Biraz huzur, çokça güzellik… Şehir konforunda sakinlik ve keyif günleri

Gezi 23 Mart 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Paris, Londra ve Roma gibi metropoller ya da New York ve Venedik gibi cazibe merkezleri her daim ışıltısını koruyor ama şehir hayatından uzaklaşmadan sakin, huzurlu bir tatil arıyorsanız farklı destinasyonları keşfetmenin zamanı geldi demektir.

Zürih (İsviçre)

Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden biri olmasına rağmen kesinlikle güzel, sakin, şık ve huzurlu bir şehir Zürih. Yaşam kalitesinin en yüksek olduğu şehirlerden. Güzeller güzeli İsviçre’nin en büyük şehri. Şehrin merkezinden geçen Limmat Nehri ve çevresi gezginlerin favorisi. Zürih Gölü’nün kenarında ve Alp Dağları’nın eteklerinde bulunan şehrin tur programlarında sık sık karşımıza çıkması tesadüf değil yani. Sokakları, kafeleri, tasarım mağazaları ve restoranlarıyla keşfetmekten keyif alacağınız Zürih’te eşsiz bir manzara sunan Lindenhos Tepesi, Fraumünster Kilisesi, ikiz kuleleriyle şehrin simgesi Grossmünster Kilisesi, Alstadt olarak da anılan, dar sokakları ve Orta Çağ evleriyle eski şehir merkezi Old Town, Van Gogh, Picasso, Monet’nin eserlerini görebileceğiniz Kunsthaus müzesi, 20’nci yüzyılın en etkili İsviçreli mimarlardan Le Corbusier’in Zurichhorn Park’ında yer alan evi Le Corbusier Haus ve Çin Bahçesi mutlaka görülecekler listenizde olsun.

Bergen (Norveç)

Norveç’in en büyük ikinci şehri olan Bergen, güzelliğini dağlarla çevrili olmasından alıyor. Korunmayı başarmış ahşap binalarıyla Bergen’in eski rıhtımı Bryggen, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve tek kelimeyle bir cazibe merkezi. İskandinavya’nın en büyük gemi turlarının kalktığı Bergen’de hem Kuzey Avrupa’nın hem de Norveç’in en büyük akvaryumu olan Bergen Akvaryumu, Bryggens Müzesi, Eski Bergen Müzesi, şehrin ticari geçmişine ışık tutan Hansa Müzesi, müzeye dönüştürülen ünlü Norveçli besteci Edvard Grieg’in evi, mimari açıdan hayli değişik olan, 1150’de inşa edilen ve çıta kilisesi olarak adlandırılan Fantoft Stavkirke Kilisesi hemen dikkatinizi çekecek.

Reykjavik (İzlanda)

İşte doğaya olan yakınlığı ve temizliğiyle hayran olacağınız bir şehir! ‘Ateş ve Buz Ülkesi’ İzlanda’nın başkenti Reykjavik, kelimenin tam anlamıyla bir İskandinav mücevheri. Dünyada kutup bölgesine en yakın başkent. Gayzerler, şelaleler ve muhteşem Kuzey Işıkları’nın ev sahibi. Keflavik’teki Leifur Eiriksson Uluslararası Havaalanı’na sadece birkaç dakika uzaklıktaki Mavi Lagün, İzlanda’ya gelen gezginler arasında çok popüler. Yerin çok altından gelen mineral bakımından zengin sıcak su, engebeli lav manzarasında lüks bir sağlık spasının geliştirildiği muhteşem insan yapımı lagünü oluşturuyor. Solfar Heykeli (Sun Voyager), İzlanda Ulusal Müzesi, Volkan Evi, Saga Müzesi, Tjörnin göleti ve Hljomskalagarour Park sizi kendine hayran bırakacak.

Lübliyana (Slovenya)

Slovenya’nın başkenti ve en büyük şehri olan Lübliyana (Ljubljana), tarzların karışımı olam mimarisiyle dikkat çekiyor. Ana meydanı, Fransisken Müjde Kilisesi’ne de ev sahipliği yapan Preseren Meydanı. Lübliyana Kalesi, şehir merkezine hakim olan Castle Hill’in zirvesinde yer alan bir Orta Çağ yapısı. Şehir Meydanı’nda bulunan Gotik Belediye Binası’nın tarihi 15’inci yüzyıla kadar uzanıyor. Eski tarihi kentlerde dolaşın ve antik çağlardan Orta Çağ’a kadar geçmişin izlerini keşfedin.

Piran (Slovenya)

Adriyatik Denizi kıyısında bulunan bu güzel şehir, kiliseleri ve manastırlarıyla Orta Çağ mimarisinin zengin kültürel mirasına sahip. Dolambaçlı sokaklarında yürürken, sakin okyanus manzaralarına karşı yükselen Venedik gotik binalarını göreceksiniz. 13’üncü yüzyıldan kalma deniz fenerini mutlaka görün. Harika manzaralar eşliğinde deniz ürünlerinin tadını çıkarın. Muhteşem manzarasıyla Saint George Kilisesi’ni görmeyi unutmayın!

Vilnius (Litvanya)

Arnavut kaldırımlı güzel sokaklar ve hayran olacağınız bir mimari… Sokak sanatının güzel örneklerini bulacağınız Vilnius’ta tarihi mekanlara ev sahipliği yapan eski kent, Katedral Meydanı, Gotik mimarinin güzel örneklerinden Aziz Anne Kilisesi, Aziz Peter ve Paul Kilisesi, Şafak Kapısı, tarihi 15’inci yüzyıla kadar uzanan ve 19’uncu yüzyıldan bu yana müze olarak kullanılan Büyük Dük Sarayı, şirin kafelerin yer aldığı Stkliu Caddesi, Soykırım Mağdurları Müzesi, bohem mahalle Uzupis ile biraz soluklanmak isterseniz Bernardinai Bahçesi size hoş günler vadediyor.

Dubrovnik (Hırvatistan)

Uzun zamandır seyahat tutkunlarının radarına takılan Dubrovnik, ‘eski kent’i ve çarpıcı doğal güzelliğiyle Avrupa’nın en iyi şehirlerinden biri olmayı hak ediyor. Hırvatistan’ın Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleriyle ünlü şehri Dubrovnik, Dubrovnik Katedrali, 13’üncü yüzyıldan kalma Fransisken Manastırı, Luza Meydanı, yerel pazarın kurulduğu Gundulica Meydanı, 1444 tarihli Çan Kulesi, Aziz Blaise Kilisesi, Orlando Sütunu, Onofrio çeşmeleri, Rektör Sarayı, Pile ve Ploce kapıları ve Sponza Sarayı ile tatinizi unutulmaz kılmak için bekliyor.

Strazburg (Fransa)

Çokça güzellik, tarih, hayran olunacak bir mimari ve tadına doyulmaz bir yaşanmışlık hissine tanıklık etmek… Attığınız her adımda etrafınızı hayranlıkla izlerken, kendinizi bir anda zaman yolculuğundan çıkmış ya da çağlar öncesinde geçen bir film setine konuk olmuş gibi hissedeceğiniz bir şehir uzanıyor önünüzde. La Petite France’ta kaybolun, nehir kıyısındaki restoranlara uğrayın ve Katedral Meydanı’nda Strazburg’u içinize çekin.

Graz (Avusturya)

Viyana’dan sonra ülkenin en büyük ikinci şehri olan Graz’ın tarihi şehir merkezi, Orta Avrupa’nın en iyi korunmuş şehir merkezlerinden biri olarak nam salmış ve 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiş. 2010 yılında Eggenberg Şatosu da Dünya Mirası listesine eklenmiş. 2. Dünya Savaşı’nda Avrupa’da yaşanan bombardımanlardan en az etkilenen şehirlerden olan Graz’da ana meydan Hauptlatz sizi Orta Çağ’a doğru bir yolculuğa çıkaracak. Schlossberg Tepesi şehre tepeden bakmak için ideal. Şehrin sembolü Graz Katedrali, nefis heykelleriyle Avusturya Heykel Parkı ve Hofgasse Sokağı’nın ilerisinde karşınıza çıkan spiral merdivenler mutlaka listenizde olmalı.

Heidelberg (Almanya)

Bir yağlıboya tablonun güzelliğine sahip olan ve Almanya’nın güneybatısında bulunan Heidelberg, 1386’da kurulan ve Almanya’nın en eski üniversitesi olma vasfını taşıyan Heidelberg Üniversitesi’ne ev sahipliği yapmasıyla haklı bir üne sahip. Şehri ikiye bölen Neckar Nehri ve sarayı ile birlikte Almanya’nın en romantik kenti olarak da anılıyor. Nefis bir panoramik manzaraya sahip olan Heidelberg Kalesi’ni, Arnavut kaldırımlı sokakları ve meydanlarıyla eski kenti ve Şehrin en ünlü kilisesi Heiliggeistkirche’yi (Kutsal Ruh Kilisesi) mutlaka görün.

Dresden (Almanya)

Elbe Nehri’nin kenarında kurulan Dresden’e “Elbe’nin Floransa’sı” demeleri boşuna değil, gerçekten çok güzel bir şehir. Geçmişin ihtişamını yansıtan sayısız muhteşem Barok yapıya sahip olan Dresden, Almanya’nın Saksonya eyaletinin merkezi. 2. Dünya Savaşı’nın acımasız günlerinden payına düşeni alan ve neredeyse tümüyle yıkılan Dresden, yeniden var olmayı başarmış. Dresden Katedrali, Kraliyet Sarayı, Dresden Kalesi, Alman Barok mimarisinin başyapıtı olarak nitelendirilen Zwinger Sarayı, Frauenkirche (Kadınlar Kilisesi), Stallhof Meydanı, Augustus Köprüsü, Almanya’nın en önemli opera binalarından Semperoper, Elbe Nehri’nin güzelliği izleyeceğiniz Brühl Terrace ve daha nicesi sizi bekliyor.

Tallin (Estonya)

Estonya’nın başkenti ve ana liman kenti olan Tallin, Baltık Denizi kıyısındaki konumu sayesinde son zamanların cazibe merkezlerinden biri. Aynı zamanda Avrupa’nın en iyi korunmuş şehirlerinden. Orta Çağ’a ait görkemli yapıları ve çan kuleleriyle bir zaman yolculuğu vadediyor. Eski Şehir Merkezi, Oleviste Kilisesi, Rocca Al Mare Açıkhava Müzesi, Toompea Tepesi, Kadriorg Park, St. Olaf’s Kilisesi, Şehir Duvarı, Kalamaja Mahallesi ve Belediye Sarayı mutlaka görülecekler listenizin başında gelsin.

Stockholm (İsveç)

İsveç’in başkenti Stockholm, güzel binaları, zarif mimarisi ve parklarıyla öne çıkıyor ve ‘Kuzeyin Venedik’i’ olarak da anılıyor. Kuzey’in tasarım başkentinin her köşesinde ayrı bir güzellik var. Eski binaların hala korunduğu, şehrin tarihi bölgesi Gamla Stan, vintage dükkanları, tasarım butikleri ve müzik dükkanlarıyla rengarenk Södermalm ve şehir merkezi Norrmalm cazibe merkezleri arasında başı çekiyor.

Gent (Belçika)

Gent, Belçika’nın Brüksel ve Anvers’ten sonraki üçüncü büyük şehri. Brugge’den rol çalmayı başaran Gent, çarpıcı mimarisinin güzelliği ve cazibesiyle sizi hemen saracak. Ünlü meydanı Korenmarkt, alışveriş bölgesi Veldstraat, Çan Kulesi, Aziz Bavo Katedrali, St. Nicholas Kilisesi, Aziz Michiel Köprüsü, Gravensteen Kalesi, Şehir Müzesi, pitoresk rıhtımları Graslei ile Korenlei, kanalları ve köprüleriyle ama en çok akşam oldu mu o güzelim sokak lambalarının ışığıyla harika bir şehirde olmanın tadını çıkarın.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.