İki günde üç kadın cinayeti: Katiller yine tanıdık erkekler
19 yıl önce bir öğretmen çocuğunun gözü önünde evin kapısını açar açmaz öldürüldü. Olay yıllarca aydınlatılamadı ama katillerden biri rahat rahat gençliğini yaşadıktan sonra vicdana geldi. İtirafla birlikte sır perdesi aralandı ve ardından kadın cinayeti, uyuşturucu ticareti ve kirli planlar çıktı.
Bundan 19 yıl önce 5 Mayıs günü müzik öğretmeni Arzu Nihan Çelik iki kızıyla birlikte diğer günlerden farklı olmayan bir sabaha uyandı. Fatih’teki evlerinde altı yaşındaki kızı hâlâ uyuyordu. Öğretmen de 10 yaşındaki kızıyla vakit geçiriyordu ki zil çaldı. İki gün önce eşi Şerafettin Çelik’le kavga etmişti Arzu Nihan Çelik; sabahın gün ışımamış saatinde gelenin kim olduğuna bakmak için kapıya yöneldi. Babasının geldiğini zanneden 10 yaşındaki kızı da peşinden.
Anne ve kızı kapının arkasında arkada gelenleri karşılamaya hazırlandı. Ancak küçük kızın bu heyecanı 19 yıl sürecek sır ve acılarla dolu bir hayata açıldı: Arzu Nihan Çelik olacaklardan habersiz kapıyı açtı, iki erkek bir anda karşısına dikildi. Biri elindeki silahı genç kadına doğrultup iki el ateş etti, Arzu Nihan Çelik başına isabet eden kurşunlarla yere yığıldı. Küçük kızı ise şok içinde olan biteni izledi.
Güvenilir biri olarak bilinmezdi öğretmenin eşi Şerafettin Çelik; 212 kilo kokain kaçakçılığının sanığı olarak aranırken bir yıl önce Hollanda’dan Türkiye’ye iade edilmiş, mart ayında da tutuklandığı cezaevinden tahliye olmuştu.
Ne olduğunu ilk anda anlamadı küçük kız, çünkü eve gelen polisler onu hemen hastaneye götürdü. Çocuk ancak sakinleştirici ilaç verilince tedaviye razı oldu hastanede. Uyuyan kardeşi ise polise teslim edilmişti. Polislere anlatabildiği tek şey katillerin hiç unutmayacağı yüzleri ve ateş eden eldivenli elleri oldu. Bunlar olurken heyecanla beklediği baba Şerafettin Çelik ise hala ortalıkta yoktu. Polis de Şerafettin Çelik’in peşine düştü ve izini buldu, emniyete çağırdı. Polislerin esas üzerinde durduğu cinayetin uyuşturucu tacirlerince işlenmiş olma ihtimaliydi. Çünkü Şerafettin Çelik’in geçmişini biliyor, kadının uyuşturucu hesaplaşmasına kurban gittiğini düşünüyorlardı. O dönemin gazete kupürleri de böyle yazmıştı ama uzun süre herhangi bir gelişme olmayınca haberler de kesildi. Ancak 2006 yılında yani cinayetten iki sene sonra Şerafettin Çelik, durdurulan bir otomobilde yakalandı. Dönemin haberine göre de eşini öldürmekten aranıyordu.
Aradan yıllar geçti, cinayet bir türlü çözülemedi; ta ki geçen yıla kadar. Kapıya gelen katillerden biri olan Erkan Can tam 18 yıl sonra vicdanına yenik düşüp karakola gitti. Öğretmeni öldürenin kendisi ve arkadaşı olduğunu söyledi. Anlattığına göre tetiği önce kendisi çekmiş, sonra arkadaşı elinden silahı alıp bir el de o ateş etmişti. İtirafın ardından hem o, hem de suç ortağı arkadaşı Ceyhan Özmaden tutuklandı.
Dün karar duruşmaları vardı. Erkan Can 19 yıl önce Arzu Nihan Çelik’in evine gittiğinde amacının öldürmek olmadığını savundu mahkemede: “En başından anlatıldığı gibi kuru sıkı silahla korkutmak amacıyla gittim.” Arkadaşı Ceyhan Özmaden ise tümüyle Erkan Can’ı suçladı. Kendisi hiçbir şey yapmamıştı, tetiği Erkan Can çekmişti. Zaten ‘kardeşim’ dediği arkadaşı tetikçi bilinir, iyi silah kullanırdı. Erkan Can’ın cezadan kurtulmak için mahkemeyi kandırdığını söyledi Ceyhan Özmaden. “Ben sokakta bekliyordum” dedi ve cinayeti öğretmenin eşi Şerafettin Çelik’in teşvikiyle işlediklerini anlattı.
Israrla pişman olmadığını söyledi Ceyhan Özmaden, çünkü kendisi suçlu değildi ve Şerafettin Çelik ile ilgili bilgi verdi. Dediğine göre Şerafettin cinayetten sonra kendisini tehdit de etmişti. Şerafettin Çelik bir gün anne Özmaden’i de alıp kendisini cezaevinde ziyaret etmiş, “Annen yanımızda ona göre kapat çeneni konuşma” demişti. O da konuşmamıştı çünkü “Şerafettin Çelik sıkıntılı adamdı.”
Ceyhan Özmaden iddiasına göre olaya uyuşturucu yüzünden bulaşmıştı, amacı sadece madde almaktı Şerafettin’den. Erkan Can ise Şerafettin Çelik’in azmettirici olduğu suçlamasını doğruladı ama o da arkadaşını suçladı: “Bizim Şerafettin’le dünyalarımız apayrı. Şerafettin cezaevinden arkadaşım. Bu planı da Şerafettin’le Ceyhan cezaevinde planlamış, beni de türlü şeylerle cinayete ortak etmeye çalıştı.”
Pekiyi neden öldürtmek istemişti Şerafettin Çelik eşini? Sebep o hapishanedeyken kardeşiyle eşi arasında arasında ilişki olduğunu düşünmesiydi. Bu iddianamede de yer aldı ama Şerafettin Çelik hakkında tutuklama kararı çıkarılamadı. Çünkü katilleri azmettiren Şerafettin Çelik 2019 yılında ölmüş, cinayette kullanılan silah da Marmara Denizi’nin dibinde çoktan paslanmıştı muhtemelen.
Bu kadın cinayetinin üstünü yıllarça örten perde de bu karar duruşmasıyla kalktı. İki sanık “Tasarlayarak kasten adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ama savunmalarında çoktan ölmüş olan Şerafetin Çelik’in adını verdikleri için TCK’nın 38/3. maddesi gereğince cezalarında indirim uygulandı. Erkan Can da Ceyhan Özmaden de 25’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Cinayeti işleyenlere dair sır perdesi aralansa da annesinin öldürüldüğü ana şahit olan kız ile o sırada uyuyan kardeşinin hayatının nasıl devam ettiği bilgisine henüz ulaşamadık. Ayrıca Hollanda’dan uyuşturucu ticareti nedeniyle Türkiye’ye iade edilen Şerafettin Çelik’in nasıl bir yıl içinde tahliye olup bir kadını öldürebilecek kadar rahat hareket edebildiği de öğrenilemedi. Üstelik bu kişi 2008 yılında Uluslararası Uyuşturucu Ticareti Yapmak suçlamasıyla yargılanan Hüseyin Baybaşin’in arasında olduğu 30 sanıklı davada sanık olarak yer alıyordu. O dönem yapılan bir haberde de bu suçtan beraat ettiği yazıyor ancak tutuklu yargılanıp yargılanmadığına dair bir bilgi yer almıyor. Yani Şerafettin Çelik eşinin öldürülmesine ilişkin davada hep şüpheli kaldı.