Bütün dünya Arda Güler’i merak ediyor ve yazıyor
Ipsos'un araştırmasına göre haziran ayında Türkiye'de ekonominin en önemli sorun olduğunu ifade edenlerin oranı seçimlerin yapıldığı mayıs ayına göre 11 puanlık artışla yüzde 84'e ulaştı.
Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Ipsos’un araştırmasına göre, haziran ayında Türkiye’de ekonominin en önemli sorun olduğunu ifade edenlerin oranı seçimlerin yapıldığı mayıs ayına göre 11 puanlık artışla yüzde 84’e ulaştı. Yani Türkiye’de bugün her 100 kişiden 84’ü yeni hükümet kurulmasına ve işlerin toparlanacağına ilişkin açıklamalara rağmen ekonomiyi en büyük sorun olarak görüyor Ancak Haziran 2022-Ocak 2023 döneminde ekonomiyi en büyük sorun olarak dile getirenlerin oranı Şubat 2023’te yüzde 46 ile dip yapmış ve ardından da seçimlere doğru tırmanışa geçerek mayısta yüzde 73’e ulaşmıştı.
Ankete katılanların enflasyon, işsizlik ve yaşam standardı gibi konulardaki beklentilerinde de seçimler sonrası ciddi bozulma görülüyor. Enflasyon tüm ülkeler ortalamasında yüzde 40 ile ilk üç büyük sorun arasında gösteriliyor. Ancak Türkiye’de enflasyonu en önemli 3 sorun arasında belirtenlerin oranı mayısta yani seçimlerin yapıldığı ayda yüzde 44 iken haziranda 12 puan artarak yüzde 56’ya yükselmiş. Enflasyonu en önemli 3 sorun arasında gösterenlerin oranının Türkiye’den fazla olduğu ülkeler ise yüzde 71 ile Arjantin, yüzde 65 ile Polonya ve yüzde 56 ile Singapur.
Türkiye ekonomisinin bugünkü durumuna ilişkin görüşlerde de çok büyük fark yok. Ancak ekonominin mevcut durumunun daha kötü olduğunu belirtenlerin geçen yılın haziranında yüzde 80’lerde olan oranı daha sonra inişe geçip 2023 Mayıs ayında yüzde 64 ile dip yapıp ardından seçimler sonrası haziranda 2 puan artarak yüzde 66’ya çıkmış. Ancak yakın geleceğe ilişkin beklentilerde daha ciddi bir bozulma görülüyor. “Önümüzdeki birkaç ay Türkiye ekonomisinin durumu sizce nasıl olur?” sorusuna “Daha kötü” diye yanıt verenlerin mayısta yüzde 35 olan oranı haziranda yüzde 51’e tırmanmış.
Halkın istikrarla yakından ilişkili olduğuna inandığı döviz kuruyla ilgili soruya verdiği yanıt da karamsar. Döviz kurunun TL karşısında kısa vadede (birkaç ay) artacağına inananların oranında da haziranda bir artış olduğu görülüyor. Mayısta yüzde 65 olan bu oran hükümetin kurulmasına, rasyonel zemine dönmeye yönelik küçük adımlara rağmen 7 puanlık artışla yüzde 72’ye yükselmiş.
Ipsos’un anketine göre Türkiye’den katılanlar arasında enflasyon ve işsizlik konusunda da karamsar olanların oranı seçim sonrası artmış. Enflasyonun yılın geri kalanında biraz ya da çok artacağını düşünenlerin mayısta yüzde 63 olan oranı haziranda yüzde 69’a çıkmış. Bu da beklentinin önemli payı olduğu enflasyonla mücadelede Türkiye’nin işinin pek de kolay olmayacağını gösteriyor. Aynı karamsarlık işsizliğe yönelik beklentilerde de kendisini gösteriyor. İşsizliğin yılın geri kalan bölümünde artacağı beklentisinde olanların mayısta yüzde 55 olan oranı seçim sonrası yüzde 63’e tırmanmış.
Seçimin ve hükümetin işleri toparlanacağına yönelik söylemlerinin de anket katılımcılarının yaşam standartlarına ve kişisel harcamalarına ilişkin beklentilerindeki bozulmayı önleyemediği görülüyor. Yılın geri kalan aylarında yaşam standartlarının azalacağını belirtenlerin oranı mayıstaki yüzde 45’ten 52’ye, kişisel harcamalarının aynı sürede azalacağını düşünenlerin oranı da yüzde 49’dan yüzde 55’e çıkmış.
Seçimler Türkiye’de Ipsos Tüketici Güven Endeksi’ni de vurmuş. Ipsos Tüketici Güven Endeksi’ne göre Türkiye’nin Güven Endeksi de mayısta bir önceki aya göre 3.2 puanlık düşüşle 35.9’a gerilemiş ve araştırmaya katılan ülkeler arasında yüzde 100’ü geçen enflasyona sahip 3 ülke Arjantin’in ardından ikinci sırada yer alıyor. Araştırmaya katılan 29 ülkenin güven ortalaması 47,4 iken, güveni en yüksek tüketiciler ise 65.9 puan ile Endonezyalılar. Arjantin’in tüketici güven endeksi ise yüzde 34,8.
Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, pandeminin arkasından yaşanan yüksek enflasyon pandemisinin ülkeleri, tüketicileri farklı seviyelerde de olsa etkilediğini, etkilemeye de devam ettiğini belirterek, “Enflasyon hâlâ en büyük endişe konusu” dedi, Ipsos’un Dünya’nın Endişeleri Araştırması sonuçlarına göre her 10 kişiden 4’ünün ülkesi için en çok endişelendiği 3 konu içinde enflasyonu belirttiğini vurgulayan Gedik, şunları söyledi:
“Yoksulluk, işsizlik gibi diğer başlıkları da göz önüne aldığımızda endişe yaratan başlıca konuların ekonomi ile ilgili olduklarını tespit ediyoruz. 29 ülke arasında Türkiye enflasyondan en çok endişe duyan (Singapur ile birlikte) 3. ülke. ilk sırada üç haneli enflasyonu yaşayan Arjantin var. Mayıs ayında Türkiye’ye ait tüketici güven skoru her ne kadar hâlâ ortalamanın oldukça altında olsa bile 2019 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştı (39,1). Ancak haziran ayında ise 3,2 puanlık bir gerileme oldu, 35,9’luk tüketici güven skoru ile haziranda Türkiye 29 ülke içinde Arjantin’in ardından sondan ikinci sırada yer aldı. Ülkemizde vatandaşlar ekonominin gidişatını döviz kurlarının üzerinden değerlendirirler. Tüketici güveni ile farklı göstergeler arasındaki ilişkiyi analiz ettiğimizde döviz kurlarının seyri ile büyük bir korelasyon içinde hareket ettiklerini tespit ederiz. Haziran ayında TL’de yaşanan değer kaybı tüketicinin güveninde de bir erozyon yaratmışa benziyor. Yabancı para birimlerinin önümüzdeki aylarda TL karşısında değer kazanmaya devam edeceğini düşünenlerin oranı mayıstan hazirana yüzde 65’ten yüzde 72’ye yükseldi. Enflasyonun yılın geri kalan aylarında yükseleceğini düşünenlerin oranı da yüzde 63’ten yüzde 69’a yükseldi. İşsizlik, yaşam standardı, kişisel harcamaların artması gibi farklı parametrelerin hepsinde haziran ayında daha da olumsuza dönen bir tablo söz konusu. Negatiften daha da negatife doğru bu hareketin devam edecek bir trend olup olmayacağını temmuzda göreceğiz. Yüzde 34’lük asgari ücret artışı ve memur maaşlarında yapılacak düzenlemelerin bu değerlendirmelere nasıl etkisi olacağını takip edeceğiz.”