Merkez’in faiz kararı piyasaları dalgalandırdı
Borsada hisse alıp-satan vatandaşların 'Borsada oynuyorum' tabirini kullandığını, oysa borsanın oyun alanı olmadığını söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek okullara finansal okuryazarlık dersi konması için çalıştıklarını belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek finansal okuryazarlığın müfredata eklenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu ile çalıştıklarını belirterek “Vatandaşlarımızın kaynaklarını hibe etmesini değil, sermaye piyasalarına yönlendirmesini tercih ederiz” dedi. Finansal Okuryazarlık Platformu’nda konuşan Şimşek borsada hisse alıp-satan vatandaşların “Borsada oynuyorum” tabirini kullandığına işaret ederek borsanın oyun alanı olmadığını, yatırım yapılan bir alan ve platform olduğunu, analize dayalı değerlendirmelerle kararlar verilmesi gerektiğini belirtti. Toplumun tüm kesiminin “finansal okuryazar” olmasının önemine dikkati çeken Şimşek şunları söyledi:
“Finansal okuryazarlık geleneksel okuryazarlık kadar, yani sayısal ve normal okuryazarlıktan sonra bence en önemli beceridir. Bu çağda 7’den 70’e herkesin bu beceriyle donatılması zaruridir, gereklidir. Buradan vatandaşlarımıza tekrar seslenmek istiyorum, kolaycı para kazanma yolları genelde tehlikelidir, risklidir. Birileri size çok yüksek getiri vadediyorsa, mutlaka o son derece riskli bir faaliyettir, uyarı açısından söylüyorum, tüyolar ve duyumlarla hareket etmeyelim, gelin Sermaye Piyasası Kurulumuzun Finansal Okuryazarlık Platformu’na uğrayın ve eğitim alın. Hiç olmazsa bir farkındalık oluşur ve bazı konseptleri daha iyi anlamanıza yardımcı olur.”
Borsada 8,6 milyon ve sermaye piyasalarında işlem yapan 12 milyon kişi olduğunu aktaran Şimşek “Bunlar önemli rakamlar. Belki Batı’daki kadar değilse de büyük rakamlar. Borsadaki yatırımcı sayısı 2020’de 1,9 milyon kişiymiş. Şu anda çok ciddi artış var. Benzer şekilde mesela dört büyük kripto platformuna bakarsanız, burada da 2020’de 1,7 milyon kişinin hesabı varken şu anda 18,2 milyon kişiye çıktı. Birden fazla platformda aynı kişinin hesabı olabilir. Bunlar gerçek anlamda finansal okuryazarlığı gerektiren alanlar” diye konuştu.
ABD’nin zengin bir topluma dönüşmesinde sermaye piyasalarının derinliğinin etkili olduğunu bildiren Şimşek “Bu ülkede firmalar finansman ihtiyaçlarının neredeyse 3’te 2’sini sermaye piyasalarından karşılıyor. Avrupa tam tersi finansman ihtiyacının 3’te 2’sini bankalardan karşılıyor. Bizde finansman ihtiyacının yüzde 88’i bankacılık sektöründen temin ediliyor. Bankacılık sektörünün bizim gibi ülkelerde kaynak yapısı uzun vadeli değil. Ortalama vade olarak mevduatlar genelde 30 ve 90 günlük. Bu yüzden Türkiye yatırıma, uzun vadeli projelere kaynakta zorlanıyor. O nedenle sermaye piyasalarının gelişmesi çok önemli” dedi.
Türkiye’de öncelikle enflasyonun düşük tek haneye indirilmesi gerektiğini belirterek “Enflasyonu düşük tek haneye indirdiğimizde sermaye piyasaları çok daha güçlü şekilde ön plana çıkacak” diyen Şimşek şöyle sürdürdü:
“Enflasyonu tek haleye indirme programımız başarılı şekilde uygulanıyor. Aylık enflasyon rakamları ile bizim hedeflerimiz artık örtüşmeye başladı. Mayısta yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek. Çünkü geçen sene mayısta aylık enflasyon sıfıra yakın, bu sene yüzde 3 dahi çıksa bu, yıllık bazda artışı ima ediyor. Ama enflasyon Merkez Bankamızın da Enflasyon Raporu’nu açıklarken ortaya koyduğu şekilde mayısta yıllık bazda zirveye ulaşacak. Son bir yıldır attığımız para ve maliye politikalarıyla, enflasyon çok hızlı şekilde inanıyorum ki bu sene sonunda 30’lu rakamı görür. Daha sonra gelecek senede 10’lu rakamlar, bir sonraki senede tek hane, daha sonra da bunu düşük tek haneye çekip orada tutmak. Biz buna ‘fiyat istikrarı’ diyoruz.”