Mükemmel mimari ve tasarım şaheserleri: Dünyanın en güzel binaları

Dünyanın en etkileyici mimari yapılarına doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Kültürel bir miras niteliğindeki bu yapılar, hayranlık uyandırmanın yanı sıra sanat ve mimarlık tarihine de ışık tutuyor.

Gezi 5 Mayıs 2024
Bu haber 2 hafta önce yayınlandı

Muhteşem katedraller, kiliseler, opera binaları, saraylar ve parlamento binaları… Şehirlerin ikonik yapıları sanat tarihi ve mimariye meraklı gezginler için öncelikli cazibe noktası olmayı her daim elinde tutuyor.

Estetik mükemmelliğin zirvesi

Bir yapının muhteşem bir tasarım oluşturması için bir araya gelen birçok unsur var ve her biri oran kurallarıyla hayranlık uyandırıyor. Bu binaların çağlar boyunca bu kadar muhteşem bir güzelliğe ve uyumlu estetiğe sahip olmasının en belirgin nedenlerinden biri de ideal oranlar için bir ölçüt olarak nitelendirilen altın oran. Barok tarzıyla göz kamaştıran Londra’daki St. Paul Katedrali ise altın orana yüzde 72.28’lik uyumuyla estetik mükemmeliğin zirvesinde.

St. Paul Katedrali (1710, Londra / İngiltere)

1710 yılında inşa edilen bu muhteşem yapı, etkileyici dış cephesi, karmaşık iç mekanları ve ünlü kubbesiyle klasik güzelliğin mükemmel bir örneği. 1666 yılında çıkan ve kentin tarihindeki en büyük yangın felaketi olan Büyük Londra Yangını sırasında yıkılan bina, ünlü bilim adamı, matematikçi ve mimar Sir Christopher Wren tarafından dokuz yılda yeniden tasarlanmış. St. Paul Katedrali aynı zamanda Londra Piskoposluğunun merkezi.

Westminster Kilisesi (1745, Londra / İngiltere)

Taç giyme törenleri, kraliyet düğünleri, krallar, kraliçeler, devlet adamları ve askerler; oyuncular ve kahramanlar… Tarih burada yatıyor ve hepsi keşfedilmeyi bekliyor. Resmi adıyla Westminster’daki Aziz Peter Kilisesi, muhteşem güzellikte bir Gotik manastır kilisesi ve Birleşik Krallık’taki en önemli dini yapılardan biri. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yapı, 1066’dan beri 40 hükümdarın taç giydiği yer.

Macaristan Parlamento Binası (1902, Budapeşte / Macaristan)

Macaristan’ın en önemli simgelerinden ve tek kelimeyle bir şaheser. Tuna Nehri kıyısında, Lajos Kossuth Meydanı’nda yer alan, 691 oda, 10 iç avlu, 29 kapı, 27 merdiven 19 asansör ve 200’den fazla ofis bulunan devasa Macaristan Parlamento Binası, dünyanın üçüncü büyük parlamento binası. Macaristan Ulusal Meclisi’nin merkezi ve Avrupa’nın en eski yasama binalarından. Neo-Gotik mimariye sahip olan binaya 27 ayrı kapıdan girebilirsiniz.

Notre Dame Katedrali (1163, Paris / Fransa)

Yapımına 1163 yılında başlanan, Seine Nehri’nin kenarında bulunan güzeller güzeli Notre Dame Katedrali, dünyanın en ünlü Gotik yapılarından biri hatta ilk Gotik katedrallerden. Katedralin en ünlü kısmı, birbirinden ayrılan üç parçadan oluşan batı cephesi. Katedralin çanlarından Emmanuel güney kulede bulunuyor. Yapımı 1682’de biten Emmanuel, Notre Dame’ın en eski çanı. Batı gül penceresi işlemelerle süslü. Kuzey ve güney gül pencereleri, Krallar Galerisi, Meryem Ana Heykeli, Meryem Ana Kapısı ve payandalar katedralin en görkemli parçaları. 15 Nisan 2019’da çıkan yangınla ağır hasar alan katedralin restorasyon çalışmalarının bu yılın aralık ayında tamamlanması öngörülüyor.

Versay Sarayı (1668, Versaille / Fransa)

Chateau de Versailles, Fransız Barok mimarisinin ve Fransız ihtişamının kusursuz bir örneği. Saray, ilk defa 1631 yılında bir av köşkü olarak inşa edilmiş. XIV. Louis, 1668 yılında köşkü çağın ünlü mimarı Jules Hardouin-Mansart’a büyüterek saraya bugünkü klasik şeklini verdirmiş. Sarayın içindeki tören odaları uzun bir aks üstüne diziliyor ve birbirlerine açılıyor. Sarayın en önemli yerlerinden ikisi Aynalar Galerisi ve Şapel. 1789 Fransız İhtilali’ne kadar Fransız Kraliyeti’nin simgesi olan Versay Sarayı ve Bahçesi, 1979 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.

Floransa Katedrali (1436, Floransa / İtalya)

Altın orana en uygun yapılardan biri olarak karşımıza çıkan görkemli Gotik katedralin kompleksini oluşturan üç bina UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Katedralin kubbesi bugüne kadar inşa edilen en büyük tuğla kubbe ve İtalyan Rönesansı’nın en büyük temsilcilerinden mimar Filippo Bruneleschi’nin imzasını taşıyor. Latin haçı planlı yapının çan kulesi ise Rönesans resminin öncüsü, mimar Giotto’nun tasarımıyla 1331-1355 arasında inşa edilmiş.

Milano Katedrali (1386, Milano, İtalya)

Andrea Bocelli’nin pandemi döneminde ‘Umut İçin Müzik’ adıyla konser vermesiyle de adından uzun süre söz ettiren ve Piazza del Duomo Meydanı’nda bulunan Duomo di Milano, Avrupa’nın 4’üncü büyük katedrali. Yapımına 1386 yılında başlanmış ancak 500 yılda tamamlanmış. Gotik, Neoklasik ve Neo-Gotik üslupta, beyaz mermerden yapılan katedral, 3400 heykel ve 135 gargoyle yani yaratık şeklindeki heykelciğe sahip. En önemli eserlerden biri de 1562 yılında Marco d’Agrate tarafından yapılan Saint Bartholomew heykeli. Katedralin tepesine 1762 yılında yerleştirilen Madonna heykeli ise altından.

Pantheon (M.S. 125, Roma / İtalya)

Yunanca ‘tüm tanrıların tapınağı’ anlamına gelen Panteon, tüm Roma yapıları içinde en iyi korunmuş olanı. Görkemli taş kubbesi, Romalı mimarların dehasının kalıcı bir kanıtı. Mermerden yapılan merdivenleri yapının dışına kadar uzanıyor. Bina, dairesel yapıya sahip iki ana bölümden oluşuyor. TBeyaz mermerden yapılan veranda ise Korint tarzı sıra sütunlarla süslü. İçerisinde İtalyan hükümdarların mezarları ile Rönesans döneminin en ünlü ressamı ve mimarı Rafael’in mezarı var.

Aziz Petrus Bazilikası (1626, Vatikan)

Aziz Petrus Bazilikası ya da San Pietro Bazilikası, Hıristiyanlığın en büyük kilisesi ve Vatikan’daki en dikkat çeken bina. Kubbesi ile Roma’nın silüetindeki en önemli parçalardan. Yapının bugünkü halinin ana mimarı Michelangelo ancak o zamanlar 70’li yaşlarında olan büyük usta yapı tamamlanamadan hayatını kaybetmiş. Sonrasında dönemin en ünlü mimarları ve sanatçıları bazilikanın yapımında görev almış.

Viyana Devlet Operası (1869, Viyana / Avusturya)

Viyana’nın imparatorluk zarafetini yansıtan Viyana Opera Binası, Viyanalı mimar August Sicard von Sicardsburg tarafından 1860’larda tasarlanmış. İmparator I. Franz Joseph ve Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth’in huzurunda Viyana Saray Operası olarak açılıyor. 1945’te ağır bombardıman altında kaldığı için günümüzdeki yapının çoğu yeniden inşa edilmiş. Moritz von Schwind’in freskleri ve verandada ünlü Sihirli Flüt freskleri tek kelimeyle harika.

Kışlık Saray (1837, Saint Petersburg / Rusya)

1732’den imparatorluğa son verilen 1917 Bolşevik Devrimi’ne kadar Rus imparatorlarının kışlık ikametgahı olan Kışlık Saray, şehrin en ünlü binası. Yalnızca Saray Meydanı’na ve Neva Nehri’nin güney kıyısına hakim olmakla kalmıyor, aynı zamanda Saint Petersburg’un 300 yıllık tarihinde merkezi bir siyasi, sembolik ve kültürel rol oynuyor. Kışlık Saray’ın bulunduğu yerdeki ilk imparatorluk konutu, 1708 yılında Büyük Petro ve ailesi için inşa edilen ahşap bir evmiş. Bugün gördüğümüz bina 1730’lar ile 1837 yılları arasında inşa edilmiş ve artık dünyaca ünlü Hermitage Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Aziz Vasil Katedrali (1561, Moskova, Rusya)

Moskova’nın Kızıl Meydan’ında bulunan bu Ortodoks kilisesi, şüphesiz Rusya’nın en popüler kültürel sembollerinden biri. 1561 yılında Rus Çarlığı’nı kuran ‘Korkunç Ivan’ lakaplı Ivan IV Vasilyevich’in emriyle inşa edilen katedralin rengarenk sekiz kubbesi var ve her biri sekiz ayrı zaferi simgeliyor. Önceleri som altın olan kubbeler 1670’ten sonra değişik renklerde boyanmış.

Köln Katedrali (1880, Köln / Almanya)

Kesinlikle Gotik mimarinin en önemli eserlerinden biri ve aynı zamanda ülkenin en çok turist çeken yapısı. Almanya’nın 2’nci, dünyanın 3’üncü büyük kilisesi olan Köln Katedrali’nin yapımına 1248 yılında başlanmış. Tamamlanması tam 632 yıl sürmüş ve 1880 yılında hizmete açılmış. Çift kuleli katedral, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin en önemli yapılarından. Şehrin merkezinde bulunan ve şehrin her yerinden görülebilen katedral, günümüzde Kuzey Avrupa’daki en büyük ibadethane. Köln Katedrali’nin kulesinin doruğuna kadar 533 basamağı var.

Neuschwanstein Şatosu (1886, Schwangau / Almanya)

Bu görkemli şato, sarp bir tepeye kurulmuş. Bavyera Kralı II. Ludwig tarafından 19’uncu yüzyılda yaptırılmış. Romanesk mimariye sahip olan şato, saray ressamı olan Christian Jank tarafından tasarlanmış ve mimar Eduard Riedel tarafından 1886 yılında tamamlanmış. 24 yılda tamamlanan 6 katlı şato, Würzburg ile Füssen’i birbirlerine bağlayan Romantik Yol’un en popüler duraklarından biri. İki katlı Taht Odası’na mutlaka uğrayın!

Casa Mila (1906, Barselona / İspanya)

Barselona’nın Eixample semtinde bulunan ve 1906 – 1910 yıllları arasında Antoni Gaudi tarafından tasarlanıp inşa edilen bina La Pedrera (Taş ocağı) lakabıyla da biliniyor. Casa Mila, Gaudi’nin sanatsal fantezilerinin doruk noktaya ulaştırdığı bir yapı. Daire ve ofislerden oluşan bir rezidans olarak tasarlamış ve şehirdeki yapılar içinde daire daire satılmak üzere projelenen ilk örnek. Gaudi, ön cephede dalgalı bir deniz duygusu yaratmak istemiş. Dökme demir balkon demirleri dalga efektinin daha güçlü biçimde algılanmasına olanak tanıyor ve bina UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Osaka Kalesi (1585, Osaka / Japonya)

Altın orana yüzde 78.38 oranında uygun. Dıştan beş, içten sekiz katlı olan yapı, 1585’te samuray Toyotomi Hideyoshi’nin emri ile inşa edilmiş. Japonya’nın en ünlü simgesel yapılarından biri. Taş duvarlar, hendekler, Otemon Kapısı, Tamon Yagura ve Sengan Yagura gibi bugün görülebilen tüm eski binaların tarihi 16’ncı yüzyıla kadar uzanıyor. Alanın tamamı özel bir ulusal tarihi alan olarak belirlenmiş ve çoğu eski yapılar önemli kültür varlıkları olarak nitelendiriliyor. Osaka Kalesi, tarihi ile ilgili zengin kültürel varlıklara ev sahipliği yapıyor ve sergi salonları halka açık.

El-Khazneh (M.Ö 5. yy, Petra / Ürdün)

Nabatean Krallığı’nın yaşadığı Petra, Ürdün’ün Wadi Musa bölgesine bağlı bir antik şehir. En ünlü yapı ise El-Hazne (El-Khazneh) ya da diğer adıyla Khazneh el-Far’oun (firavunun hazinesi). Khazneh el-Far’oun Petra’daki en ayrıntılı kaya mezarlarından biri. M.S 1. yüzyılın başlarında mozole olarak inşa edildiği düşünülüyor. 19’uncu yüzyılın başlarında bölgedeki Bedeviler tarafından hazineler içerdiğine inandıkları için Al-Khazneh olarak adlandırılmış. Binadaki heykellerin öbür dünyayla ilişkilendirilen çeşitli mitolojik figürlere ait olduğu düşünülüyor.

Angkor Wat (1145 ,Angkor / Kamboçya)

9 ile 15. yüzyıl Khmer İmparatorluğu’ndan etkileyici kalıntılar içeren Anghor Wat, dünyanın en büyük dini anıtı. Yılda iki milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan bir şaheser. Angkor Arkeoloji Parkı 12 ana tapınaktan ve çok sayıda küçük yapıdan oluşuyor ancak en büyük ve en önemli tapınak; 12. yüzyıldan kalma Angkor Wat. Kamboçya’nın Siem Reap kentinin 6 km. kuzeyindeki Angkor antik şehrinde Kral II. Suryavarman tarafından yaptırılmış bu dev tapınak Khmer mimarisinin en önemli örneklerinden biri.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.