlatırken, “Tatillerde ve hafta sonları çalışmak rutinim haline gelmişti. Aşırıya kaçan çalışma saatleri sebebiyle hayatımın ve sağlığımın giderek kötüleştiğini fark ettim. Enerjim kalmadı ve kişisel ilişkilerimi ihmal ettim” dedi.
Uzun saatler masa başında oturmaktan sırt ağrılarının baş gösterdiğini, endişeli ve uyuşuk biri haline geldiğini belirten Lee, “Arkadaşlarımla buluşabildiğim zamanlarda tek düşünebildiğim şey iş olduğu için yaptığım şeyden de keyif alamıyordum. Sorun bende zannediyordum” diyerek sözlerine devam etti. Lee’nin deneyimlediği bu durumdan sonra yaptığı şey Güney Kore’deki pek çok ofis çalışanı için olağanüstü görülebilir. Zira kendisi istifa etti.
Lee’nin hikayesi münferit değil. Güney Kore’nin katı çalışma kültürünün boğucu pençesinden kurtulmaya kararlı gençler arasında bir isyan dalgası başladı. ‘MZ’ kuşağı olarak adlandırılan ve hem Z hem de Y kuşağını kapsayan bu yeni kuşak, aşırı çalışma kültüründen kaçmayı amaçlayan bir kuşak değişiminin merkezinde yer alıyor.
JobKorea adındaki bir iş bilgi portalının anketi, MZ kuşağından işçilerin yüzde 55’inin çalıştıkları yerde kalma konusunda çekinceleri olduğunu, yüzde 47’sinin ise başka bir şirkete geçmeye hazırlandıklarını gösteriyor. İş yerlerindeki mobbinglere karşı kampanya yürüten bir sivil toplum kuruluşu olan Gapjil 119’un anketi ise fazla mesaiye kalanların yüzde 59’unun bunun için kendilerine ödeme yapılmadığını gösteriyor. Gapjil 119’un icra direktörü Oh Jin Ho, “Bize iş yerinde taciz hariç en sık gelen şikayetler maaş ve çalışma saatleriyle ilgili” diyor.
Ülkedeki intihar olgusunun daha çok 10 ila 39 yaş arasında geçerli olmasından dolayı aşırı çalışma saatleri, intihar sebeplerinden biri olarak görülüyor. Gençlerin daha iyi çalışma koşullarına sahip olması gerektiğini savunan örgüt Gençlik Topluluğu Birliği’nin politika başkanı Kim Ji Hyun, “Gençler uzun saatler boyunca çalışmanın ne kadar zararlı olabileceğini öğrendiler. Yaptıkları işlerde sonuna kadar gayretli olsalar bile şirketin elde ettiği kârdan faydalanamadıklarını fark ettiler” dedi.
Bazıları için bardağı taşıran son damla mart ayında hükümetin çalışma saatlerini haftada 69 saate kadar revize etme önerisi oldu. Mevcut sistemde istisnalar olsa da mesai saatleri en fazla 12 saatle sınırlandırılıyor ve şirketlerin haftada 40 saatlik çalışma düzeni uygulamasına izin veriliyor.
Yeni plan ise işverenlerin çalışanları için daha esnek çalışma saatleri planlamasında yaşadığı zorluklara bir çözüm olarak sunuldu. Ülkenin devlet başkanı olmadan önce de iş dünyası yanlısı olarak görülen muhafazakar Yoon Suk Yeol, gerekirse insanların haftada 120 saat çalışmasına izin verilmesini önermişti. Bu öneri sunulurken, çalışan kadınların daha fazla mesai biriktirme imkanının işlerine yarayacağı söylenmişti. Böylelikle kadınlar haftanın bir bölümünde izinli sayılabilecek ve ‘aile ile bakım sorumluluklarını yerine getirebilecek’ti.
Ancak bu yasa tasarısı gençler, sendikalar ve muhalif siyasetçiler tarafından tepkiyle karşılandı. Ana muhalefetteki Demokrat Parti’nin sözcüsü, Yoon yönetimini ‘utanmaz’ olarak nitelendirerek ülkenin ’emek cehennemi dönemi’ne geri döndüğünü söyledi. Genç işçiler ise ‘gerçeklikten kopuk, sorumsuz ve insanlık dışı’ olduğunu söyledikleri bu yasa tasarısına karşı protestolar düzenledi.
Yoon’un Basın Sekreteri Kim Eun Hye’nin başta MZ kuşağı olmak üzere gelecekte işçilerin görüşlerini daha yakından dinleme sözü vermesi, hükümetin hızla geri adım attığını düşündürttü. Bununla birlikte ortaya işçilerin çalışma şartlarını iyileştirecek yeni bir politika konulmaması, 69 saat çalışma tasarısının yeniden yüzünü göstereceğine yönelik endişeler doğuruyor.