TCDD izni 2019’da vermiş, bugün KaosGL’nin filmine suç duyurusunda bulundu
25 kişinin hayatını kaybettiği, 328 kişinin yaralandığı Çorlu tren kazasıyla ilgili 13 sanıklı davanın 18'inci duruşmasında karar bekleniyordu. Ancak mahkeme davayı 29 Şubat'a erteledi. Yakınlarını kaybedenler tepkili.
Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 18’inci duruşma öncesinde kazada hayatını kaybedenlerin aileleri ile bazı yaralılar, duruşmanın yapıldığı Halk Eğitim Merkezi önüne yürüdü.
Aileler adına kazada kızı Bihter Bilgin ile kız kardeşleri Emel Duman, Derya Kurtulmuş ile 6 aylık yeğeni Beren Kurtulmuş’u kaybeden Zeliha Bilgin konuştu. Davada TCDD’nin üst düzey yöneticilerinin de yargılanmasını isteyen Bilgin, “Sanık koltuğunda görmek istediğimiz İsa Apaydın, özel şirketinde TCDD’den aldığı özel ihalelerle ihale rekoruna koşmaktadır. Biz onu sanık koltuğunda beklerken ihale rekortmeni olma yolunda. Tüm sorumlular ve katliama sebep olan nedenler ve eksiklikler ortaya çıkmasına rağmen yargılamada TCDD Genel Müdürü seviyesine hiçbir zaman çıkarılmamış ve mahkeme bu tutumunda ısrar etmiştir. Tüm sorumluların yargılanması için yapılan tüm başvurular hep reddedilmiştir. Üst düzey bir sorumluya hiçbir zaman ulaşılmamıştır, hep korunmuştur, mevcut sanıkları 1 gün bile TCDD ile iş bağlantıları hiçbir şekilde sonlandırılmamıştır, hatta terfi almışlardır. Adalet bize bugün gülecek mi? Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız” dedi.
Yoklama ile başlayan duruşmada, görüntü ve ses kaydı yapılmasına oy birliğiyle karar verildi. Avukatların, soruşturmanın genişletilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebi reddedildi.
Duruşmada savunmasını yapan TCDD 1’inci Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Mümin Karasu, yargılandığı süre içinde iyi niyetle açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Karasu, “Mahkeme heyetinin mağdurların ve yakınların gerçeği bilmesi gerektiğini düşündüğüm için, iş arkadaşlarımı karşıma alarak sorulara cevap verdim ve kendimi veya başkasını korumak için susmadım” dedi.
Daha sonra söz alan Karasu’nun avukatı Zekeriya Şerbetçioğlu ise makinistin o yağmuru gördüğü zaman yola çıkmayabileceğini belirterek, “500 metreden o menfezdeki suyu görebiliyor, gördüğü halde oradan geçmiştir. Kendisi geçtikten sonra frene basmıştır. Ve sonrasında vagonlar devrilmiştir. Ne yazık ki evlatlarımız telef olmuştur. Teknik olarak o suyun üzerinden o vagonlar geçerdi. Geçtikten sonra belki de korktuğu için frene basıyor. Makinist bir numaralı sanıktır benim gözümde. Müvekkilimin hiçbir kusuru yoktur. Mümin Bey hakkıyla görevini yapmış bir insan, biz mütalaayı kabul etmiyoruz. Ortada bir taksir yoktur ki bilinçli taksir olsun. Karasu’yu mükafatlandırmanız lazım” diye konuştu.
Avukat Şerbetçioğlu’nun konuşması alkışlarla protesto edildi. Kazada yaralı kurtulan bir izleyici Şerbetçioğlu’nun ‘telef oldu’ ifadesini kullandığı için özür dilemesini istedi. Bunun üzerine avukat Şerbetçioğlu ayağa kalkarak özür diledi.
Sanık ve avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına, dava konusu dosyanın kapsamlı olması, mahkemeye ibraz edilen bazı belgelerin ve sözlü beyanların değerlendirilmesi gerekliliğine dikkat çekerek dosyanın incelenmesine için duruşmayı 29 Şubat’a erteledi.
Duruşmanın ardından aileler adına konuşan Mısra Öz, “18’inci duruşmanın sonuna geldik. Aslında şu anda sizler gibi bizler de, avukatlarımız da şaşkın. Çünkü bunun bir karar duruşması olduğu bir önceki celsede söylenmişti, fakat ne yazık ki karara bir türlü bağlanamadı. İçeride dikkat çekmek isteğim bir konu var. Sanık ve sanık avukatları bizim avukatlarımıza karşı değil birbirilerinin üzerine suçu atmak üzere savunma yaptılar. Her biri yine beyanında Devlet Demiryolları üst yönetiminin en başından beri kusurlu olduğunu ortaya koydular. Bizim için bu yargılama süreci ne yazık ki bugüne dek eksik yapılmıştır. Eksik yapılan bu yargılama sürecinde içeride çok net taleplerimiz oldu. Devlet Demiryolları’nın üst yönetimi için soruşturulma başlamasını ve aynı şekilde mevcut sanıkların olası kast üzerinden ceza alıp tutuklanarak cezaevine gönderilmelerini talep ettik” diye konuştu.