Kalabalıktan ve kaostan uzak, sadece keşfetmenin güzelliğini yaşayacağınız sürüş rotaları sizi bekliyor. Belki de tek ihtiyacınız olan şey yolculuğun verdiği özgürlüğü yaşamaktır…
Kilometreler boyunca önünüzde uzanan yolların sizi her zaman hayalini kurduğunuz yerlere ulaştırdığını düşünün. Bunun için tek yapmanız gereken direksiyona geçip maceranın tadını çıkarmak.
Les Trois Corniches (Cote d’Azur, Fransa)
Alfred Hitchcock’un 1955 tarihli ‘To Catch a Thief’ filminde de kullanılan bu harika yollar, filmin en unutulmaz sahnelerinden birine hayat verdi. Grace Kelly ve Cary Grant’in üstü açık mavi bir arabayı Les Corniches boyunca sürdüğü sahne, sinema tarihinin unutulmazları arasında. Nice ile Monako arasındaki uçurumları kucaklayan Les Corniches, Fransa’nın güneyinde, Fransız Rivierası’nda, Cote d’Azur’da bulunan üçlü sahil yolu. Bu üç yol birbirine ve Akdeniz’e paralel uzanıyor; sahili saran Corniche Inferieure, daha iç kısımda Grande Corniche ve ortada Moyenne Corniche var. Yol boyunca keşfedilecek harika kasabaların çoğu ise bu üç yol boyunca yer alıyor. Les Corniches Nice’den başlıyor. Monaco ve Monte-Carlo’ya geçip Menton’a uzanıyor ve üç yol tek bir rotada buluşuyor.
Cabot Yolu (Kanada)
Denizden başlayıp dağlara tutunarak ilerleyen 298 kilometre uzunluğundaki Cabot Yolu, sizi muhteşem okyanus manzaralarından şirin balıkçı köylerine götüren büyüleyici güzelliklerin bir karışımı. Kanada’nın Nova Scotia eyaletindeki Cape Breton Adası’nda bulunan bu nefis yol, Cape Breton Highlands ve Cape Breton Highlands Milli Parkı boyunca ilerliyor. Batı ve doğu kesimleri engebeli kıyı şeridini takip ediyor ve okyanus manzaralarıyla insanı büyülüyor.
La Route des Grandes Alps (Fransa)
Uzak, muhteşem, yüksek ve nefes kesici… La Route des Grandes Alpes, Cenevre Gölü ile Fransız Rivierası arasındaki Fransız Alpleri boyunca tüm yüksek geçişlerinin üzerinden geçen efsanevi bir dağ rotası. Doğu Fransa’ya yapılan bu yolculukta büyüleyici göl kasabalarını ve dramatik Alpleri keşfederken, Fransız mutfağının tadına bakmak ödülünüz olacak. Rota eskiden Nice’te bitiyordu ama artık Saint-Martin, Turini ve Castillon vadileri üzerinden ulaşılan Menton’da sona eriyor.
Büyük St Bernard Geçidi (İsviçre)
Dik yamaçlar, keskin virajlar ve tüneller sizi Alpler’in manzaralarına götürüyor. İsviçre’nin Valais kantonundaki Martigny’yi İtalya’nın Aosta Vadisi bölgesindeki Aosta’ya bağlayan, Alpler’in en yüksek iki dağı olan Mont Blanc ve Monte Rosa arasında yer alan geçit, Batı Alpler’den geçen en eski geçitlerden biri hatta 1800’de Napolyon’un ordusu İtalya’ya girmek için bu geçidi kullanmış. Yolun en yüksek noktasında bulunan Great St Bernard Hospice ise kurtarma operasyonlarında St. Bernard köpeklerini kullanmasıyla ünlenmiş.
Furka Geçidi (İsviçre)
İsviçre Alpleri’ndeki 2429 metre yüksekliğindeki bu dağ geçidi ünlü James Bond filmi ‘Goldfinger’da kullanıldı. Hatta bir kısmı ‘James Bond Strasse’ olarak işaretlenmiş. Geçidin batı zirvesinin yakınında ünlü Hotel Belvedere bulunuyor. Buradan kısa bir yürüyüşle Rhone Buzulu Buz Mağarası’na ulaşabilirsiniz. Dik, kıvrımlı ve ülkenin en karlı bölgelerinden birinde yer alan Furka Geçidi, biraz tehlikeli ancak riski göze alanlar muhteşem dağ manzaraları ve yemyeşil engebeli tepelerle ödüllendiriliyor.
Vrsic Geçidi (Julian Alpleri, Slovenya)
Slovenya’nın kuzeybatısındaki Julian Alpleri’nden geçen bu dağ geçidi Slovenya’nın en yüksek geçidi ve Doğu Julian Alpleri’nin de en yükseği. Çevredeki zirvelere yapılacak geziler için mükemmel bir başlangıç noktası olarak kabul ediliyor. Geçidin üzerindeki yol, I. Dünya Savaşı sırasında savaş esirleri, çoğunlukla Ruslar tarafından inşa edilmiş. Yolun üzerinde bulunani Rus şapeli o dönemin bir hatırlatıcısı.
Cennete Giden Yol (Hindistan)
Hindistan’da mutlaka denenmesi gereken 5 yol gezisinden biri. Hindistan’ın en yeni manzaralı yolu olan ‘Road to Heaven’
yaklaşık 30 kilometre uzunluğunda ve Khavda’yı Gujarat’taki antik arkeolojik alan Dholavira’ya bağlayan çok özle bir rota. Motosikletli turistler tarafından “cennet gibi bir deneyim” olduğu söylenen yol, bu nedenle ‘Cennete Giden Yol’ olarak anılıyor. Geçen yıl sadece turistlerin kullanımı için açılan ‘Cennete Giden Yol’, bataklıklar ve yarı kurak kır manzaralarıyla eşsiz bir deneyim sunuyor. Yörede ‘büyük kale’ anlamına gelen Kotada olarak bilinen Dholavira, 2021’de UNESCO Dünya Mirası listesine eklenmiş. Khadir Adası’nın kuzeybatı köşesinde, 100 hektarlık yarı kurak bir araziye yayılıyor.
Karakurum Otoyolu (Pakistan)
Nefis dağ manzaraları göreceğinizden emin olabilirsiniz. Dünyada asfaltla kaplı en yüksek yol olan Karakurum Otoyolu, Karakurum sıradağları üzerinden Khunjerab Geçidi’nden geçerek Çin ile Pakistan’ı birbirine bağlıyor. Pakistan’ın kuzey bölgesi Baltistan’ı ise antik İpek Yolu’na ulaştırıyor. Arazi oldukça engebeli ve kışın yoğun kar yağışı nedeniyle uzak durmakta fayda var.
Güney Rotası (Yeni Zelanda)
Muhteşem manzaralar, nefes kesici mola yerleri ve Kuzey ve Güney Adaları’nı çevreleyen kaymak gibi yollar. Yeni Zelanda adeta karayolu gezileri için yaratılmış bir ülke ve yollar çoğunlukla mükemmel. Auckland’den Wellington’a doğru ilerlerken volkanik manzaraların, palmiye ağaçlarıyla çevrili plajların ve engebeli tepelerin yanından geçiyorsunuz. Güney Rotası, Dunedin, Invercargill, Te Anau ve Queenstown ile Yeni Zelanda’yı birbirine bağlayan 600 kilometreden uzun bir sürüş rotası. Yol boyunca ülkenin en muhteşem manzaralarından bazılarıyla karşılaşacak, şirin kıyı kasabalarını, ıssız plajları, şelaleleri ve fiyortları keşfedeceksiniz.
Kuzey Sahili 500 (İskoçya)
Muhteşem sahiller, plajlar, engebeli dağlar ve balıkçı köyleri… Kuzey Sahili 500, İskoçya’nın kuzey kıyısı boyunca uzanan, Inverness Kalesi’nde başlayıp biten bir rota ve tabii ki muhteşem manzaralara sahip. İskoçya’nın kuzey dağlarındaki birçok özelliği tek bir tur rotasında birbirine bağlıyor. Inverness’ten başlayan Kuzey Sahili 500, Ross ve Cromarty, Sutherland ve Caithness gibi geleneksel ilçelerden geçiyor.
Route 66 (ABD)
Sayısız kitap, film ve dizide yer alarak popüler kültürde Amerikan ruhunun simgelerinden biri olan Route 66 aynı zamanda ABD karayolları ağının ilk otoyollarından. 1926’da inşa edilen yol, Chicago Illinois’ten başlıyor, Missouri, Kansas, Oklahoma, Teksas, New Mexico, Arizona ve Kaliforniya eyaletlerini katederek Los Angeles şehrinde sona eriyordu. Ülkeyi doğudan batıya kateden bu yol 1985 yılında ABD otoyol sisteminden kaldırılmış ve yerini Eyaletlerarası Otoyol Sistemi’ne bırakmış olsa da, popüler bir turist rotası olmayı sürdürüyor.
Vahşi Atlantik Yolu (İrlanda)
İşte kartpostalları aratmayacak güzellikte bir yol. Cork County’den başlayıp Donegal County’de biten ve 2500 km’den fazla olan Vahşi Atlantik Yolu, Avrupa’nın en uzun sahil yolu. Nefes kesen kayalıklar, dağlar, plajlar ve koyların yanı sıra kadim zamanlardan kalma kaleler ve dev taş bloklar sizi bekliyor. Vahşi Atlantik Yolu, İrlanda’nın batı kıyısında bulunan bir turizm yolu. Rota ayrıca İrlanda kültürü ve misafirperverliğini sunan çok sayıda büyüleyici kasaba ve köyden geçiyor. Vahşi Atlantik Yolu beş bölüme ayrılmış: Donegal, Donegal-Mayo, Mayo-Clare, Clare-Kerry ve County Kerry-County Cork.
Atlantik Yolu (Norveç)
Norveç’in belirlenmiş 18 ulusal manzara rotası var ve Atlantik Yolu da bunları arasında en ünlü olanlardan biri. Birkaç küçük adanın üzerinden geçen sekiz köprü aracılığıyla İskandinavya’daki Averoy adasını anakaraya bağlayan Atlantik Yolu, kolay ve sakin bir sürüş vadediyor. Jamed Bond filmi ‘No Time To Die’da da çekim mekanı olarak kullanılan yol, başlangıçta 20’nci yüzyılın başında bir demiryolu hattı olarak önerildiyse de vazgeçilmiş. 1989 yılında açılan Atlantik Yolu, bir kültürel miras alanı olarak korunmuş ve Ulusal Turist Yolu olarak sınıflandırılmış.