Seçilmiş başkan Donald Trump faiz oranları üzerinde söz sahibi olmak istediğini söyledi. Uygulayacağı politikalar büyüme ve enflasyon görünümünü değiştirebilir. Ancak faiz kararlarıyla ilgili olarak Fed üzerinde etkili olması pek de kolay değil.
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin bundan sonra faiz oranlarının izleyeceği yola karar verirken göz önünde bulundurması gereken yeni bir faktör olacak: Donald Trump’ın yeniden seçilmesi. Trump’ın politikaları enflasyon ve büyümenin izleyeceği yolu etkileyebileceği gibi, Beyaz Saray’a dönüşü Fed’in siyasi müdahale olmaksızın faiz oranlarını belirleme özgürlüğü konusunda da soru işaretleri yaratıyor.
Fed eylül ayındaki yarım puanlık indirimin ardından dün gece kısa vadeli faizleri 25 baz puan düşürerek yüzde 4,50-4,75’e çekti. Bundan sonra izlenecek yol ise daha belirsiz. Yetkililer aralık ayında çeyrek puanlık, gelecek yıl dört puanlık bir indirimin daha sinyalini vermişti.
Ancak Trump’ın ithalattan alınan vergileri artırıp kurumlar vergisini düşürerek enflasyonu ve ekonomik büyümeyi teşvik edebileceği beklentisi piyasalarda bazılarını yeniden düşünmeye sevk etti. CME FedWatch’a göre seçimden önce pazartesi günü faiz oranı vadeli işlemleri Fed’in gösterge faizinin bir yıl sonra yüzde 3,75’in altında olma ihtimalini yüzde 55 olarak tahmin ediyordu. Bu olasılık çarşamba günü öğle saatlerinde yüzde 34’e düşmüştü. Nomura ekonomistleri Çarşamba günü yaptıkları açıklamada Fed’in 2025 yılında faiz indirimlerine daha temkinli bir şekilde devam etmesini ve “ithalat vergilerindeki kaynaklanan enflasyon şoku geçene kadar” sadece çeyrek puanlık bir indirim yapmasını beklediklerini söyledi.
Trump’ın politika önerilerinin büyüme veya enflasyon üzerindeki gerçek etkisi oldukça belirsiz ve kısmen Kongre’nin yapısına, eğilimlerine ve diğer ülkelerle yapılacak ticaret müzakerelerine bağlı olacak. Trump şu anki Fed Başkanı Jerome Powell’ı 2018’de göreve getirmiş ve daha sonra faiz artırımını durdurmasını ve ardından da faizleri düşürmesini talep etmişti Ancak Powell istenenleri yapmamıştı. Zaten dün gece de faizlerle ilgili açıklamasının ardından yaptığı basın toplantısında ABD başkanlık seçiminin politika kararlarımız üzerinde hiçbir etkisi olmayacağını belirterek “Başkan veya danışmanları isteseler de istifa etmeyeceğim. Yasalar başkana, Fed başkanını görevden alma izni vermiyor” dedi. Bu sözler de Powell’ın yeni dönemde de Trump’a pek kulak asmayacağını gösteriyor.
Şimdi sorulması gereken soru şu: Trump ve müttefikleri Fed’in faiz oranlarını yönlendirme bağımsızlığına gerçekten müdahale etmek istiyor mu? Ve eğer öyleyse bunu yapabilirler mi?
Trump ve danışmanları bu konuda karışık sinyaller verdi. The Wall Street Journal’ın haberine göre Trump Fed’in faiz kararlarında kendisine danışılması gerektiğini söyledi ve müttefiklerinden oluşan bir grup bu yılın başlarında Fed başkan adaylarının merkez bankasının kararları konusunda Trump’a gayriresmi olarak danışmayı kabul etmesini şart koşan teklifler hazırladı.
Ancak Trump Bloomberg’e verdiği demeçte para politikası konusunda söz sahibi olmak istese de Fed’e ne yapması gerektiğini emretmek istemediğini söyledi. Bazı danışmanlar Fed’in bağımsızlığının önemini vurguladı.
Kongre Fed’i seçilmiş liderlerin müdahalesine karşı bir dizi yasal ve yapısal koruma sağlayarak önemli bir özerklikle çalışacak şekilde tasarladı. Dünyanın dört bir yanındaki büyük ekonomiler tarafından paylaşılan fikir, merkez bankacılarına yüksek enflasyona faiz oranlarını yükselterek yanıt verme gibi genellikle popüler olmayan bir önlem- yetkisi vermek.
Trump’ın Fed’deki etkisini arttırmasının en doğrudan yolu başta başkan olmak üzere yedi üyeli guvernörler kuruluna kendisine sadık kişileri atamak olacak. Powell’ın başkanlık görev süresi Mayıs 2026’da sona eriyor. Guvernör olarak görev süresi ise Ocak 2028’de tamamlayacak. Çoğu hukukçu Powell’ın görev süresi dolmadan sebepsiz yere görevden alınamayacağını söylüyor.
Trump’ın Fed guvernörler kurulunu değiştirmek için sınırlı fırsatı var. Mevcut yedi guvernörden sadece ikisinin görev süresi önümüzdeki dört yıl içinde doluyor: Adriana Kugler 2026’da ve Powell 2028’de Fed’den ayrılacaklar. Trump’ın ilk başkanlık döneminde guvernörler kurulunda dört boş koltuk vardı.
O zaman bile Senato’nun başkanın adaylarını onaylaması gerekiyordu. Senato’nun Cumhuriyetçi üyeleri Trump’ın 2019 ve 2020’de göstermeyi planladığı bazı adayları başkanın yönlendirmelerine açık oldukları düşüncesiyle etkili bir şekilde engelledi.
Ayrıca Fed başkanı ve diğer altı guvernör faizleri belirleyen komitedeki 12 koltuktan beşinin sahibi. Fed’in 12 bölgesel rezerv bankasından beşinin başkanları dönüşümlü olarak diğer koltukları dolduruyor. Çoğu hep merkez bankasının kurumsal bağımsızlık geleneğine değer veren apolitik teknokratlar oldu.
Bununla birlikte Fed guvernörlerinin 14 yıla varan görev sürelerini tamamlamaları nadir görülen bir durum. Mevcut başkanlardan birinin istifa etmesi halinde Trump’ın doldurması gereken bir boşluk oluşacak.
Trump’ın çevresindeki bazı isimler Trump’ın Powell 2026’da görevden ayrılmadan önce Fed Başkanlığı için aday açıklamasını öneriyor. Adayın para politikasına ilişkin kamuoyuna yapacağı açıklamalar, piyasadaki tahvil getirilerinin yükselmesine ya da düşmesine neden olarak gerçek faiz değişiklikleriyle aynı etkiyi yaratabilir.