Asgari ücret daha cebe girmeden eridi, zam yağmuru sürüyor
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK yaptıkları ortak açıklamada , günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmesi gerektiğini belirtti.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın imzasını taşıyan ortak yazılı açıklamada, işçilerin enflasyonun sebebi değil mağduru oldukları belirtilerek “Enflasyon artışını ücret gelirlerinde gören yaklaşım kabul edilemez” denildi. Açıklamada işçiler ve aileleri için insana yakışır yaşam düzeyini sağlayacak bir asgari ücret belirlenmesinin milyonlarca işçinin beklentisi ve ortak talebi olduğu vurgulandı.
Ücretli çalışanların yarıya yakınının asgari ücret ve civarında gelir elde ettiği vurgulanan açıklamada, sosyal güvenlik primine esas ortalama kazancın asgari ücretin biraz üstünde olduğu, böyle bir yapıda asgari ücreti belirleme çalışmalarının sadece ücretli kesimi değil, toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirdiği ifade edildi.
Başta gıda olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışın, özellikle sendikal örgütlenme kapsamında olmayan işçilerin satın alma gücünü gerilettiği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur. Enflasyon artışını ücret gelirlerinde gören yaklaşım kabul edilemez. Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının ölçüsüdür. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir. Türkiye’nin rekabet şartları düşük ücret politikasıyla sağlanmamalıdır. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla asgari ücretin tespit edilmesi, toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir. İşçi temsilcileri, ‘insan onuruna yaraşır’ bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, Komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır: Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.
Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. Asgari ücret, herhangi bir ayrım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Asgari ücret, sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve buna göre belirlenmelidir. Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır. Toplumun çoğunluğunun kabul edeceği, işçilerin geçim şartlarını iyileştirecek asgari ücret tespiti bu kapsamda mümkün olacaktır.”