‘Falaka’ davası sanığının cezasında geleceği üzerinde olası etkileri dikkate alınmış
Büyükçekmece'de bir engelli bakımevinde hastaya şiddet uygulayan çalışan Nuri C. ile o anları videoya çeken Melek P. yargılandı. Tutuklu sanık Nuri C. "Yaptığım iddia edilen şeyler tamamen şaka amaçlıdır" dedi, tahliye oldu.
İstanbul Büyükçekmece’de bir engelli bakım evinde hastaya şiddet uyguladı. Yakalanınca da kendisini “şaka yaptım” diye savundu.
Büyükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada ilk duruşmaya tutuklu sanık Nuri C. bulunduğu cezaevinden getirildi. Şikayetçi Mahmut A. ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Nuri C. savunmasında “Ben Büyükçekmece’deki bir bakımevinde bakım teknikeri olarak çalışırım. 2022 Aralık ayında işe girdim. Mağdur Ahmet A. yatalak hasta olarak hasta bakım merkezimizde kalmaktaydı. İddianamede geçen ve yaptığım iddia edilen şeyler tamamen şaka amaçlıdır. Canına kastedecek bir şey yapmadım. Görüntülerdeki kişi benim” dedi.
Mağdur Ahmet A.’nın kardeşi müşteki Mahmut A. ise “Ağabeyim yaklaşık iki senedir yatalak. SGK’dan gelenler ağabeyimi bakımı için bu bakımevine yerleştirdi. Ağabeyim hiç hareket edemiyor, bakıma muhtaç. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
Bu şiddet anlarını videoya çektiği için yargılanan diğer sanık Melek P.’nin avukatı Orhan Kaya ise “Müvekkilimin çektiği videoyla işlenen eziyet suçunun açığa çıkması sağlanmış oldu. Bu olayın vuku bulması kurumda işlenen ve işlenebilecek suçlara ilişkin gerekli önlemlerin alınmasında fayda sağlanmıştır. Müvekkilim kurumda iki gün çalışmıştır. Kendisinin eziyet eylemine dahli de olmamıştır. Eziyet suçunun açığa çıkartılması kamu yararınadır, bu nedenle özel hayatın gizlilik suçunu da oluşturmamaktadır” dedi.
Duruşmada olay tarihinde bakımevinde büro personeli olarak çalışan Anıl Rıza Kaya ise tanık olarak dinlendi. Kaya “Mağdur Ahmet A. zihinsel ve bedensel engelli hastamızdır. Yatalak hastamızdır. İhtiyaçları bakım personeli tarafından sağlanmaktadır. Tekerlekli sandalyeye bakım personeli yardımıyla oturabilmektedir, kendi başına oturamaz” dedi. Mahkeme atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimalinin olmasını, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve delillerin önemli ölçüde toplanmış olmasını göz önünde bulundurarak Nuri C.’nin tahliyesine karar verdi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede sanık Nuri C.’nin mağdur Ahmet A. bakım evinde hasta yatağındayken “Doğru söyle, seni sinkaf ederim, beni seviyor musun, bana bak, gözlerimin içine bakarak söyle” dediği, o esnada mağduru tokatladığı belirtildi. Nuri C.’nin yine mağdurun cinsel organına bastırarak alay ettiği de anlatıldı. Sanıkların fikir ve eylem birliği içinde Ahmet A.’ya yönelik eziyet ve özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek suçlarını işledikleri, mağdurun eziyet suçu bakımından kendini savunamayacak durumda olduğu da iddianamede yer aldı. Sanıklar Nuri C. ve Melek P.’nin ‘Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı eziyet’ suçundan ayrı ayrı üç yıldan sekiz yıla, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçundan da yine ayrı ayrı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.