TÜBİTAK araştırma merkezinde büyük patlama: 1 ölü
Kocaeli'de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silolarında 2 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda detaylar ortaya çıktı.
Derince ilçesinde geçen yıl ağustos ayında TMO silolarında patlama meydana geldi. Patlamada 2 kişi hayatını kaybetti, 10 kişi yaralandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, patlamada 15 bin ton ürünün etkilendiğini açıklamıştı.
Patlamanın ardından bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor tamamlandı. Öte yandan 2021 yılında TMO tarafından hazırlatılan, eksikliklerin ve uyarıların yer aldığı ‘Patlamadan Korunma Dokümanı’na da ulaşıldı. Bilirkişi tarafından ilgili dokümanın incelenmesi ve olayla ilgili yapılan değerlendirmenin ardından hem TMO yetkilileri hem de taşeron firma yetkilileri ‘asli kusurlu’ bulundu. Makine mühendisi, fizikçi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi, inşaat mühendisi, yangın uzmanı ve iş güvenlik uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin raporunda, TMO tarafından patlamadan 2 yıl önce, 2021 yılı Ağustos ayında hazırlatılan, 10 başlıktan oluşan ‘Patlamadan Korunma Dokümanı’ndaki tespitler, uyarılar ve önerilere dikkat çekildi.
Toz nedenli patlama olmaması için uygunsuzluklar ve yapılması gerekenlerin dokümanda belirlendiğini tespit eden bilirkişi heyeti, patlama sonrası sahada yaptığı inceleme de rapora yansıdı. Heyet, raporunda belirtilen gerekliliklerin işletme yetkililerince yerine getirmediğini tespit etti. Yatay taşıyıcılar içinde ve çevresindeki mevcut durumun da yer aldığı dokümanda, çalışma olmayan durumda bile yatay taşıyıcı hatları üzerinde ve çevresinde yoğun toz birikimi olduğu, yatay taşıyıcı dolum ve boşaltım noktalarında bazı bölümlerde toz kaçakları olduğu belirtilirken, bilirkişi, toz nedenli patlama olmaması için yapılması gerekenlerin işletme yetkililerince yerine getirilmediğini raporunda not düştü.
Yönetmelik gereği yılda 1 kez elektrik tesisatı ve topraklama tesisatı periyodik kontrollerinin yaptırılması gerektiğini belirten bilirkişi, raporunda, 2023 yılında topraklama tesisatı kontrollerinin yetkili kuruluşa yaptırıldığı ancak uygunsuzluklar olduğu ve giderilmediği, elektrik tesisatı kontrollerinin ise yaptırılmadığı görüldüğü notunu düştü. 2021 yılında hazırlanan dokümanda, yükleme-boşaltma borularına, filtrelere dikkat çekilirken; toz patlamasının en sık yaşandığı ekipmanlardan biri olan jet filtrelere için de ayrı uyarılar yapıldı. Bilirkişi, filtre sistemlerinde dokümanda belirtilen iyileştirmelerin gerçekleştirilmediği, toz kaçaklarını engelleyici önlemlerin alınmadığı, toz toplama sisteminin kapasiteye uygun olarak yeniden belirlenerek gerekli tadilatların yapılmadığı gibi tespitlerde bulundu.
Raporda, bakım planı ile ilgili dikkat çeken ifadelere de yer verildi. Olay sonrasında yetkililerce verilen ifadelerde, normal şartlarda her yılın 5’inci ayından sonra bakım planının yapıldığı ve tüm mekanik elektronik aksamın elden geçirildiği belirtilirken, 5’inci ayda yoğunluk olması nedeniyle gözden geçirme işleminin başlatılmadığı aktarıldı. Limana gelen ilk gemiden önce bakım personelinin hububat alımı yapmak için kırsala görevlendirilmesi sebebiyle bakım planının ertelendiği ifadelere yansıdı.
Bilirkişi raporunda patlamayla ilgili tespitlere de yer verildi. Bilirkişi, depolardan boşaltılmış hububatta herhangi bir esmerleşme, kızışma, çimlenme, yüksek nem gibi emarelere rastlanmadığını, ürünün evrakta belirtildiği üzere taşıma aracı olarak kullanılan gemide, buğdayın genellikle tarım ürünlerinin ithalat ve ihracatında zirai karantina ve depo zararlılarının kontrolü için kullanılan alüminyum fosfit etken maddeli ilacın kullanıldığı tespit edildiği belirtildi. Gemide ilaçlama süreci sonrası zirai karantina kontrolleri başlamadan önce havalandırma yapıldığı ve bir cihazla tekrar alüminyum fosfit yoğunluk test ve kontrolü yapıldığı, ölçüm sonuçlarının ise ‘0 ppm’ olarak sonuçlandığı ve bu kontrollerin belgelendirilerek ithalat evrakına eklendiği vurgulandı.
Patlamadan önce küçük çaplı bir yangının itfaiye tarafından söndürüldüğünün de yer aldığı raporda, “Söz konusu ilaç yüksek buharlaşma basıncına sahip olduğundan bu 18 günlük süreç içerisinde üründe bu maddenin kalmış olma ihtimali neredeyse yoktur” ifadeleri bilirkişi raporunda yer aldı. Söz konusu ilacın ve kalıntılarının su ile temasında yeni parlama ve daha büyük yangınlara sebep olabileceğinin yer aldığı raporda, olay anında itfaiyenin su kullanması sonrasında böyle bir olayın meydana gelmediğini, ilacın karakteristik olan sarımsak kokusu yaymadığı ve takip edilen günlerde yağışa maruz kaldıkları halde bu tür bir yangın oluşmadığından ortamda fiziki olarak alüminyum fosfit bulunmadığı, patlamanın alüminyum fosfitten kaynaklı olmadığı kanaati oluştuğu raporda belirtildi. Binaların tasarım ve imal aşamalarını da değerlendiren bilirkişi heyeti, patlamaya sebep verebilecek bir ihmalin olmadığı kanaatine ulaştı.