Faizin de yetmeyeceği noktaya vardık mı?
New York Times'ta yayınlanan "Türkiye ekonomisini kurtarmakla görevli kadın" başlıklı köşe yazısında, "İşler kötü gittiğinde üst düzey yöneticilik ve direktörlük pozisyonlarına kadınlar getirilir. Buna 'cam uçurum' denir. Gaye Erkan'ın görevi de cam uçurumun uçurumunda" yorumu yapıldı.
ABD merkezli New York Times gazetesinde, Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı’na atanan Hafize Gaye Erkan’la ilgili bir köşe yazısı yayınlandı. Peter Coy imzasını taşıyan, “Türkiye ekonomisini kurtarmakla görevli kadın” başlıklı yazıda, Erkan’ın kariyeri ve Türkiye ekonomisine ilişkin detaylar yer aldı.
Erkan’ın TCMB Başkanlığı’na atanmasıyla ilgili “cam uçurum” benzetmesinin yapıldığı yazıda, “Bütün umut kaybolduğunda, işleri bir kadına devret (ve suçu da). Cam uçurum kavramı üzerine yapılan çalışmalar şirketlerin, işler kötü gittiğinde üst düzey yöneticilik ve direktörlük pozisyonlarına kadınları getirdiğini gösteriyor. Batan Twitter’ın yeni yöneticisi Linda Yaccarino bu tanıma uyuyordu. Şimdi de eski Wall Street bankacısı Hafize Gaye Erkan, Türkiye’nin yeni Merkez Bankası Başkanı oldu. Bu görev cam uçurumların da uçurumu demek” denildi.
Yazıda, bu göreve getirilen ilk kadın olması ve Türkiye’nin diplomaside hayati önem taşıyan bir ülke olması gibi nedenlerle Erkan’ın TCMB’deki görev süresi boyunca yakından takip edileceği belirtildi. Türkiye’deki ekonomik durumla ilgili değerlendirmeler yapılan yazıda “Türkiye, gayrı safi yurtiçi hasılası 1 trilyon dolara yaklaşan dünyanın en büyük 19. ekonomisi. Türkiye gibi büyük bir ülkede yaşanan kur krizini çözmek IMF için kolay olmaz. Türkiye’nin para almak için IMF’nin koşullarını kabul edip etmeyeceği de belirsiz” ifadelerine yer verildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir süredir uyguladığı faiz politikasının bir illüzyon olduğuna dikkat çekilen yazıda, “Düşük faiz oranlarının enflasyonu artırdığına dair kanıtlara rağmen Erkan’dan öncekilere faizleri düşük tutması için baskı yaptı. Erkan’ın selefi Şahap Kavcıoğlu, Mart 2021’de göreve geldikten sonra politika faizini yüzde 19’dan yüzde 8,5’a kadar indirdi. Sonuçlar beklendiği gibi oldu. Resmi rakamlara göre tüketici fiyatları mayısta bir önceki yıla yüzde 39,6 arttı” denildi.
Hem ekonomik büyümeyi devam ettirmek hem de Türk Lirası’nı güçlü tutmak isteyen Erdoğan’ın ekonomistler için şaşırtıcı hamleler yaptığına yer verilen yazıda, “Para birimini güçlü tutmanın yollarından biri faiz artırmaktır ama bu da büyümeyi düşürür. Erdoğan bunun yerine Merkez Bankası’nın yerel bankalardan ve diğer hükümetlerden döviz borçlanmasını sağladı. Sonra da bu değerli döviz rezervlerini, liranın değerini yüksek tutmak için döviz piyasasında lira almaya harcadı” ifadelerine yer verildi.
Türkiye’nin liranın değerini artırmak için milyarlarca dolar harcamasının “beyhude bir çaba” olarak tanımlandığı yazıda, “Türkiye neredeyse dövizsiz kaldı. Aslında bir manada tamamen dövizsiz kaldı. Çünkü sahip oldukları dövizi borç aldılar ve bu borç er ya da geç sahibine dönmek zorunda. Türkiye’nin merkez bankası yerel bankalara borçlu olduğu garip bir durumda kaldı” değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye’nin bir “rota düzeltmesi” yapmaması durumunda döviz rezervlerinin yaz aylarını çıkaramayacağı belirtilen yazıda, “Bu rota düzeltmesi büyük oranda iki kişinin ellerinde olacak: Hafize Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek. İkisi de Türkiye dışında saygınlar ve ne yapılması gerektiğini biliyorlar. Buradaki soru Erdoğan’ın müdahale edip etmeyeceği” denildi.
Erkan’ın kariyeriyle ilgili detayların da yer aldığı yazıda, “Goldman Sachs’ta çalıştı ve ardından 2014’te First Republic Bank’a katıldı. 2021’in ilk 6 ayında bankanın eş CEO’su oldu. First Republic faiz oranı risklerini kötü yönettiği için battı ve geçen ay JPMorgan Chase’e satıldı. Erkan, bankanın çöküş nedeni olan hızlı mevduat büyümesinin peşinde olduğu dönemde bankaya liderlik etti ancak kişisel olarak ne kadar sorumluluk taşıdığını bilmiyorum” ifadelerine yer verildi.
Erkan’ın Mehmet Şimşek’in korumasına ihtiyaç duyacağının belirtildiği yazıda, “Eğer o ve Şimşek bir şekilde başarırsa, Erdoğan kendi dik kafalılığından onu kurtardıkları için son derece minnettar hissetmeli” denildi.