Bankalara ‘depremzede üreticilerin kredilerini yapılandırın’ çağrısı
2023 yılının üçüncü çeyreğinde sanayi sektörünün istihdamı bir önceki çeyreğe göre 226 bin kişi azaldı. Sanayinin istihdamdaki payı ise son 12 çeyreğin en düşük seviyesine indi.
Dış piyasalardaki düşük talebin ve içeride de yüksek enflasyonun yarattığı maliyet baskısının üretim çarklarını yavaşlattığı sanayide istihdam kaybı korkutucu boyutlara ulaştı. TC Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın “İşgücü Piyasasındaki Gelişmelerin Makro Analizi – 2023 Yılı III. Çeyrek Raporu”na göre yılın üçüncü çeyreğinde sanayi sektörünün istihdamı bir önceki çeyreğe göre 226 bin kişi azaldı. Sanayinin istihdamdaki payı ise son 12 çeyreğin en düşük seviyesine indi.
Rapora göre hizmetler, inşaat ve tarım sektörlerinde istihdam artarken yalnızca sanayi sektöründe düştü. Üçüncü çeyrekte 350 bin kişilik istihdam artışının 278 bini hizmetler, 42 bini inşaat, 30 bini ise tarım sektöründen gelirken sanayi sektörü istihdamı 226 bin kişi düşüşle toplam istihdama negatif katkıda bulundu. Toplam istihdam bir önceki yılın aynı çeyreğine göre 883 bin kişi artarken sanayi sektöründe 12 bin kişi düştü. Sanayinin toplam istihdamdaki payı ise son 12 çeyreğin en düşük seviyesine geriledi. Sanayi istihdamındaki düşüşün özellikle 2023 yılının ikinci çeyreğinden itibaren hızlandığı görülüyor.
Sanayi istihdamındaki düşüşün özellikle tekstil sektöründe artan işsizlikten kaynaklandığı belirtiliyor. Tekstilciler yılın başından beri artan maliyetlerle uygulanan kur politikasının, dışarıda daralan talebin kendilerini zorladığını söylüyorlardı. Veriler tekstilcilerin bu yorgunluğu çalışanlarına yansıtmaya karar verdiklerini gösteriyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya haziran sonunda yaptığı açıklamada bu sorunların yarattığı sıkıntılardan yakınmıştı.
Yılın üçüncü çeyreğinde mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre tarım istihdamı 2023 yılı üçüncü çeyreğinde 4 milyon 682 bin, sanayi sektöründe 6 milyon 602 bin kişi olarak gerçekleşti. Hizmetler (inşaat hariç) ve inşaat istihdamı sırasıyla 18 milyon 413 bin ve 2 milyon 27 bin kişi oldu. Toplam istihdam ise söz konusu dönemde 31 milyon 724 bin kişi olarak gerçekleşti.
2023 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla mevsim etkilerinden arındırılmış olarak tarım, sanayi ve hizmetler (inşaat dâhil) sektörlerinin toplam istihdam içindeki paylarında da sanayi aleyhinde bir gelişme görülüyor. Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre, sanayinin istihdamdaki payı 2023’ün 3’üncü çeyreğinde yüzde 20,8’e inerek pandemi yılı olan 2020’nin 4’üncü çeyreğinden bu yana yani son 12 çeyreğin en düşük seviyesine geriledi. Bu dönemde tarım sektörünün istihdamdaki payı yüzde 14,8 olurken, hizmetlerin istihdamdaki payı yüzde 64,4’e ulaştı.
Dünyada yaklaşık 38 aydır gıda fiyatlarının düşmesine rağmen yıllık artışın yüzde 70’e çıktığı Türkiye’de tarımın istihdamdaki payı da sürekli azalıyor. 2005’in ilk çeyreğinde istihdamdaki payı yüzde 26,4 olan tarım sektörünün katkısı 2016’dan beri yüzde 20’nin altında seyrediyor. Bu pay 2023’ün ikinci çeyreğinde yüzde 14,7 ile dip yaparken üçüncü çeyrekte sınırlı iyileşme ile yüzde 14,8’e çıktı.
TC Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın raporunda sanayi sektörü verimliliğinde 2020 yılı ikinci yarısından itibaren görülen güçlü artış eğiliminin 2021 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla düşüşe geçtiği, son çeyrekteki sınırlı iyileşmeye rağmen düşük seyrettiği tespiti de bulunuyor. Raporda konuya ilişkin olarak “Sanayi sektörü verimliliğinde 2020 yılı ikinci yarısından itibaren görülen güçlü artış eğiliminin 2021 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren salgın sonrası toparlanma döneminde istihdam artışlarının katma değer artışından daha güçlü seyretmesiyle kesintiye uğradığı görülmektedir” değerlendirmesi yer alıyor.
Rapora göre 2023 yılı üçüncü çeyrekte toplam işgücü içinde yüzde 43,4 ile en yüksek paya sahip olan lise altı eğitimlilerin işsizlik oranının yüzde 7,3 oldu. Toplam işgücündeki payı yüzde 29,6 olan yüksek öğretim mezunlarında işsizlik oranı geçen yılın aynı çeyreğine göre 1,4 puan düşerek yüzde 10,7’ye geriledi. Yüksek öğretim mezunlarıyla ilgili işsizlik oranını nispeten düşük ücretler nedeniyle bulabildikleri işlerde çalışmamak istemeleriyle açıklamak mümkün.