Antakya’dan sonra sıra Adıyaman’da: 323 yıllık kilisenin restorasyonu başladı
Depremde 69 kişiye mezar olan Hacı Ömer Apartmanı'nın davasının ilk duruşmasında tutuksuz sanık olan binanın müteahhidi kendisini "Ben devlet memuruyum, müteahhit olamam" diyerek savundu.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve7,6 büyüklüğündeki depremlerde yıkılan, 69 kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına yol açan Hacı Ömer Apartmanı’nın davasının ilk duruşmasında tutuksuz sanık müteahhit Tevfik Tepebaşı “Her yönetici yönettiğinden mesuldür” diyerek “Ben devlet memuruyum, müteahhit olamam” dedi.
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 69 kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına yol açan Hacı Ömer Apartmanı davasının ilk duruşmasında çarpıcı ifadeler kullanıldı. Tutuksuz sanık olan müteahhit Tevfik Tepebaşı savunmasında sorumluluğu reddetti.
Tevfik Tepebaşı “Her yönetici yönettiğinden mesuldür. Yöneticiler teknik eleman değildir. Bir işten anlamayan o işten sorumlu tutulamaz. Bu inşaat baştan sona ruhsatlıdır. Son olarak belediye denetlemiştir. Biz de ailecek yedi sene bu evde oturduk. Bilirkişi raporunda depremin gücünün yönetmelikte belirlenen ivmelerin çok üstünde olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla depremin binayı yıktığı açıklanmıştır. Ben devlet memuruyum, müteahhit olamam” dedi.
Hacı Ömer Apartmanı ile ilgili açılan davanın ilk duruşması bugün Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya apartmanın yıkılması sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra başka bir suçtan tutuklu ve bu dosyadan tutuksuz sanıklar Tevfik Tepebaşı, Atilla Öz ve Çetin Kurt SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Tutuksuz sanık İsmet Koyuncular ile taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuksuz sanık Süleyman Kemal Duyar ise duruşmaya katılmadı.
Sanık Tevfik Tepebaşı savunmasında binayı öğretmen arkadaşı Ahmet Çamsarı ile yaptığını, kooperatif yöneticilerinin inşaat yapımından sorumlu olmadığını, görevlerinin aidat toplamak ve malzeme ücretleri ödemek olduğunu ve 25 senedir binaya uğramadığını söylerken “Ayrıca bilirkişi raporunda depremin gücünün yönetmelikte belirlenen ivmelerin çok üstünde olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla depremin binayı yıktığı açıklanmıştır” dedi.
Tepebaşı bundan 30 yıl önce zemin etüt raporunun olmadığını, demirlerin düz olduğunu iddia ederken “Bütün bunlara rağmen eski sistemde yapılan bina sorumluları binadan sorumlu tutuluyor. Temmuz 2023 yönetmeliği ile yapı denetim sorumluları 15 yıl tutuluyor. Devlet memurları yasasına göre ben müteahhit olamam. Hiçbir yerde anlaşma ve sözleşme yoktur. Belediye de inşaat ruhsatında müteahhit kısmını imzalatmamıştır. Ben devlet memuruyum müteahhit olamam” dedi.
Müştekilerin avukatı Naim Eminoğlu ise sanık Tepebaşı’na “Atilla Öz’ü nereden tanıyorsunuz” diye sordu. Sanık Tepebaşı “Öğretmenlikten arkadaşım, her yere beraber gidiyorduk” dedi.
Sanık Atilla Öz ise “Benim bu inşaatla ilgim ve görevim yoktur” diye konuştu.
Sanık Çetin Kurt da savunmasında “Ahmet Çamsarı tarafından yönetime katıldım. Bu inşaat ile ilgili hiçbir ilgim yoktu. Sadece muhasebe kayıtlarını düzenledim. Başkaca hiçbir işim yoktur” ifadesini kullandı.
Sanık İsmet Koyuncular ise savunmasında “Hacı Ömer Apartmanı ile ilgili hiçbir ilgim bulunmamaktadır” diye konuştu.
ANKA’ dan Mehmet Oflaz’ın haberine göre müştekiler sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. Müşteki avukatları sanıklardan Tevfik Tepebaşı ve Atilla Öz’ün tutuklanmasını, yeni bir bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etti.
Mahkeme heyeti Tepebaşı ve Öz’ün tutuklanması talebini gerekçesiz reddetti. Bilirkişi raporu hazırlanması talebini ise bir sonraki duruşmada değerlendireceğini belirterek duruşmayı 6 Aralık 2024 tarihine erteledi.
Duruşmadan sonra aileler “Biz adalet istemeye devam edeceğiz. Bu davanın peşini bırakmayacağız” dedi.