Rusya’da cezaevi isyanı: IŞİD’e işaret ediliyor
Cezaevinde sinir krizleri geçirdiği için Bakırköy'e hastaneye kaldırılmasına karar verilen Dilan Polat, bu kez cezaevinde durmak istiyor; çünkü hastanedeki koğuşta annesini ve anneannesini öldüren bir katille bir arada kalmaktan korkuyor.
“Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi”, “Futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlenmesi” kanunlarına muhalefet ile “suç örgütü kurma ve üye olma” suçlarından yürütülen soruşturmada tutuklu Dilan Polat Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gönderilmemek, cezaevinde kalmak için dilekçe verdi.
Dilan Polat’ın adli tıp raporu Bakırköy Başsavcılığı’na gönderildi. Raporda Polat’ın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Adli Psikiyatri servise yatırılması gerektiği belirtildi.
Odatv’ye konuşan Dilan Polat’ın avukatı Hüseyin Kaya, Polat’ın tutukluluğu süresince daha önce kaldığı hastanede bu kez kalmak istemediğini ve kendisine oradaki hastalardan çekindiğini, korktuğunu söylediğini aktardı. Avukat Kaya Polat’ın çekincesi ve korkuları doğrultusunda bir dilekçe verdiklerini belirtti.
Kaya dilekçede Dilan Polat’ın kendi isteğiyle cezaevinde kalmak istediğini ve durumunun iyi olduğunu belirttiğini aktararak “Müvekkilin herhangi bir hastaneye yatırılmaması kendi özgür iradesiyle cezaevi koşullarında tutukluluğun sürdürülmesi talebinin kabul edilmesi noktasında gereğini saygılarımla müvekkil adına talep ederim” dedi.
Dilan Polat’ın daha önce Bakırköy’de kaldığı dönemde geçen sene annesini 116 kez bıçaklayıp katleden, kendi serçe parmağını koparıp yiyen Rabia Çataklı ile aynı koğuşta kaldığı iddia edildi. Polat’ın Bakırköy’den dilekçe vererek erken ayrıldığı, bu kez sevk olması durumunda Çataklı ile kalacağı öne sürüldü.
Söz konusu iddiaya dair Avukat Hüseyin Kaya, Dilan Polat’ın henüz kiminle kalacağının belirlenmediğini, ancak Polat’ın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Adli Psikiyatri servisinde yatanlardan genel olarak korktuğunu ifade ettiğini belirtti.
Gazeteci Emrullah Erdinç YouTube hesabındaki yayınında Polat’ın 10 gün boyunca hastanenin Adli Psikiyatr servisinde birlikte kaldığı kişinin annesini 116 kez bıçaklayıp anneannesini altı parçaya ayıran Rabia Çataklı olduğunu anlatmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun tarafından yapılan soruşturma kapsamında Dilan Polat ve Engin Polat’ın aralarında bulunduğu 12 şüpheli, 5 Kasım 2023 günü tutuklanarak Marmara Cezaevine gönderilmişti.
Dilan Polat cezaevinde sinir krizi geçirerek kendine zarar vermesinin ardından 20 Mayıs tarihinde Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmişti.
Polat yapılan tetkiklerin ardından yeniden cezaevine gönderilmişti.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi uzmanlarınca Dilan Polat’ın cezaevi koşullarında bulunmasının sağlık durumu açısından tehlike arz edip etmediği, tıbbi açıdan cezaevi koşulları altında bulunmasında sakınca olup olmadığı konusunda rapor hazırlanacaktı.
Raporda şu ifadeler kullanılmıştı:
“Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nda hazırlanan 20 Mayıs 2024 tarihli raporda, 5275 sayılı kanunun 16/1 ve 5237 sayılı kanunun 57. maddesince koruma ve tedavi altına alınmasının uygun olduğu, koruma ve tedavi altına alınması sonrası ilgili sağlık kurulunca hastalığının klinik remisyonu (iyilik hali) girdiğine karar verilerek taburcu edildiği, önerilen tedavi ve poliklinik kontrolleri sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceğine oy birliğiyle karar verilmiştir.”
Polat istemese de savcılık kararıyla hastaneye yatırılacak.
Zonguldak’ın Devrek ilçesinde meydana gelen olayda psikolojik sorunları olan 31 yaşındaki Rabia Çataklı cinnet geçirip 56 yaşındaki annesini 110 yerinden bıçaklayıp 77 yaşındaki anneannesini de baltayla altı yerinden parçalara ayırarak sokağa atmıştı. Gözaltına alınan Çataklı hastanedeki sağlık kontrolünde serçe parmağını koparıp yutmuştu.
Beş sakinleştirici iğne yapılarak tutuklanan Çataklı ifadesinde “Bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Ölecek gibi hissettim. Mehdi olduğumu hissettim. Onların birer şeytan olduğu ve öldürmem gerektiği söylendi. Ben de öyle yaptım. Onları öldürdüm. İkisini de çok severdim” demişti.