Dava anlaşmazlığı yaşadığı avukatı ve emekli icra müdürünü infaz etti
Bodrum Belediye Başkanı Aras, ilçedeki su krizinin tek çözümü olarak devreye sokulan yeraltı sularının dörtte bire düştüğünü söyledi. Kalıcı çözüm için masadaki üç öneriyi “Denizden arıtma, nemden su üretimi ve deniz yolu ile taşıma” diye sıraladı.
Birleşmiş Milletler’e göre geçen beş yıl son 170 yıldaki en sıcak dönem. Sibirya’da bile 38 dereceyi bulan sıcaklıklar görülüyor. Kuraklık bir afet niteliğinde.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da dün katıldığı bir programda Türkiye ve dünyanın önümüzde yıllarda çok daha büyük su sorunlarıyla karşı karşıya kalacağını belirterek 2030’da su kaynaklarının yüzde 20 azalmasının öngörüldüğünü söyledi. Bakan Yumaklı ekim ayında sona eren 2023 su yılında yağışların uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 6 düştüğünü, en fazla azalmanın yüzde 25 ile Marmara Bölgesi’nde yaşandığını belirtti.
Tüm dünyanın gündemindeki kuraklık Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Bodrum’da da su krizine sebep oldu. Kuraklıkla beraber aşırı yapılaşma, plansız büyüme ve büyük kentlerden binlerce kişinin göçüyle susuzluk sorunu büyüdü. 2011 yılında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan “Bodrum Yarımadası Acil İçme Suyu Projesi” ile Bodrum Yarımadası’nın 2040’a kadar içme ve kullanma suyu ihtiyacının karşılanacağını söylemişti. Gelinen noktada ise ilçede musluklar kapanmış durumda.
Kuraklığın vurduğu Bodrum’a su veren iki baraj aylar önce kapatıldı. Mumcular ve Geyik barajlarının devre dışı kalmasının ardından Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) her iki barajdaki “ölü hacim” olarak nitelendirilen suyu pompayla Bodrum’a vermeye başladı. İkinci çözüm olarak yeni yer altı kaynakları sisteme entegre edildi. Her iki yöntem için de uzmanlar “kalıcı çözüm değil ve riskli” uyarısında bulundu.
Bodrum’da Çırkan Mahallesi Muhtarı Coşkun Ünlü krizi ekim ayının sonunda 10Haber’e yaptığı açıklamada “20 gündür suyumuz yok. Fahiş fiyatlı tankerle su alıyoruz” diyerek anlatmıştı.
Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz de 10Haber’e konuşarak otellerin suyu tankerle tedarik ettiğini, kalıcı çözüm için devletin devreye girmesi gerektiğini söylemiş ve krizin turist sayısında yüzde beşlik gerilemeye yol açtığını belirtmişti.
10Haber’e konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ise termik santrallere dikkati çekerek “Sadece Yeniköy Termik Santrali yılda 13 milyon m3 su tüketiyor. Bu su Bodrum’a aktarılsa su ihtiyacı karşılanır” demişti.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras su kriziyle ilgili 10Haber’in sorularını yanıtladı. Aras su krizinin sebebini iklim değişikliği, yağış miktarının azalması, uzun ve kurak yaz dönemlerinin yaşanması, bölgenin yıl boyunca turist alması, orantısız nüfus artışı, yer altı sularının aşırı kullanılması ve barajların su oranlarının düşmesi olarak sıraladı.
Su krizinin başından itibaren MUSKİ, Devlet Su İşleri(DSİ) ve valilikle temas halinde olduklarını belirten Aras kısa vadede çözüm için açılan su kuyularıyla ilgili “Ancak yeraltı suları da dörtte bire düşmüş ve mevcut kuyulardan bazıları kurumuş bazıları da çok azalmış durumda. Aynı zamanda Akgedik Barajından da su temini için çalışılıyor” dedi.
Suyun temini veya tedarik edilmesi, planlama, yatırımlar ve bunlara ilişkin politikaların DSİ’nin, operasyonel tarafın ise MUSKİ’nin sorumluluğunda olduğunu söyleyen Aras “İlçe belediyesi olarak bizlerin elinde su arzı ve yönetimi yetkisi bulunmuyor. Ancak yaşadığımız bir insan hakkı sorunudur. Bu ölçekte bir krizi vatandaşlarımızın en az mağduriyet ile atlatması için sorumluluk almak durumundayız. Bu sebeple kuyulardan tankerlerle ücretsiz su dağıtımına başladık. Şu anda 7 tanker 14 şoför ile günde 18 saat çalışarak vatandaşlarımızın su ihtiyacına cevap vermeye çalışıyoruz” diye konuştu. Aras binlerce hanenin ve kamu kurumlarının su ihtiyacını bu yöntemle karşıladıklarını söyledi.
Aras, küresel ısınmada en az sorumluluğun en yoksul kesimlere ait olduğunu ama en ağır bedeli onların ödeyeceğini, bu eşitsizliği gidermek üzere uzun vadeli çözüm önerileri geliştirdiklerini söyledi. Aras “Eğer Bodrum’un sorunu yetkili merciler tarafından çözülemiyorsa biz vatandaşımızı kaderi ile baş başa bırakacak değiliz. Şu anda 100 tankerlik bir filo yapıp bütün vatandaşlarımıza kesintisiz su temini sağlamak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Yarımadanın mevcut ve gelecekteki su sorunlarına yönelik çözüm yolları arayışı içindeyiz. Bodrum Belediyesi olarak bölgemizi, su sıkıntısından kurtaracak projeler üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda, bölgesel su kullanımının yoğun olduğu yerleşim alanları, oteller, ikincil konutlar ve tarım alanlarına ayrılan bölgeler ve bu bölgelerin alan büyüklükleri ile su kullanım çeşitliliklerine göre farklılaşan çözüm araçları üzerinde duruyoruz. Bölgede su tasarrufu sağlayacak teknolojik yeniliklerle birlikte ön plana çıkan sürdürülebilir uygulamalarla ilgili araştırmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
Aras, kapsamlı ve çok yönlü proje üzerinde çalıştıklarını, finansmanı için İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından Avrupa Birliği Sivil Katılım Hibe Programı’na başvuru sürecinin başlatıldığını belirtti. Projenin Bodrum Yarımadası’nın su yönetimi altyapısını güçlendirecek ve bölgenin uzun vadeli su güvenliğini sağlama konusunda kritik bir rol oynayacağını anlattı. Alternatif çözüm seçenekleri üzerinde çalıştıklarını söyleyen Aras, “Denizden arıtma, nemden su üretimi ve deniz yolu ile taşıma gibi yeni nesil yenilenebilir su kaynaklarında teknoloji ve ürünleri üzerinde araştırmalar yapıyoruz” dedi.
Sorunun çözümü için sürdürülebilir çözümler hayata geçmediği sürece yeraltı kaynaklarını kullanmaya devam edileceğini vurgulayan Aras, “Bununla ilgili projeleri hayata geçirmek için yetki ve sorumluluk verilmesi gerekiyor. Aynı zamanda da maddi bir güç elbette. Tekrar söylüyorum: Devlet yetkililerimiz acilen çözüm bulmak zorunda. Dünyayı mavilikler üzerinden selamladığımız bir kentin kuraklığa teslim edilmesi kabul edilemez” diye konuştu.
Aras, Akbelen Ormanı’ndaki ağaç kesimiyle gündeme gelen Kemerköy Termik Santrali’ne linyit kömürü sağlayan maden sahasındaki faaliyetlerin yeraltı kuyularından gelen suyun yerleşim yerlerine ulaşmasını engellediğini, su kuyularını kuruttuğunu söyledi. Maden faaliyetlerinin yeraltı kuyularını ciddi şekilde etkileyeceğine ilişkin raporlar olduğunu söyleyen Aras, “İktidar yaşamdan değil sermayeden taraf olunca bilim rafa kaldırılıyor” dedi.
Başkan Aras son olarak, Devlet Su İşleri’nin su borularını hatalı döşemesi sonucu oluşan su kaybının da susuzlukta etkili olduğunu, bu konudaki hukuki sürecin Muğla Büyükşehir Belediye tarafından yürütüldüğünü, kendilerinin de süreci takip ettiğini ekledi.