Kira sözleşmelerinde e-Devlet’li dönem resmen başladı
Antalya'da kira artış oranını kabul etmeyen kiracısını evden çıkarmak isteyen evsahibi yapmadığını bırakmadı. Kiracı ise evsahibinin yasal boşlukları kullandığını söylüyor.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan Navruz ailesi 2 yıl önce Sedir Mahallesi’ndeki bir eve taşındı. Taşındıkları evin kira bedeli 1800 liraydı. İlk yıl tamamlanınca Hasan Hüseyin Navruz, kira artış oranıyla ilgili evsahibi S.A. ile görüştü ve 3 bin 250 lirada anlaştı. Aradan bir süre geçti ve 6 Şubat’taki büyük depremlerden sonra iddiaya göre evsahibi S.A. Hasan Hüseyin Navruz’u aradı ve kirayı 9 bin 500 lira yapmak istediğini, kabul etmiyorsa evi boşaltmasını söyledi.
Navruz ise evsahibinin bu isteğini reddetti, anlaştıkları miktardan kirasını ödemeye devam etti. Sözleşme yenileme tarihi yaklaştığında ise evsahibi planını devreye soktu. Navruz adına kayıtlı elektrik ve su aboneliğini kendi üzerine alan evsahibine karşı Navruz da kira sözleşmesiyle abonelikleri yeniden üstüne geçirdi. Ancak evsahibi aynı şeyi bir kez daha yaptı ve Navruz da avukatıyla birlikte Antalya Su ve Atıksu İdaresi’ne başvurarak abonelik işleminin değişikliğine şerh koydurdu. Ancak elektrik aboneliğine müdahale edemeyen Navruz’un evinin elektriği kesildi.
Evsahibinin hamleleri bununla da sınırlı kalmadı. Son olarak nüfus müdürlüğüne giden S.A. evin tapusuyla başvuruda bulundu ve 4 kişilik Navruz ailesinin ikemetgahını adresten sildirip kendini kaydettirdi. Şu an hiçbir yerde ikametleri bulunmayan Navruz ailesi, bu nedenle resmi kurumlarda işlem yapamıyor. Hasan Hüseyin Navruz, bu nedenle çocuğunu okula kaydettiremediğini, avukatına vekalet verirken bile zorlandığını söyledi.
Yaşadıkları durumun yasal boşluklardan kaynaklandığını belirten Hasan Hüseyin Navruz, “2 yıldır ailemle birlikte aynı evde kiracı olarak yaşıyorum. Geçen yıl kiramızı 1800 liradan 3 bin 250 liraya çıkarttık. 6 Şubat’taki depremden bir gün sonra beni arayıp ‘Kiranı 9 bin 500 lira yaptım. Oturmayacaksan 15 gün içerisinde boşalt’ dedi. O günden sonra kendisiyle görüşmemiz olmadı. 17 Temmuz’dan itibaren abonelikleri üzerime olmasına rağmen tapuyla gidip 3 kez suyu ve elektriği kapattırdı. Ben kira sözleşmemle gidip suyu tekrar açtırdım. Elektrik hala kesik” dedi.
Yaşadıkları mağduriyetlerin son bulmasını istediğini belirten Navruz, “Yasal boşlukları kullanıp, evde ben oturmama rağmen tapuyla istediğini yapıyor. Son olarak ikemetgahımızı da buradan sildirip kendisini kaydettirdi. Sözleşmem devam ettiği halde bunu yaptı. Bu yüzden hiçbir resmi dairede işlem yapamıyorum. Avukatıma vekalet vermek istedim, daha önce ihtarname çekmemiş olsaydım veremeyecektim. Önceden adres kaydım olduğu için vekalet verebildim. Resmi dairelerde işlem yapamıyorum, hatta çocuğumu okula dahi kaydettiremiyorum. Ben yetkililerden bu konuya el atmasını istiyorum. Bu eziyetlerin son bulması gerekiyor” diye konuştu.
Müvekkilinin sözleşmesinin devam ettiğini ve tahliye için bir sebep olmadığını söyleyen avukat Muhammet Bahadır Beycioğlu, “Kira bedelini zamanında ödemektedir. Ev sahibi tahliyeyi sağlamak için vicdana sığmayan davranışlar içerisine girmiştir. 10 günde 3 kere elektrik ve su aboneliğini kendi üzerine aldı. Nüfus müdürlüğünde yalan beyanda bulunarak adreste kendi yaşadığını iddia ederek ikametgahını da buraya aldırmıştır. Müvekkilim bu nedenle bankada, noterde, devlet dairesinde işlem yapamamaktadır. Biz bu konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na kişinin hürriyet ve sükununu bozma suçundan, kamu hizmetlerinden yararlanmasını engellediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduk. Süreç devam etmektedir ve olumlu bir netice almayı bekliyoruz” dedi.