Böyle anneler var: Ölü bulunan bebek bir haftadır ‘uyuyor’muş, annesi fark etmemiş bile!
Hakimler Savcılar Kurulu'nun son kararnamesiyle birçok kritik davanın savcı ve hakiminin görev yerleri değiştirildi. Bu isimlerden bazıları üst mahkemelere görevlendirildi. Fakat içlerinden biri, 34 yıllık mesleki tecrübesine rağmen İzmir’den Adana’ya atandı. Ayşe Sarısu Pehlivan’ın hikayesi.
900’e yakın dosyaya baktı, ilerleyen yaşına rağmen keşiflere katıldı, haftada üç gün duruşma yapan Ayşe Sarısu Pehlivan, mezun olduğu 1989 yılından bu yana kesintisiz mesleğini sürdürdü.
İzmir’de göre yapan Pehlivan, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 17 Temmuz’da yayınladığı kararıyla, Karşıyaka Hakimliği’nden Adana’ya atandı.
Aynı zamanda Yargıçlar Sendikası Başkanı olan Ayşe Sarısu Pehlivan, daha önce yaptığı 2017 Anayasa Referandumu ile ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle soruşturma geçirmiş, ölüm orucundaki Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in yaşatılması yönünde açıklamalarda bulunduğu için ise 8 ay açığa alınmıştı.
Yaşadığı soruşturmanın ardından göreve geri dönen Pehlivan, o süreci, “Hukuka dair söylediğim her şey siyasi yorum olarak algılanıyordu. Fakat söylediğim, söylediğimiz her şey bağımsız yargının inşası için” diyerek anlatıyor.
Pehlivan, hakkındaki incelemelere dair yorumu ise oldukça çarpıcı: Anayasal hatırlatmalar yaparak yaptığımız açıklamaları, ‘kendi söylediklerinin üstüne söz söyleme’ hadsizliği olarak görüyorlar.
Yargıçlar Sendikası’nın daha önceki başkanlarının da benzer baskılar gördüğünü aktaran Pehlivan, kendi mücadelesinin bitmediğini söylüyor.
HSK’nin son atama kararını gördüğünde hissettiği duygunun ‘üzüntü’ olduğunu belirten Pehlivan, “34 yıllık bir hakimin isteğinin dikkate alınmaması çok acı bir şey. Burada, meslekte istenmiyorum. Artık böyle hissediyorum” diyor.
Girişte, Pehlivan’ın 1993’ten bu yana 900’e yakın dosyaya baktığını, haftanın üç günü duruşma yapıp, keşiflere katıldığını aktarmıştık. Bu tecrübe ve yaşa rağmen çalışkan olduğu yargı çevrelerinin de kabulü.
O, kimsenin isteğiyle ya da yardımıyla bulunduğu konuma gelmediğine dair hatırlatma yaparak geçmişinden bir örnek veriyor;
Yıl 2005. Pehlivan, yurt dışındaki bir dil okulu ya da seminer için Ankara’ya müracaatlarda bulunuyor. Fakat başvuruları, “İş yükü” gerekçe gösterilerek kabul edilmiyor.
Fakat 2016’dan sonra FETÖ üyesi olmaktan yargılanan ve ceza alan birçok ismin başvurusu kabul ediliyor.
Pehlivan, bu olayı, “Bir türlü önü açılmayan, ötekileştirilen insandım. Cemaat taraftarıysanız önünüz açılır, ünvanlar verilir. Fakat benim için böyle bir durum yok” diyerek anlatıyor.
Bu örnekle beraber Pehlivan, bulunduğu konuma kendi emeğiyle geldiğinin altını çiziyor.
Kendisini “Hukuk mücadelesi veren bir sendika başkanı” olarak tanımlayan Pehlivan, Adana’ya atama kararını ‘cezalandırma’ olarak yorumluyor.
İnsanların adalete olan inançları kırılmasın diye yıllardır yoğun çalıştığını anlatan Pehlivan, şimdi Karşıyaka’daki odasında insanların “Geçmiş olsun” dileklerini duyduğunu aktarırken, “Niye ben bu yaşta geçmiş olsun dileklerini alayım? Mesleki kıdeminiz itibariyle bir üst yere gönderilmek istersiniz. Fakat öyle olmuyor. Bu yaşanan, son derece sıkıntı verici” diyor.
Adana’ya atama kararına itiraz edip aynı yerde kalmak için HSK’ye dilekçe veren Pehlivan, gelecek yanıttan umutsuz.