İSKİ paylaştı: Baraj doluluk oranları yüzde 50’yi geçti
Yazar Eylem Tok 1 Mart’ta cipiyle çarptığı bir kişinin ölümüne yol açan 17 yaşındaki oğlunu Mısır’a kaçırdı, beş gün süren kaçışın ardından pişman oldu ve açıklama yaptı: 'Özür dileriz. Dönüp adalete teslim olacağız.'
İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart’ta yaşanan trafik kazası ölümlü trafik kazası yaparak hapis yatan yazar Emrah Serbes’in hikayesini hatırlattı.
Habertürk’ten Mustafa Şekeroğlu‘nun haberine göre 1 Mart Cuma günü Oğuz Murat Acı (29), Tahsin Arslan (23), Süleyman Arslan (21), Hasan Topal (25) ve İbrahim Gümüş (27), Sarıyer’den üç ATV’yle gezmeye çıktı. Yolda motorlardan biri arızalanınca grup hep beraber Kemerburgaz yolunda emniyet şeridinde durdu.
Evli ve bir çocuk babası Oğuz Murat Acı önlem için bir motorunun ışıklarını yaktı. Diğerleriyse arızalanan motorla ilgilendi. Saat 22:00 sularında bir cip emniyet şeridindekilere çarptı. Çarpmanın etkisiyle beş kişi ormanlık alana savruldu.
Çarpma sırasında Oğuz Murat Acı olay yerinde hayatını kaybetti. Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal, İbrahim Gümüş yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan ikisinin tedavisi sürüyor, iki kişi ise taburcu edildi. Oğuz Murat Acı doğup büyüdüğü Sarıyer Gümüşdere Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verildi.
Kaza sırasında Oğuz Murat Acı ile birlikte olan kayınbiraderi Süleyman Arslan o anları anlattı. Arslan “ATV’ler ile yola çıktık. Orman yolundan Göktürk’e kadar gidip yakıt aldık. Dönüşte benim kullandığım ATV arızalandı. Virajda durmak istemedik, gelen araçların bize çarpmaması için ileri aldık. Biz ATV’nin sorununu çözmeye çalışırken vefat eden eniştem Oğuz ‘ATV’leri döndürelim, ışığı görsünler çarpmasınlar’ dedi. Bazı araçlar bizi fark edip yavaşladı. Bize çarpan araç aşırı süratliydi. Işığını görmemizle aracın kayması bir anda oldu. Aşağı ormanın içine uçmuşum. Bana seslendiklerinde toparlanmaya başladım, sonra ‘Oğuz yok’ dediler. Onu aradık, ardından ambulanslar geldi, sedye ile onu yukarı çıkardık. Kuzenim aracın altında kalmıştı, onu da çıkardık. Diğer arkadaşlarım yerde yatıyordu. Ben de mecburen ayakta durmak zorundaydım. Arkalarından birlikte gelen bir araçla kaçmışlar” dedi.
Buraya kadarı bir trafik kazası ama buradan sonrası biraz karışık.
İddia şu: Kazayı yapan aracın sürücüsü, sosyetik camianın tanınmış isimlerinden yazar Eylem Tok ve esetetisyen doktor Bülent Cihantimur’un 17 yaşındaki oğlu TC idi. TC, yanında iki arkadaşıyla babasına ait Porsche marka ciple gezmeye çıkmıştı ve aşırı süratliydi.
Kaza sonrası 17 yaşındaki genç annesi Eylem Tok’u aradı. Anne kendi aracıyla kaza yerine geldi, oğlunu ve diğer çocukları olay yerinden uzaklaştırdı. Henüz ortada polis yoktu, yaralılar can derdindeydi. Hatta bir iddiaya göre anne Eylem Tok bazı yaralıların cep telefonlarını da aldı. Ama kazayı yapan aracı olay yerinde bıraktılar.
Yazar Eylem Tok sadece oğlunu olay yerinden kaçırmakla da kalmadı, gece yarısını geçen saatlerde oğluyla birlikte havaalanına gitti ve vizesiz seyahate izin veren ilk yurt dışı uçağa binmek istedi. Buldukları uçak sabah 04.30’da Mısır’a hareket ediyordu. Anne oğul o uçağa bindiler.
Polisin araştırmasına göre T.C.’yi kaza mahallinden alıp götüren annesi Eylem Tok’tu. Aynı gece yazar Eylem Tok ve oğlu saat 03:00 sıralarında İstanbul Havalimanı’na gitmiş, 04:30’da da Mısır uçağına binmişti. Yani kaçmışlardı.
1 Mart Cuma geceyarısına yakın saatlerde meydana gelen kazadan ve kaçış, iki gün sonra haber haline geldi, 10Haber dahil haber sitelerine yansıdı. Sosyal medya daha da önce konuyu konuşmaya başlamıştı.
5 Mart günü nihayet Eylem Tok avukatı aracılığıyla bir açıklama yaptı, oğlunun kendisinden habersiz arabayı alıp dışarı çıktığını öne sürdü, korktuğu ve paniklediği için oğlunu kaçırdığını söyledi, ‘Dönüp polise teslim olacağız, özür dilerim’ dedi.
Eylem Tok’un avukatı aracılığı yaptığı açıklama şöyle:
“Öncelikle yaşanan tüm bu olaylar nedeniyle ne kadar üzgün olduğumu, ne kadar korktuğumu ve paniklediğimi belirtmek istiyorum. Kazadan bahsetmek benden ve ailemden önce kazazedeleri ve ailelerini daha çok üzecektir ve yıpratacaktır. Ancak oğlumun bizden habersiz o gün arabamla dışarıya çıkmasının tüm sorumlusu benim, bunu kabul de ediyorum. Ben bir anne olarak bu durumun yaşanmaması için gereken tüm tedbirleri almalıydım.”
Eylem Tok, romanları, şiirleri ve senaryolarıyla bilinen bir yazar. Kendi ifadesine göre çocuk yaşlarda şiir yazmaya başlamış, daha sonra öykü, deneme ve romana yönelmiş. “Mihr”, “Allah’ın Piyonları”, “Noktalar” ve “Acı Şeker” gibi romanları olan Eylem Tok’un yazdığı iki çocuk kitabı da İngilizce olarak da yayınlandı.
2016 yılında “Sintiyatpera” adlı bir filmin senaryosunu yazıp yönetmenliğini de üstlenen Tok, filmin adıyla bir de yayınevi kurdu ve kendi kitaplarını kendisi basıyor.