Eylem Tok’un oğlu kaza yaparken ünlü isimlerin çocukları da yanındaydı
Yazar Eylem Tok'un resmen suçlanmamış olsa da Türkiye'de yargılanmak üzere iade edilmesinin mümkün olduğunu söyleyen savcı, Tok'un Türkiye'ye iadesini destekleyici ek bir hukuk dilekçesini de mahkemeye sundu.
Ehliyetsiz kullandığı araçla Oğuz Murat Aci’ye çarpıp ölümüne sebep olan Timur Cihantimur ile onu Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) kaçıran annesi Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesine ilişkin davada yeni gelişme var.
Eylem Tok ve Timur Cihantimur dört ayı aşkın süredir cezaevinde. Dosyayla ilgili en çok merak edilen ve tartışılan konulardan biri de anne oğulun Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceği ve edileceklerse bunun ne zaman olacağı.
15 Ekim’de Boston’da Timur Cihantimur’un iade duruşması gerçekleşti. Cihantimur’un avukatları müvekkillerinin Türkiye’deki dosyasında iddianamenin hazır olmadığını ve soruşturma aşamasında bir ABD vatandaşının iadesinin anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Savcılık makamı ise davada yeterli delillerin olduğunu belirterek 17 yaşındaki Cihantimur’un Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Yaklaşık bir saat süren duruşma sonunda Hakim Donald Cabell, Cihantimur’un tutukluluk halinin devamına karar verdi, savunma ve iddia makamından bir hafta içinde kendisine dava hakkında sekiz sayfalık son savunmalarını ve iddialarını teslim etmelerini istedi. Cabell tarafların yazılı savunmalarını inceledikten sonra Cihantimur’un Türkiye’ye iade talebi hakkında kararını verecek. Bu süre boyunca tutukluluğu ise devam edecek.
Anne Eylem Tok ile ilgili davada ise Eylem Tok’un dava Savcısı Kristen A. Kearney, Tok’un Türkiye’ye iadesini destekleyici ek bir hukuk dilekçesini mahkemeye sundu.
Tok’un avukatları, anne Eylem Tok’un Türkiye’de herhangi bir suçlama ile karşı karşıya olmadığını iddia ederek Türkiye’nin iade talebinin hukuki bir dayanağı olmadığını öne sürdü. Avukatlar, Türkiye’de Tok’a karşı resmi bir suçlama yapılmadığını, bu yüzden ABD-Türkiye arasındaki iade anlaşmasına aykırı bir durumun söz konusu olduğunu belirtse de savcılık bu argümana karşı çıktı.
Savcılık, Türkiye’nin Eylem Tok’un işlediği iddia edilen suçlar için kovuşturma başlatmayı planladığını kaydederken, bu durumun anlaşma kapsamında iade talebinin karşılanması için yeterli olduğunu savundu. Ayrıca, iade anlaşmasının ‘geniş’ bir yoruma tabi olduğunu, Tok’un resmen suçlanmamış olsa da Türkiye’de yargılanmak üzere iade edilmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Anlaşmanın içeriğine dayanarak resmi bir suçlama belgesi sunulmasının zorunlu olmadığını ve iade sürecinde bu durumun engel teşkil etmeyeceğini söyleyen savcılığın üzerinde durduğunu bir konu daha vardı. Eylem Tok’un avukatlarının Türkiye’nin iade talebinde yer alan delillerde tutarsızlıklar olduğunu ve bu tutarsızlıkların mahkemeyi iade kararından caydırması gerektiğini savunmasına karşı savcılık, iade davalarında delillerin güvenilirliğinin ABD mahkemelerinin kapsamı dışında olduğunu belirtti.
İade işlemlerinde mahkemenin kanıtlarının gerçekliğini veya delillerin güvenilirliğini sorgulama yetkisinin bulunmadığını vurgulayan savcılık, bu tür incelemelerin Türkiye’de yapılacak yargılamalarda ele alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca geçmiş davalara atıfta bulunarak iade sürecinde delillerin güvenilirliğini sorgulamanın kabul edilemez olduğunu belirtti, Tok’un Türkiye’de yargılanacağını ve delillerin güvenilirliğinin orada değerlendirileceğini vurguladı. ABD’deki mahkemelerin, iade talebinde bulunan ülkenin ceza yargılamasına karışmaması gerektiğini ifade eden savcılık, Tok’un avukatlarının delillerdeki tutarsızlıklara ilişkin iddialarının bu davada yersiz olduğunu belirtti.
Savcılık, Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesinin önünde hiçbir hukuki engel olmadığını belirtti. ABD ile Türkiye arasındaki iade anlaşmasının hükümlerine tam uyulduğunu savunan savcılık, Tok’un Türkiye’de yargılanmak üzere iade edilmesi gerektiğini dile getirdi. Dilekçede, daha önce benzer iade davalarına da atıfta bulunularak, ABD’nin diğer ülkelerle yaptığı iade anlaşmalarının da benzer hükümler içerdiği ifade edildi. Savcılık, Tok’un iadesinin hukuki dayanağının sağlam olduğunu belirtti.
Eyüpsultan’da 1 Mart’ta seyir halindeki üç ATV aracından biri arızalanmış, yol kenarına çekilen arızalı araç tamir edilmeye çalışılırken aynı yönde ilerleyen iki araçtan biri üç ATV’ye çarpmış, yaralanan beş kişiden Oğuz Murat Acı hayatını kaybetmişti.
Kazaya neden olan 17 yaşındaki sürücü Timur Cihantimur’un kaza yerine gelen annesi Eylem Tok’un aracıyla buradan uzaklaşıp annesiyle önce Mısır’a, ardından da ABD’ye gittikleri tespit edilmişti.
Şüphelilerin iadesi için geçici tutuklama talep evrakı, Adalet Bakanlığı’nca ABD yetkili makamlarına iletilmiş, Florida federal mahkemesinin kararı üzerine Cihantimur ve Tok, 14 Haziran’da Boston’da polis tarafından yakalanmıştı. 18 Haziran’da ayrı saatlerde ilk kez mahkemeye çıkarılan anne oğulun tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti.
Eylem Tok 9 Ekim’de karar duruşması için hakim karşısına çıkmıştı. Mahkemede hakim aynı şekilde savunma ve iddia makamlarından bir hafta içinde son kez yazılı dilekçe ile savunmalarını yapmalarını istemişti. Eylem Tok için verilen yazılı savunmaların teslim süresi 16 Ekim’de doldu.