TEPAV: 2025’te bütçe açığını maaşa yüksek değil düşük zam artırır
KDV de zam kervanına katıldı. Buna göre, yüzde 8'lik KDV yüzde 10, yüzde 18'lik KDV yüzde 20 oldu. Temizlik ve hijyen ürünlerinin KDV'si ise yüzde 20'ye çıkarıldı. Böylece 22 yıl sonra yüzde 18'lik KDV ilk kez yüzde 20'ye çıkarıldı. Bir hükümet yetkilisi 'Gelir artırıcı yeni önlemler gelecek' dedi.
Zam ve vergi tsunamisi devam ediyor. Sabaha karşı 03.50’de yayınlanan Resmi Gazete’deki Cumhurbaşkanı kararıyla iğneden ipliğe neredeyse her ürünün Katma Değer Vergisi (KDV) artırıldı. Yeni kararla bugüne kadar KDV’si yüzde 18 olan mal ve hizmetlerde bu oran yüzde 20’ye çıkarılırken, KDV’si yüzde 8 olan ürünlerde ise yüzde 10 olarak yeniden belirlenirken, bazılarında ise yüzde 20’ye yükseltildi. Bu arada yeni vergi artışlarının sinyali de geldi. Hükümetin bir üst düzey yetkilisi de Reuters’a yaptığı açıklamada gelir artıcı ve harcama azaltıcı yeni adımların da gündemde olduğunu söyledi.
Karar öncesi yüzde 8’lik KDV uygulanan ürünler listesinde bulunan sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon emdirilmiş olsun olmasın), bebek bezi, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve kağıt peçete bu listeden çıkartıldı. Bu düzenleme sonucunda da temizlik ve kişisel hijyen için kullanılan bu ürünlerin KDV’si yüzde 20’ye yükselmiş oldu. Diş macunu ve diş fırçasının KDV’si ise yüzde 8’den yüzde 10’a çıkartıldı.
Bunun yanı sıra iplik, pamuklu, yünlü, ipekli, sentetik, suni veya bunların karışımlarından örme dahil her nevi mensucat, yaşlı, sakat ve düşkünler için bakım ve huzurevleri ile yetimhanelerde verilen hizmetler, belediyeler ve bunların iktisadi işletmeleri tarafından verilen atık su hizmetleri, terlik, ayakkabı, bavul, sinema, tiyatro, opera, bale, sosyal faaliyetler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda yer alan adli yardım ve adli müzaharet hükümleri kapsamında verilen avukatlık hizmetlerinde KDV yüzde 8’den yüzde 10’a çıkartıldı. Yeni düzenlemeyle uygulanan yüzde 8’lik KDV’nin yüzde 10’a çıkartıldığı diğer bazı ürünler ise şunlar: Aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculukla bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri, mesken ve tarımsal sulama abone gruplarına yapılan elektrik teslimleri, konutların net alanının 150 metrekareye kadar olan kısmı.
Özel olarak ayrı bir vergi oranı belirtilmemiş olan ürünlerde KDV oranı yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltildi. Böylelikle benzin, tütün, alkol ve bilgisayar gibi elektronik cihazların KDV oranları yüzde 20 oldu. KDV artışının yürürlüğe girmesiyle söz konusu ürünlerde yeni zamlar olacak ve bu da temmuz ayı enflasyonuna rekor kırdıracak. Devlet bütçesinde önemli yer tutan KDV, bütçe gelirlerinin yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Bütçedeki en büyük kalem olan KDV’den sonraki en önemli iki gelir kaynağı ise özel tüketim vergisi ve gelir vergisi.
Resmi Gazete’de yayımlanan harçlar kanununa bağlı tarifelerde yer alan harç tutarlarının yeniden belirlenmesine dair Cumhurbaşkanı kararına göre, sürücü belgesi (ehliyet) harçları hariç olmak üzere tarifelerde yer alan ve 2023 yılında uygulanan maktu harç tutarları yüzde 50 oranında artırıldı. Bu artış, sürücü belgesi (ehliyet) harçları hariç olmak üzere, pasaport, çalışma izni, tapu ve kadastro, ipotek, dava, noter, yargı, gemi-liman, ruhsat ve diploma harçları da dahil olmak üzere pek çok alanda tahsil edilen harçları kapsıyor.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı tarifelerde yer alan maktu harç tutarının yüzde 50 oranında artırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu zamla beraber 6 aylık pasaportun harcı 689 liradan 1034 liraya yükseldi. 3 yılın üzerindeki pasaportun harç bedeli ise 3.295 liradan 4.943 liraya çıktı. Bugün yayımlanan kararda defter bedellerinin artırılmasına yönelik bir bilgi yer almadı. Defter bedelinin 501 lira olarak kalması durumunda 3 yılın üzerindeki pasaportun toplam maliyeti 5.444 liraya ulaştı.
Aynı Cumhurbaşkanı kararı doğrultusunda, ticari mahiyette olmaksızın, yolcuların kendi kullanımları için yurt dışından getirdikleri cep telefonlarından alınan izin harcı ise yüzde 228 oranında artışla 6,091 TL’den 20 bin TL’ye çıkarıldı. 2014 yılına kadar yurtdışından getirilen telefonlara 5 lira gibi sembolik ücret ödeniyordu. Bu bedel 2015 yılında 131 liraya yükseltildi. 2016’da 138, 2017’de 149 lira ödenen İMEİ kayıt harcı 2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası 2019 bütçesi öncesi 500 liraya yükseltildi. 2019’da 1500 liraya çıkarılan harç, 2021’de 2 bin 738 lira, 2022’de ise 6 bin 91 liraydı. Bu son Cumhurbaşkanı kararı ile yurtdışından getirilen telefonun kayıt ücreti sekiz yılda 152 kat artmış oldu.
Hükümet hem daha fazla gelir elde etmek, hem de tüketici kredilerindeki artışı yavaşlatmak için tüketici kredilerinden alınan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkartıldı. Bu arada Milli Piyango ve at yarışı gibi şans oyunları da vergi zamlarından payını aldı. Spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde yüzde 5, at yarışlarında yüzde 7 ve diğer şans oyunlarında yüzde 10 olan vergi de yüzde 100 artırıldı. KDV düzenlemesi 10 Temmuz Pazartesi gününden, harç düzenlemesi bugünden itibaren yürürlüğe girerken, diğerleri ise dün uygulanmaya başlandı.
1985 yılında, Türkiye’de uygulanan dolaylı vergiler alanında reform olarak nitelendirilebilecek bir gelişme yaşanmıştı. O güne kadar bazı mal ve hizmetlerin ithalatı, üretimi veya tüketimiyle ilgili olarak farklı safhalarda uygulanan 8 dolaylı vergi kaldırılmış, bunun yerine ithalat veya imalattan tüketiciye sunuma kadar her aşamada uygulanmak üzere KDV yürürlüğe konulmuştu.
25 Ekim 1985 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilen 3065 sayılı KDV Kanunu, 2 Kasım 1985 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış, 1 Ocak 1985 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştü. Kanunun yayımı ile yürürlüğe girmesi arasındaki iki aya yakın süre içerisinde 3 adet Bakanlar Kurulu Kararı, 9 adet genel tebliğ yayımlanmıştı. Maliye Bakanlığı ile sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin işbirliği sonucu gerçekleştirilen toplantılar, basın-yayın organlarında yer alan haber ve yorumlarla bu vergi kısa sürede etkin bir şekilde halka tanıtılmıştı.
KDV’nin başarısı belge düzeninin yerleşmesine bağlı olduğundan, bu dönemde Vergi Usul Kanunu’nda bir dizi düzenleme yapılmış, ayrıca 3100 sayılı Kanun’la perakendecilere yazar kasa kullanma zorunluluğu getirilmişti. Alış verişlerde belge istenmesini teşvik etmek amacıyla da ücretlilere vergi iadesi sistemi kurulmuştu.
Başlangıçta 63 esas, 5 geçici maddeden oluşan KDV Kanunu’nda zaman içinde birçok değişiklik yapılmıştı. Ekonomik, mali, sosyal ve siyasal gelişmeler nedeniyle veya uygulamadaki sorunları aşmak amacıyla çıkarılan 55 ayrı kanunla, KDV Kanunu’na hüküm eklenmiş ya da çıkarılmış veya değişiklik gerçekleştirilmişti. Örneğin KDV Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasında (h) bendine kadar 8 bent varken, (z) bendine kadar 16 bent eklenmiş, geçici madde sayısı 5’den 35’e çıkmıştı. Bu arada ikincil mevzuat da sürekli genişlemişti. Çoğunluğu oranlarla ilgili olmak üzere KDV uygulamasına ilişkin 73 adet Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanmıştı. 2014 yılına kadar çıkarılan 123 adet tebliğ KDV Uygulama Genel Tebliği’nde birleştirilmiş, bu tebliğle ilgili olarak da 3 adet değişiklik tebliği, Gelir İdaresi Başkanlığı KDV uygulamasına yön vermek amacıyla da 68 iç genelge, 14 genel yazı, 67 sirküler yayınlamıştı.
Başlangıçta yüzde 10’luk genel KDV oranı ile temel gıda maddeleri için sıfır olmak üzere iki oranla KDV uygulamasına geçilmişti. Bir yıl sonra yüzde 0, yüzde 1 ve yüzde 5 olmak üzere indirimli oran sayısı üçe çıktı. 1988 yılında genel oran yüzde 12’ye yükseltildi, indirimli oranlara yüzde 8 oranı eklendi ve ilk defa yüzde 15’lik yükseltilmiş oran uygulamasına başlandı.
Zaman içinde genel oran yüzde 11, yüzde 12, yüzde 15, yüzde 17 olarak uygulandıktan sonra 15/5/2001 tarihinde yüzde 18 olarak bugünkü orana getirildi. İndirimli oranlarda da çeşitli değişikliklerden sonra 1/11/1993 tarihinde yüzde 1 ve yüzde 8’lik oranlar yürürlüğe girdi. Yükseltilmiş oranlar ise yüzde 13, yüzde 13,5, yüzde 15, yüzde 20, yüzde 23, yüzde 25, yüzde 26 ve yüzde 40 olarak devam etmekte iken, 2002 yılında ÖTV’nin yürürlüğe girmesiyle yükseltilmiş KDV uygulamasına son verildi.
Reuters’a konuşan üst düzey bir hükümet yetkilisi, vergileri artıran iki düzenlemenin ardından gelir artırıcı, harcama kısıcı yeni adımların hükümetin gündeminde olacağını söyledi. Yetkili, vergi artışlarının gerekçesi olarak seçim öncesi artan harcamalara işaret etti. Seçimler öncesinde harcamaları artıran hükümetin başlattığı gelir artırıcı önlemler kapsamında ikinci bir dizi düzenleme ile vergi ve harçlar yükseltildi. Üst düzey bir yetkili bütçe açığının düşürülmesi için yeni adımların da atılacağını belirtti.
Bütçe bu yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesinde artan kamu harcamaları ve Şubat ayında on binlerce kişinin hayatını yitirdiği depremin maliyetinin etkisiyle yılın ilk beş ayında 263,6 milyar lira açık verdi. İlk beş ayda giderler gelirlerin neredeyse iki katı hızda arttı. Bütçe geçen yılın aynı döneminde 124,6 milyar lira fazla vermişti.
Merkez Bankası eski baş ekonomisti ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kara da paylaştığı sosyal medya mesajında enflasyon tahminini yüzde 45’ten 56’ya çektiğini belirterek şu görüşlere yer verdi:
Faiz artışının ilk adımının sınırlı kalması ve bütçe tedbirlerinin tasarruftan ziyade vergilere yüklenmesi nedeniyle yıl sonu (resmi) enflasyon tahminimi %45’ten %56’ya yükseltiyorum. pic.twitter.com/vT2ApyHbLP
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) July 7, 2023