Amerikalı dev bankalar kusursuz fırtınaya dayanıklı çıktı
Amazon’un CEO'su Jassy’e göre ofiste birlikte çalışma başarının en kritik parçası. Jassy ofiste birlikte çalışırken ‘ekip arkadaşlarının şirket kültürünü öğrenmesinin, modellemesinin, uygulamasının ve güçlendirmesinin daha kolay olduğunu' düşünüyor.
COVİD- 19 salgınını hayatımıza getirdiği “uzaktan” ya da “evden çalışma” dönemi yavaş yavaş da olsa sona eriyor. Salgının dünyayı kasıp kavurduğu dönemde bu işin öncüsü olan dev Amerikalı şirketler de her türlü tepkiyi göze alarak çalışanlarını ofise çağırıyor ve gelmek istemeyenlerin de kendilerine başka bir iş arayabileceklerinin altını çiziyorlar. Tartışma özellikle Amazon’un “yılbaşından sonra ofise dönüyoruz” demesinden sonra büyüdü. İngiliz The Economist dergisi konuyu “Patronlar çalışanlarının ofise dönmesinde ısrar etmekte haklı mı” başlıklı bir analizle mercek altına aldı:
“Bir Amazon çalışanı kısa bir süre önce çalışanların işverenleri hakkında yakındıkları çevrimiçi bir forum olan Blind’da “Bu iş için moralim tükendi, ayrılacağım” diye yazdı. Çalışanın hoşnutsuzluğunun nedeni teknoloji devinin CEO’su Andy Jassy tarafından geçen ay gönderilen ve personelin haftada beş gün ofise gelmesini isteyen bir mektuptu. Bu istek daha önce haftada sadece üç gün ofise gelmeleri gereken Amazon çalışanlarının ‘homurdanmasına neden oldu. Amazon’un bulut bilişim bölümünün başkanı Matt Garman 17 Ekim’deki bir toplantıda bir grup çalışana yeni politikaya uymak istememeleri halinde istifa edebileceklerini söyledi.
Amazon uzaktan çalışmayı kısıtlayan tek büyük şirket değil. Bankacılık devi Goldman Sachs danışmanlık şirketi PWC (Price Waterhouse) ve otomobil üreticisi Stellantis de çalışanlarının ofiste çalıştıkları gün sayısını artırmalarını istiyor. Bunları başka şirketler de izleyecek. Bir başka danışmanlık şirketi olan kpmg tarafından yakın zamanda yapılan küresel bir anket patronların beşte dördünün üç yıl içinde haftada beş gün ofise dönülmesini beklediğini ortaya koydu.
Bu tür zorunluluklar şimdiden toplam rakamlarda görünmeye başlamış olabilir. Bir grup akademisyenden oluşan wfh Research her ay Amerikalılara geçen hafta kaç gün evden çalışabildiklerini soruyor. Eylül ayında çalışanlar iş günlerinin yaklaşık yüzde 28’inde evdeydi ve bu oran bir önceki yıla göre yaklaşık 2 puanlık düşüşü gösteriyor. Bazı sektörlerdeki değişim daha dramatik. Teknoloji, finans ve profesyonel hizmet şirketlerinde çalışanların hiç değilse zamanın bir kısmını evden geçirenlerin oranı ortalama 10 puan düşmüş.
Ofise geri dönme zorunluluğu personeli rahatsız etmişe benziyor. Araştırma şirketi Gartner tarafından yapılan bir anket yöneticilerin üçte birinin ve diğer çalışanların beşte birinin ofise geri dönmeye zorlanmaları halinde işlerini bırakacaklarını ortaya koydu. Bazı şirketler için asıl sorun bu olabilir. Birçok teknoloji ve danışmanlık şirketi Covid-19 salgınında çok fazla kişiyi işe aldı. Bazılarının gönüllü olarak işten ayrılmasını sağlamak kıdem tazminatı maliyetlerini düşürebilir ancak bu aynı zamanda yetenekli çalışanları rakiplere kaptırma riskini de beraberde getiriyor.
Bu konudaki ısrarla ilgili daha olası bir açıklama ise birçok patronun çalışanların ofiste olmasının daha iyi performansa yol açtığına inanması. Uzaktan çalışanların daha az üretken olduğunu gösteren pek çok çalışma var. Hindistan’da veri girişi yapan çalışanları inceleyen bir çalışma, sürekli olarak evden çalışanların sürekli olarak ofiste çalışanlara göre yüzde 18 daha az üretken olduğunu ortaya koymuş.
Bununla birlikte personelin haftada birkaç gün hibrit bir düzenlemeyle evden çalışmasına izin vermenin performansı olumsuz etkilediğine dair daha az kanıt var. Stanford Üniversitesi’nden Nick Bloom ve diğer iki araştırmacının Çin’deki bir online seyahat acentesinde yaptığı rastgele kontrollü bir araştırmada hibrit çalışanlarla tamamen ofisten çalışanlar arasında performans açısından belirgin bir fark bulunmamış.
Patronlar bir çağrı merkezinin çalışanlarının çoğunun kendi şirketlerinde yapılan iş için gösterge olamayacağını söyleyebilir. Bir müşteriye şirket birleşmesinin nasıl yapılandırılacağı konusunda danışmanlık hizmeti vermek veya bir kullanıcı arayüzü tasarlamak gibi daha karmaşık görevler sanal olarak kopyalanması zor olabilecek çok sayıda işbirliği gerektirebilir. Ayrıca genç çalışanlar diğerleriyle yalnızca planlanmış Zoom aramaları yoluyla etkileşime girerlerse daha az koçluk alabilir.
Bazı patronlar hibrit çalışmanın yeni çalışanların içselleştirmemesi ve eskilerin de unutması nedeniyle şirketlerinin kültürünü aşındıracağından endişe ediyor. Andy Jassy mektubunda Amazon’un kültürünün “başarımızın en kritik parçalarından biri olduğunu” ve ofiste birlikte çalışırken “ekip arkadaşlarımızın bunu öğrenmesinin, modellemesinin, uygulamasının ve güçlendirmesinin daha kolay olduğunu” belirtmişti.
Şimdilik yatırımcılar karar vermekten kaçınıyor gibi görünüyor. Cornell Üniversitesi’nden Sean Flynn ve iki ortak yazar tarafından nisan ayında yayınlanan bir çalışmada uzaktan çalışma politikalarını açıklamış olan 600 kadar halka açık Amerikan şirketini inceledi. Yazarlar bu politikaların sıkılığındaki farklılığın şirketlerin hisselerinin emsallerine göre performansı üzerinde önemli bir etkisi olmadığını buldu. Ancak Andy Jassy haklıysa bu durum yakında değişebilir.