Piyasa ile hanehalkının enflasyon beklentisi arasında 42 puanlık fark var
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan "2053 net sıfır emisyon hedeflerini tutturmak için önemli bir finansman ihtiyacımız var. Yurtdışından sağlanacak kaynaklar yeşil dönüşüm finansmanını kolaylaştıracak" dedi.
İstanbul’da düzenlenen İklim Ekonomisi-Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi’nde konuşan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan sıfır emisyon hedeflerini tutturmak için gerekli finansman ihtiyacına dikkat çekti. 2053 net sıfır emisyon hedeflerini tutturmak için önemli bir finansman ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Karahan, “Yurtdışından sağlanacak kaynaklar yeşil dönüşüm finansmanını kolaylaştıracak” dedi.
Karahan, manşet enflasyonun yılın geri kalanında her ay gerileyeceğini belirterek “Baz etkileri nedeniyle yaz aylarında bu gerileme özellikle belirgin olacaktır. Ancak para politikası duruşumuzu belirlerken bizim takip ettiğimiz gösterge, aylık enflasyonun ana eğilimi olmaya devam edecek. Mayıs ayı itibarıyla aylık enflasyonun ana eğiliminin yüzde 3 civarında olduğunu tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu. Dezenflasyon patikası için gerekli makroekonomik koşulların önemli ölçüde oluştuğunun altını çizen Karahan özetle şunları söyledi:
-Hizmet enflasyonundaki katı seyir enflasyonist riskleri canlı tutuyor. Rezervlerdeki artış varlıklara geçişi destekliyor. Para politikası duruşunu belirlerken aylık enflasyonun ana eğilimini takip ediyoruz. TL mevduata geçiş; kur korumalı mevduatın (KKM) yanı sıra döviz tevdiat hesaplarının çözülmesi kaynaklı hızlandı.
-Dezenflasyon patikamıza göre haziran ayında başlayarak manşet enflasyon yılın geri kalanında her ay gerileyecektir, baz etkileri nedeniyle yaz aylarında bu gerileme özellikle belirgin olacaktır.
-Para politikası duruşumuzu belirlerken bizim takip ettiğimiz gösterge aylık enflasyonun ana eğilimi olmaya devam edecektir.
-Merkez bankamızın net döviz pozisyonu son iki ayda yaklaşık 70 milyar dolar iyileşti, bu durum TL varlıklara yönelik pozitif bir döngünün başladığını göstermektedir. Artan likiditeyi çeşitli araçlarla sterilize ederek, finansal koşullardaki sıkılığı koruyoruz.
Geçen yıl ağustos ayında yüzde 31 seviyesine gerileyen TL mevduatların toplam mevduat içindeki payı mayıs sonu itibarıyla yüzde 48 seviyesine ulaştı.
-Nisan ayı başından itibaren ülkemize gelen portföy akımları başta devlet iç borçlanma senedi (DİBS) olmak üzere 10 milyar doları aşmıştır. Nisan ayı başından itibaren TL mevduat payındaki artış hızlanmış ve artış bu kez KKM hesaplarından çözülmenin yanında döviz tevdiat hesaplarından kaynaklanmıştır.
-Geldiğimiz noktada dezenflasyon patikamız için gerekli makroekonomik koşulların önemli ölçüde oluştuğunu düşünüyoruz.