Michael Mann müjdeyi verdi: ‘Büyük Hesaplaşma’nın devamı çekilecek
Maliye, değeri 10 milyonla 25 milyon arasında değişen 7,885 otomobilin sahiplerine baktı. Tek kuruş gelir elde etmeden milyonluk araç alanlar, şirketi zarar ettiği halde 25 milyonluk araca binenler. 500 kişiye kara para ve vergi incelemesi başlatıldı
Türkiye, otomobilde aracın Avrupa’daki satış fiyatını iki kattan fazla arttıran oldukça yüksek vergi oranlarına rağmen bir lüks otomobil cenneti. Öyle ki, İstanbul’da, Ankara’da ve başka şehirlerde bazen bu ultra lüks araçların oldukça genç insanlar tarafından kullanıldığı, lokanta ve gece kulüplerinin kapısında kahyalara teslim edildiğini bile sık sık görüyoruz.
Otomobil sektörünü yıllardır en yakından izleyen gazetecilerin başında gelen Emre Özpeynirci’nin hesabına göre haziran ayında Türkiye’de ‘premium’ adı verilen en lüks segmentte 8 bin 558 araç satıldı. Yılın ilk altı ayında bu segmentte satılan araç sayısı 46 bin 840 oldu.
Bunlar, en ucuzunun satış fiyatı 3 milyon lira civarında olan araçlar. Ama aynı segment içinde çok daha pahalıya satılan araçlar da var.
Türkiye’nin vergi ve vergi adaleti tartıştığı bugünlerde gözler ister istemez değeri 10 milyon lira ile 25 milyon lira arasında değişen bu lüksün lüksü segmentte satılan otomobillere ve onların sahiplerine dönüyor.
Nitekim dün yapılan bir açıklamaya bakılırsa Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vergi toplamakla ilgili birimi Gelir İdaresi Başkanlığı da bu lüksün lüksü segmentte yer alan ve yollarda dolaşan otomobillerin sahiplerini mercek altına almış durumda.
Bakanlık aslında görece az sayıda aracı, 2022, 2023 ve 2024 model Porsche, Bentley, Ferrari, Lotus, Maserati, Mercedes (Maybach, G, S) ve BMW (740, I7) modellerinden oluşan sadece 7 bin 885 otomobili ve sahiplerini kontrol etmiş ve bu kadar baktığında bile dehşet verici bir manzarayla karşılaşmış.
Bu araçların sahiplerinin pek çoğunun devlete beyan edilmiş herhangi bir geliri yok. Ne bir yerde çalışıyorlar ne de bir şirkete ortaklar. Kontrol edilen 7 bin 885 araçtan 3 bin tanesi gerçek kişilere ait gözüküyor.
İşte bu 3 bin kişinin 1000 tanesi az önce söylediğimiz gibi herhangi bir işi veya geliri olmayan, herhangi bir şirkette de ortaklığı bulunmayan kişiler. Peki hiç gelirleri olmadan bu pahalı araçları nasıl aldılar? Maliye kontrol ediyor gerçi ama iki olasılık var: 1. Gizledikleri gelirleri var; 2. Bu araçlar kendilerine eşleri veya ebeveynleri tarafından hediye edildi.
Her iki durumda da vergi var. Gelir gizlemek ciddi vergi suçu; eşinize veya çocuğunuza değerli hediyeler vermek ise veraset ve intikal vergisine tabi. Bu vergiyi ödemeden hediye verdiğinizde, gelir ve servet aktarmış oluyorsunuz, bu da suç.
Lüksün lüksü araç sahibi 3 bin gerçek kişinin 1000’inin durumu bu. Peki geri kalan 2 bin kişi ne durumda? Maliye buna da bakmış. O 2 bin kişi 7 bin ayrı şirkette ortaklıkları olan insanlar. Ama bu 7 bin şirketten sadece 300 tanesi 2022 ve 2023 yıllarında ortaklarına kâr payı dağıtmış, geri kalanı ya zarar etmiş ve vergi ödememiş ya da kar ettiyse bile bunu ortaklara dağıtmak yerine yatırımda kullanmaya karar vermiş.
Bu durumda aynı soru yeniden gündeme geliyor: Peki bu kişiler bu pahalı araçları nasıl satın aldı? Hangi gelirle aldı ve servetine ekledi?
Maliye, incelemesinde resme bir de tersten, yani kişilerden değil araçlardan yola çıkarak da bakmış. İncelenen 7 bin 885 araçtan 780 tanesi mükellef olmayan kişiler üzerine kayıtlı. Gelir vergisi mükellefi bile olmayan bir kişinin hiç gelirinin olmadığını varsaymalıyız. İncelenen araçlardan 150’sinin sahipleri gelir vergisi mükellefi ama bunların 100’ü geçen yıl için toplam 1 milyon lira gelir beyan etmişler. Bu gelirle o araçları almaları imkansız.
Maliye Bakanlığına bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın incelemelerinde gelir vergisi mükellefi olmayan, bir şirkette ortaklığı ve başka gelir beyanı bulunmayanlara öncelik veriliyor. Ardından bir şirkete ortaklığı olduğu halde şirketi kâr dağıtmayan veya başka bir gelir beyanı olmayan mükelleflere yönelik çalışma yapılacak.
Gelir İdaresi Başkanlığı bu yüzden öncelikle 500 araç sahibini gelirleriyle uyumlu olmayan bu durumun kayıt dışı kazançlarıyla ilgili olup olmadığının tespit edilmesi için vergi incelemesine sevk etti. Tabii bu sadece vergi incelemesi değil. Bu araçların alımında kullanılan gelirlerin ‘kara para’dan gelip gelmediğine de bakılacak.
Vergi Denetim Kurulu incelemesinde dikkat çekici örneklerle de karşılaştı. Örneğin şirket sahibi kişilerin 2023 yılında 23 milyon lirayı bulan bedellerle Mercedes marka otomobil aldığı, ancak şirketlerinin son iki dönemde sadece birkaç milyon lira dönem kârı olduğu ve kâr dağıtımında bulunmadığı tespit edildi.
Yapılan kontrollerde araç bedellerinin şirketlerin banka hesaplarından gönderildiği ancak kayıtlara yansımadığı saptandı. Başka bir örnekte de herhangi bir gelir beyanında bulunmayan ve ortaklığı olmayan kişilerin 2023 yılında 27 milyon lira bedelle Bentley marka otomobil aldığı belirlendi.
Vergi müfettişleri söz konusu lüks araçların hangi gelir kaynağıyla elde edildiğini tespit edecek ve bu gelirlerin vergilendirilmesini sağlayacak. Yasal bir kaynak tespit edilemeyenlere ilişkin kara para araştırması da yapılacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı başlangıç niteliğindeki bu tür incelemeleri risk analiz birimlerinin yeni tespitleri çerçevesinde yaygınlaştıracak ve kapsamını genişleterek sürdürecek.