Üniversitede Hemşirelik Bölümü’nü bitirdikten sonra 2021’de lenfomaya (lenf kanseri) yakalanan Elif Dedeoğlu (26), Ankara’daki Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gördüğü tedaviyle hastalığı yendi. Kamu Personeli Seçme Sınavı sonucuna göre ilk tercihi doğrultusunda hastalığı yendiği hastaneye ataması yapılan Dedeoğlu, kanser hastalarının ümidi oldu.
2021 yılında lenf kanserine yakalandı. Ankara’daki Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 1 yıl tedavi gören Dedeoğlu, hastalığı yenmeyi başardı. Hastalığı nedeniyle 1 yıl hemşirelik yapamayan Dedoğlu, KPSS’ye girip, ilk tercihini de hastalığı yendiği hastaneyi yazdı. Kanseri yendiği hastaneye ataması yapılan Dedeoğlu, yaklaşık 1,5 yıldır kemoterapi ünitesinde görev yapıyor. Dedoğlu, kanser hastalarına tıbbi yönden hizmet ederken, kendi hikayesiyle de onlara moral vererek, hastalıkla mücadelelerinde destek oluyor.
‘Tercih yaparken burayı istedim’
DHA’ya konuşan Elif Dedeoğlu, 2020 aralık ayında boynundaki bezeyi farkettiğini söyleyerek, “Mercimek büyüklüğündeydi ve çok dikkate almadım. Mart ayında ise beze nohut büyüklüğüne ulaşmıştı. Ertesi gün doktora gittim ve lenfoma teşhisim biyopsi ile konuldu. Daha sonra da Ankara sürecim başladı. Onkoloji Hastanesi’ne geldim, iyi ki de buraya gelmişim. Çok tatlı bir ekiple karşılaştım. Kemoterapi görürken de o kadar sevdim ki, atamalarda tercih yaparken burayı istedim ve burası da görev yerim oldu. Haziran 2021’de tedaviye başladım. 6 kür kemoterapi gördüm. Neredeyse bütün yan etkileri yaşadım; kas-kemik ağrıları, yorgunluk, halsizlik, tırnaklarda sararma, ağızda yaralar, saç dökülmesi gibi. Saç dökülmesi beni biraz daha fazla etkilemişti; ama kemoterapi bitip, saçlarım küçük çıkmaya başladıktan sonra seviyordum onları. Zor bir süreçti ama sonu güzel geldi” dedi.
Hastanede Elif hemşirenin hikayesini bilmeyen ve güler yüzünü görmeyen hasta yok. Lenfoma hastaları ondan aldıkları umutla savaşıyor.
‘Senin sayende ayaktayım’
Kemoterapi görüp tedavi olduğu hastanede hemşire olarak çalıştığı için çok mutlu olduğunu belirten Dedeoğlu, “Bardağın 2 tarafında da yer aldım. Hemşire olarak işe başladığımda kemoterapi ünitesini tercih ettim. Bize gelen genç hastalar genelde lenfoma hastasıydı. Onların yaşadıklarını bire bir anladığım için iletişimimiz daha kolay oluyordu. Çoğu hastadan ‘senin sayende tedaviye uyumluyum, senin sayende ayaktayım’ gibi geri dönüşler alıyordum. Kanlı canlı örnekleri karşılarında. Onlara da büyük moral oluyordu. İyi ki de bu bölümü seçmişim” diye konuştu.
Erken tanının önemini kendi hikayesiyle anlattı
Tüm kanserlerde olduğu gibi lenf kanserinde de erken tanının önemine değinen Dedeoğlu, “Mercimek büyüklüğünde beze elime geldiğinde doktora gitseydim belki de birkaç tür kemoterapi görecekken, 6 kür kemoterapi gördüm. Tedavi görürken rahat bir süreç geçirdim. Tedavilerimi aksatmadım, beslenmeme dikkat ettim, enfeksiyondan korundum ve moralimi bozmadım. Hastalara önerim şu; beslenmelerine dikkat etsinler, enfeksiyondan korunsunlar, morallerini asla bozmayarak umutsuzluğa kapılmasınlar. Lenfoma tedavi edilebilir bir hastalık ve tam kür ile çok fazla sağ kalım başarı oranı elde edebiliyoruz” ifadelerini kullandı. (DHA)
Kalp krizi nasıl gelir, ne yapılmalı? Aspirin almak, öksürmek işe yarar mı?
Oyunlar ve Bulmacalar