3 yaşındaki Müslüme’nin davasına ailesi katılmadı
2022 yılında İstanbul Fatih'te Barış Gündüz'ün silahıyla rastgele açtığı ateş 16 yaşındaki Kendal Yıldız'ın ölümüne neden olmuştu. Duruşmada kendisini savunmaya çalışan sanıklar yeni suçları itiraf etti.
İstanbul’un Fatih ilçesinde 19 Kasım 2022 tarihinde motosikletli iki sanıktan birinin rastgele açtığı ateş sonucunda 16 yaşındaki Kendal Yıldız hayatını kaybetti. Dünkü duruşmada cinayetle ilgili ayrıntılar ortaya çıktı.
Silahı ateşleyen sanık Barış Gündüz ifadesinde ruhsatsız silah kullandığını ve silahı Taksim Tarlabaşı’nda bin 500 liraya satın aldığını itiraf etti. Diğer sanık Yunus Emre Aydın ise kumarhanede çalıştığını söyledi. Duruşmada ölen Kendal Yıldız’ın ailesine “kan parası” verildiği iddiası gündeme geldi.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuksuz sanık Yunus Emre Aydın ve tutuklu sanık Barış Gündüz ilk savunmalarını yapmak için hazır bulundu. Maktulün başka bir dosyadan tutuklu babası Halis Yıldız müşteki sıfatıyla duruşmaya katıldı, annesi tebligata rağmen gelmedi.
Sanık Barış Gündüz savunmasında olayın öncesinde arkadaşı Mehmet Can ile motosikletle giderken kaldırımda oturanların kendilerine laf attığını, çıkan tartışmada dövüldüklerini söyledi. Olay anında alkollü olduğunu da belirten sanık Gündüz “Kaldırımdaki şahıslarla yaşanan ilk tartışmanın ardından çekip gittim. Kalabalıkta esnaf bizi ayırırken arkadaşım Mehmet Can’ın olay yerinden yok olduğunu gördüm ve motosikleti kendim kullanarak dükkana geri döndüm. Evi yol üzerinde olan arkadaşım Yunus Emre oradaydı, onu eve bırakacaktık. Geçerken şahıslar bana tekrardan küfür edince ben de korkutma amaçlı bir el havaya ateş ettim. Oraya eylem yapmak amacıyla gitmedik, vurmak istesem hepsini vurabilirdim” dedi.
Sanık olay yerinden kaçma sebebinin aile korkusu olduğunu ve maktulün vurulduğunu görmediğini söyleyip ateş ederken küfür ettiği iddialarını da yalanladı.
Duruşmada mahkeme başkanı sanığa silahı nasıl temin ettiğini sordu. Sanık Barış Gündüz “Silahı olaydan 7 veya 8 ay önce Taksim Tarlabaşı’nda bin 500 lira karşılığında satın aldım. Ruhsatsız silah taşımanın suç olduğunu biliyorum ama husumetlilerim için almıştım. Olayın ardından Fatih’te metruk bir binanın üst katına çıkıp silahı tavan arasına koydum. Yunus Emre’de benimleydi silahı nereye koyduğumu gördü” dedi.
Savunmasını yapan diğer sanık Yunus Emre Aydın ise “Gece saat 02.30 sıralarında çalıştığım kumarhanedeki oyuncular sigara istediği için almaya gittim. Aşağıda sanık Barış Gündüz isimli arkadaşımı gördüm. Tekelin oraya gittiğini söyleyince arkasına atladım. Tekelin oraya geldiğimizde bir anda belinden silah çıkararak bir el ateş etti. Silahı çıkartmasıyla ateş etmesi bir oldu. Ateş ederken küfür etti. Silahı metruk bir binaya sakladığını ben de gördüm. Babam beni aradığında maktulün öldüğünü öğrendim. Ben gidip kendim teslim oldum ve silahla motorun yerini polislere gösterdim. Bu dosyanın bir numaralı tanığıyım, sanık değilim. Sanık Barış’tan korktum, çünkü kendisiyle husumetim vardı” dedi.
Baba Yıldız ise ifadesinde sanık Barış Gündüz’ün en ağır şekilde cezalandırılmasını beyan etmesine rağmen duruşmada şikayet ve davaya katılma talebini açıkça dile getirmedi.
Öte yandan hakim Halis Yıldız’a sanık tarafından para talep edilip edilmediğini sordu. Müşteki Yıldız ise “Ben cezaevindeyim dışarıda bazı görüşmeler olduğunu duydum. Ancak ailemin para alıp almadığını bilmiyorum” dedi.
Duruşmada olay anına ilişkin izlenen kamera kayıtları üzerine sanık Barış Gündüz’ün avukatı motoru kullanan şahısları kim olduğunun belli olmadığını, bunun açığa çıkartılmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme Barış Gündüz’ün tutukluluk halinin devamına ve sanık Yunus Emre Aydın hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi.