Seçim bitti, sütten sonra ete de zam geldi
Türkiye'nin tarım, gıda ve içecek sektörü yılın ilk altı ayında dış ticaret açığı verdi. Ancak TİM Başkanı Mustafa Gültepe'ye göre Türkiye'nin 2028’deki 400 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmada gıda ve tarım sektörü çok kritik rol oynayacak.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu’na göre yılın 6 aylık döneminde tarım, gıda ve içecek sektörü dış ticaret açığı verirken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2028’de Türkiye’nin 400 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında gıda ve tarım sektörünün çok kritik bir rolü olacağını belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dış ticaret verileri baz alınarak yapılan hesaplamaya göre söz konusu dönemde dış ticaret açığı veren tarım, gıda ve içecek sektörü geçen yılın aynı döneme göre ihracatını yüzde 1,04’lük artışla 12 milyar 230 milyon dolara çıkartırken, ithalatı ise yüzde 19.71 oranında yükselerek 12 milyar 460 milyon dolara ulaşmıştı.
Fındık hasadının devam ettiği Giresun’da Tarım Kurulu toplantısında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2028’de Türkiye’nin 400 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında gıda ve tarım sektörünün çok kritik bir rolü olacağını belirterek “2022’de yaklaşık 27 milyar dolarlık gıda ve tarım ürünü ihraç ettik. 2028 için gıda ve tarım ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm projeksiyonlarımızı ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda yapıyoruz.” dedi.
Hedefe ulaşmak için 27 sektörün maksimum katkıyı yapmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Gültepe, Türkiye’nin halen 27 milyar dolar düzeyinde bulunan gıda ve tarım ürünleri ihracatını 2028’e kadar 50 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
TİM Başkanı Gültepe’ye göre, gıda ve tarım ihracatta en avantajlı sektörler arasında yer alıyor ve Türkiye bu alanda uzun yıllara dayanan birikime, zengin bir ürün çeşitliliğine, ileri teknolojili ve yüksek üretim kapasiteli sanayi alt yapısına sahip bulunuyor.
Küresel iklim değişikliği nedeniyle dünyada gıda ve tarımsal ürünlerin öneminin her geçen yıl daha da arttığını anımsatan Gültepe, “Dolayısıyla bu avantajımızı ülkemiz için fırsata dönüştürmek durumundayız. Mevcut tarım alanlarımızı verimli bir şekilde işleyebilir ve kullanabilirsek hem tüketicinin bol, kaliteli ve ucuz gıdaya erişmesini sağlar hem de ihracat yoluyla ülkemize çok daha fazla döviz kazandırabiliriz.” dedi.
“2028’deki 400 milyar dolarlık hedefe ulaşmada gıda ve tarım sektörümüzün çok kritik bir rolü olacağını düşünüyorum. 2022’de yaklaşık 27 milyar dolarlık gıda ve tarım ürünü ihraç ettik. Biz 2028 için gıda ve tarım ihracatımızı 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Tüm projeksiyonlarımızı ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda yapıyoruz.”
Fındığın Türkiye’nin en önemli tarımsal değerleri arasında yer aldığını vurgulayan Gültepe, “Dünyanın toplam fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiriyoruz. 2022’de 313 bin ton fındık ihracatı karşılığında ülkemize 1 milyar 750 milyon dolar gelir kazandırdık. Fındıkta potansiyelin çok daha fazla olduğunu biliyorum. Üretimde verimliği artırabilir ve fındığı işleyerek katma değerli ürün haline getirebilirsek ülkemize çok daha fazla döviz kazandırabiliriz. Bahçelerimizde çiftçilerimizle konuştuk, üretim tesislerinde incelemelerde bulunup, ihracatçılarımızı dinledik. Bizim için çok verimli bir çalışma oldu. Edindiğimiz bilgiler, fındıkla ilgili projelerimizde bize ışık tutacak.” dedi.
TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu da tarımsal üretimin ve gıdanın tüm dünya için stratejik önem kazandığını vurgulayarak, dünyada her şeyin tarım ve gıda üzerine şekillenmeye başladığının altını çizdi. Tokgöz, Türkiye’nin pandemi ve savaş gibi kriz dönemlerinde coğrafi konumunun avantajlarını yaşayarak deneyimlediklerini belirterek şunları söyledi:
“Bu avantajlarımızı daha da artırmak için önümüzdeki süreçte dünyada taleplerin ne yönde şekillendiğini iyi gözlemleyerek buna göre üretim yapmalıyız. İhtiyaç halinde ihracata uygun ürünü Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ülkemize getirip işleyip yurt dışına satabilmeliyiz. Böylece ülkemizde cari açığın kapatılmasına çok daha fazla katkı sunabiliriz.”
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı Hasan Osman Sabır ise üreticiye doğrudan gelir desteği sisteminde radikal değişiklikler yapılması gerektiğini vurgusunu yaparak “Yeni sistemle verilen prim önemli miktarda artırılmalı, prim verilme kriterleri tekrar elden geçirilmeli. Bahçesinde iyi tarım uygulamaları yapanlar ve bahçe birleştirenler incelenerek prim destekleri artırılmalı. İhracat piyasasında fiyatlar serbest olarak gelişmeli, artan satışlarla beraber yükselen fiyatlar hedeflenmeli.” dedi.
Türkiye’de fındığın üstün kaliteli ve tesislerin çok üst düzey standartlarda işleme kapasitesi bulunduğunu hatırlatan Hasan Osman Sabır, doğru politikalar uygulanması halinde hem ihracatı artırabileceklerini hem de rakip ülkelere karşı üstünlüklerini güçlendireceklerini söyledi.