‘Kara para aklama yok’ raporundan sonra Dilan Polat tahliye istedi, mahkeme yine reddetti
9,5 ay sonra tahliye olan Dilan Polat Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde cezaevinde tutuklu olan eşi Engin Polat'ı ziyaret etti.
‘Kara para aklama’ ve ‘Vergi kaçırma’ suçlarından hakkında başlatılan soruşturmada tutuklanıp 9,5 ay sonra tahliye olan Dilan Polat Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde cezaevinde tutuklu olan eşi Engin Polat ile kayınpederi Sezgin Polat’ı ziyaret etti.
‘Kara para aklama’ ve ‘Vergi kaçırma’ suçlarından hakkındaki soruşturma nedeniyle 5 Kasım 2023’te tutuklanan Dilan Polat avukatlarının başvurusunun ardından 9,5 ay sonra 19 Ağustos’ta tahliye edildi. Cezaevinden çıkan Polat ertesi gün Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki Karatepe Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan eşi Engin Polat ile kayınpederi Sezgin Polat’ı ziyaret etmişti.
Dilan Polat yarınki duruşma öncesinde bugün Çorlu’daki Karatepe Ceza İnfaz Kurumu’nda eşi Engin Polat ve kayınpederi Sezgin Polat’a ikinci ziyaretini yaptı. Yanında çocukları da olan Dilan Polat’ın önce eşi, ardından da kayınpederi ile birer saat görüştüğü öğrenildi. Ziyaretin ardından cezaevinden ayrılan Dilan Polat gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
Cezaevine girdikleri güne dek lüks hayatına dair sosyal medya paylaşımlarıyla dikkati çeken, Kasım 2023’te ‘kara para aklama’, ‘vergi usul kanununa muhalefet’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ suçlamasıyla eşi Engin’le birlikte tutuklanan Dilan Polat tahliye edilmişti.
Kararın gerekçesi şuydu: “Üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, atılı suçlar için kanunda öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırlarıyla birlikte özellikle dosya kapsamındaki mevcut deliller ve alınan ifadeler ile MASAK tarafından hazırlanan raporun içeriği karşısında, atılı suçların vasfının sanık lehine değişmesi ihtimalinin bulunması ve tutukluluktan elde edilecek faydanın bu aşamada adli kontrol hükümleriyle de sağlanabilecek olması.”
1 Kasım 2023’te İstanbul merkezli 6 ilde başlayan ve ilerleyen günlerde de devam eden operasyonlarda Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki üç firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.
Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat’ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa’da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
Soruşturmada ekipler Dilan ve Engin Polat’a ait bir medikal şirketin Ankara’da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.
Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu’nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16’sı tutuklanmış, 27 şirkete kayyım atanmıştı.
Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran’daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat’ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe’nin adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer beş şüphelinin tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede yasa dışı yollardan edinilen paraların “soğuk cüzdan yöntemi” ile sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu aktarılarak örgütün söz konusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.