Kaçak ocakta ölen madencinin hamile eşi: Doğumdan sonra sigortalı işe girecekti
Fernas Madencileri eylemlerinin 51 gününde. Dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yapmak istedikleri yürüyüş polis tarafından engellendikten sonra açlık grevine başladılar. Bugün grevin ikinci günü.
Manisa’nın Soma ilçesinde AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Fernas Maden’de 51 gündür eylem var. Altı işçinin Bağımsız Maden İşçileri sendikasına üye olduğu gerekçesiyle atılmasıyla başlayan eylemde işçilerin üç temel talebi var: Maaşların Soma havzasındaki diğer maaşlarla eşitlenmesi, güvenli çalışma koşulları ve atılan arkadaşlarının işe iadesi.
Ancak her kapıya giden, her yolu deneyen madencilerin eylemlerine karşılık hiçbir somut adım atılmadı. Önce Bodrum ve Ankara’da Ferhat Nasıroğlu’nun otel ve holdinglerinin önüne gittiler, sonra Ankara’ya yürüdüler. Burada Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Çalışma Bakanlığı’nın ardından dün de Kurtuluş Parkı’ndan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yürümek istediler. Ancak polis izin vermedi.
Polis engellemesinin ardından açlık grevine başlayan madenciler grev kararlarını sosyal medyadan şu paylaşımla duyurdu:
Şu an itibariyle çözüm olana kadar buradan ayrılmıyoruz, yemek yemiyoruz, kimseyle görüşmüyoruz!
Elimizden gelen her yolla derdimizi anlattık, görüşebildiğimiz herkesle görüştük, aşabildiğimiz her engeli aştık. Artık sadece çözüm bekliyoruz.#MadenciyeSes pic.twitter.com/LdBs7IyiKc
— Bağımsız Maden İş (@bagimsizmadenis) October 14, 2024
Bugün grevlerinin ikinci günündeler.
İşçiler adına konuşan Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır “Sonuna kadar direneceğiz, ölmek var dönmek yok. Bu işçiler alın terini, emeğini istiyor. Bu işçiler sadaka istemiyor, fazla bir maaş istemiyor. Hakkı olan haklarını istiyorlar. 52 günden beri anlatıyoruz daha da anlatmak istemiyoruz” dedi ve talepleri karşılanana kadar açlık grevini sürdüreceklerini söyledi.
Başkan Çakır “Türkiye’deki işçi sınıfına aynı şeyi söylüyorum biz kazanırsak hepimiz kazanacağız, kaybedersek hep beraber kaybedeceğiz” diyerek eyleme destek çağrısı yaptı. Çakır şunları söyledi:
“Bu kardeşlerinize destek çıkın, ya biz 40 kişi öleceğiz ya bu hakkımızı alacağız. Bu saatten sonra bir daha konuşma yapmayacağız. Anlaşılırsa, çözülürse mesele o zaman konuşuruz. Bir avuç insana milyonlarca avuç insanı köle yapıyorlar biz bunu söylemeye çalışıyoruz ama bizi anlamıyorlar. Bu ülkede işçiler ölse umurlarında değil o bir avuç insanın. Hani dedik ya Avrupa’da insanlar tesadüfen ölür Türkiye’de ise tesadüfen yaşıyor insanlar. Biz haykırmadığımız sürece bu böyle devam edip gidecek. Ölebiliriz, can verebiliriz ama milyonlar bizim üzerimizden rahat yaşayacaksa biz ölmeye hazırız. Burada 40 arkadaşımızla açlık grevine bu yüzden başladık. Türkiye’deki işçi sınıfına aynı şeyi söylüyorum biz kazanırsak hepimiz kazanacağız, kaybedersek hep beraber kaybedeceğiz. Bütün işçi sınıfını Ankara’daki bu parka bekliyoruz. Bu işçilerin yüreğindeki ses olması için ne kadar işçi emekçi varsa bu işçilere destek olmalı.”
İki gündür yalnızca şeker ve suyla beslendiklerini, gerektiği durumda ailelerini de greve katacaklarını söyleyen Çakır “sonuna kadar direneceğiz, ölmek var dönmek yok. Bu işçiler alın terini, emeğini istiyor. Bu işçiler sadaka istemiyor, fazla bir maaş istemiyor. Hakkı olan haklarını istiyorlar. 52 günden beri anlatıyoruz daha da anlatmak istemiyoruz” dedi.
Hükümetten olumlu yanıt alınıp alınmadığı sorusu üçerine Çakır “Notlar alınıyor ama aradan 10 gün geçiyor notun karşılığı yok. Çözüme yönelik hiçbir şey yok şu anda. Bizim amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Bize destek veren kim olursa, hangi siyasi parti olursa gideriz, teşekkür etmesini alkışlamasını biliriz” diye konuştu.
Eyleme destek veren Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da şunları söyledi:
“Soma işçilerinin ‘çözüm yoksa ölüm var’ sözü sadece Ferhat Nasıroğlu’nun işlettiği işletme için değil ülkenin dört bir tarafındaki maden işletmeleri için de geçerli. O yüzden bütün maden işletmelerinde çalışan işçilerin, bütün emekçilerin bu direnişe sahip çıkması gerektiğini düşüyoruz.
Ferhat Nasıroğlu özel bir patron. Parlamento çatısı altında dokunulmazlığına sığınarak Soma’da işletmesinde derebeylik ilan edebileceğini düşünüyor. Söz verdiği anayasayı, yasaları ayaklar altına alarak çiğneyerek vekillik yapmaya devam etmek istiyor. AKP’nin patron vekilleri için vekillik ülkenin dört bir tarafındaki talanları için ihaleleri için karlarına kar katmak için sadece bir örtüden ibaret. Soma işçileri işte bu örtüyü kaldırdılar. Patron vekillerin vekilliği sadece ihaleden ihaleye, ranttan ranta koşmak için kendilerine bir kalkan olarak kullandıklarını gösterdiler. İşte tam da bu yüzden Meclis’in bu sorunun çözümünde ilk muhataplardan biri olduğunu söylüyorlar, haklılar.
Parlamento çatısı altından işçilere ölümü insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarını reva görenlerin vekillik yapmasına izin vermemeliyiz. Ben buradan o Meclis’in üyesi olan bir milletvekili olarak parlamentodaki bütün milletvekillerine bütün partilere sesleniyorum. ‘Çözüm yoksa ölüm var’ diyen işçiler bir gerçeği ortaya koyuyor.
Eğer bu çözüm için muhataplık kurulmaz, adım atılmazsa sadece Soma işçileri için değil bütün madenciler için bir ölüm düzeninin parçası olacak AKP milletvekilleri. Ferhat Nasıroğlu’nun bu kadar işçinin canıyla kanıyla oynamasına izin vermek sizi de vebal altında bırakır. Bu vebali kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz bunun sınavı yaşanıyor. Bu sınavdan geçmek için Fernas işçilerinin ortaya koyduğu taleplerin gereğini yerine getirmek üzere Ferhat Nasıroğlu’na baskı yapın.”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin grup toplantısında konuşan Genel Başkan Özgür Özel de konuşmasında Fernas maden işçilerine değindi. Özel’in söyledikleri şu şekilde:
“İki aydır Soma’da direnen, yalın ayak Ankara’ya yürüyen Fernas işçileri var. Şirketin sahibi AK Parti’nin milletvekili Ferhat Nasıroğlu. İşçiler haklarını isteyince ‘Ben Cumhurbaşkanımıza anlattım, bana hak verdi’ diyor. İşçiler 26 saat önce açlık grevine başladılar. Son kez seslerini duyurmaya çalışıyorlar. İşçinin alın terini sömüren bir patron senin milletvekilin, sana güveniyor. Fernas’ın patronu kul hakkı yiyor ve bunu Erdoğan’a dayandırıyor. O işçilere zarar gelirse müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır.”