Depremde 150 kişinin can verdiği binanın zemin etüdünü ‘gözlemsel olarak’ yapmış

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depreminde 150 kişinin öldüğü Palmiye Sitesi’nin yıkılmasıyla ilgili iddianame tamamlandı. Şüphelilerden Jeoloji Mühendisi Ömer Tarakçıoğlu ifadesinde sitenin zemin etüdünü 'gözlemsel olarak yaptığını' söyledi.

Gündem 26 Mayıs 2024
Bu haber 7 ay önce yayınlandı
6 Şubat'ta yıkılan Palmiye Sitesi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleriyle ilgili davalar devam ediyor. Her iddianamede, her ifadede bir ihmal daha ortaya çıkıyor. Kesilen kolonlar, eksik kullanılan demirler, projeye uygun olmayan inşaatlar derken 150 kişinin sonunu da ‘gözlemsel zemin etüdünün getirdiği ortaya çıktı.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan üç bloklu Palmiye Sitesi’nde 150 kişi hayatını kaybetti. Yıkımla ilgili biri firari üç kişi hakkında iddianame düzenlendi.

Palmiye Sitesi’nde 150 kişi hayatını kaybederken 16 kişi yaralandı, iki kişi ise bulunamadı. Başlatılan soruşturmada binanın müteahhitleri 80 yaşındaki Hacı Ahmet Ersoy ve 61 yaşındaki Ali Babaoğlu ile jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu hakkında gözaltı kararı verildi. Adresinde bulunamayan ve statik proje müellifi ve fenni mesul de olan Ali Babaoğlu hakkında 14 Şubat 2023’te yakalama kararı çıkartıldı. Diğer iki şüpheli ise sorgularının ardından adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.

Depremzedelere polis müdahalesi: Oğlumu kaybettim ben, ne pankartı?Depremzedelere polis müdahalesi: Oğlumu kaybettim ben, ne pankartı?

Soruşturmada toplanan delil, belge, fotoğraf ve videolar bilirkişi için Konya Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. Beş kişilik bilirkişi heyeti yaptıkları inceleme ve değerlendirme sonunda hazırladıkları 40 sayfalık raporu savcılığa gönderdi. Raporda zemin etüdüyle ilgili değerlendirme dikkat çekti. Bilirkişi raporunda zemin etüdüne göre yapının dokuz katlı olması gerektiği, ancak yıkılan binanın 12 katlı olduğu belirtilerek şöyle dendi:

“Zemin etüt raporunda yapının dokuz katlı inşa edileceği belirtilmiştir. Ancak yapıya ait projeler ve dosyada bulunan binaya ait ruhsatlardan yapının iki bodrum kat, zemin kat, sekiz normal kat, çatı katı olmak üzere 12 katlı olduğu ve toplam yüksekliğinin 36,4 metre olduğu anlaşılmaktadır. Zemin etüt çalışmalarının planlanmasında yapı boyutları, yapı tipi, yapı yüksekliği, yapının bodrum katının olup olmadığı ve temel taban kotu gibi bilgilerin bilinmesi önemlidir. Zemin etüt çalışmaları bu bilgiler dikkate alınarak yapılmalıdır. Zemin etüt çalışmalarında yapının dokuz katlı olacağı ifade edilmişken 12 katlı bir imalat yapılması durumunda zemin etüt çalışmalarının daha da kritik olacağı ve inceleme derinliğinin daha fazla olacağı da kesindir. Bu yönüyle zemin etüt raporunda öngörülen dokuz katlı yapı yerine 12 katlı bir yapının imal edilmesi durumunda zemin ortamında oluşacak ilave gerilme artışları yapının statik ve dinamik yükler etkisi altındaki davranışını etkileyecektir.”

Raporun sonuç kısmında da binanın yıkılmasında sorumluluğu bulunanlar sıralanarak şöyle dendi:

“Sonuç olarak soruşturma dosyası üzerinden yapılan inceleme, değerlendirme ve elde edilen bulgular neticesinde binada 7.7 büyüklüğündeki depremin oluşturduğu yükün yapının tasarım aşamasında geçerli olan yönetmelik koşullarının üzerinde olabileceği, ancak bu aşımın düşük seviyede olduğu, söz konusu binanın 1998 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik ve deprem mühendisliği ilkelerine uyulmadan projelendirildiği ve imal edildiği, proje analizleri neticesinde zemin emniyet gerilmesinin aşıldığı, beton basınç dayanımının projedeki C20 beton dayanımını sağlamadığı tespit edilmiştir. Sonuçlar ışığında deprem sırasındaki göçmenin ana nedeni, binanın projelendirme ve imalatı sırasında gerek altyapı gerekse üstyapı açısından yeterli mühendislik hizmeti alamamış olmasıdır.

Deprem nedeniyle yıkılan binanın projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarındaki mevcut durumuna göre yapının sorumlu müteahhidi, statik proje müellifi, fenni mesulü, belediye proje kontrol birimi asli kusurlu, jeoloji mühendisi ve belediye yapı kontrol birimi tali kusurludur.”

Suçlamaları kabul etmediler

Soruşturmanın sonunda cumhuriyet savcısı müteahhitler Ali Babaoğlu ve Hacı Ahmet Ersoy ile jeoloji mühendisi Ömer Tarakçıoğlu hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22,5’ar yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi. İddianame sanıkların ifadelerine de yer verildi.

Suçlamaları kabul etmeyen Hacı Ahmet Ersoy, Palmiye Sitesi’nin müteahhidinin Ali Babaoğlu olduğunu, Babaoğlu ile birlikte bir dönem çalıştıklarını, kendisinin daireleri sadece müşterilere satmak için gösterdiğini söyledi. Ömer Tarakçıoğlu ise Palmiye Sitesi’nin zemin etüt raporunu gözlemsel olarak hazırladığını, sitenin yıkılması nedeniyle herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek suçlamaları kabul etmedi.

‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22,5’ar yıla kadar hapis istenen ve 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede şüphelilerin yargılanmalarını gerektirir nedenler şu şekilde sıralandı:

“Şüphelilerin binanın proje-yapım aşamalarında tespit edilen eksikliklere ve Kahramanmaraş ilinin deprem bölgesinde olduğunu, usulüne uygun yapılmayan yapıların meydana gelen depremlerde yıkılabileceğini objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olmasına rağmen üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek sitenin proje aşamasında statik proje içeriği yetersizliği, temel donatı alanı yetersizliği, temel zemin emniyet gerilmesi yetersizliği, statik hesap raporu yetersizliği, kolon boyutları yetersizliği, kolon donatı alanı yetersizliği, kiriş donatı alanı yetersizliği, donatı detaylandırması yetersizliği, zemin araştırması yetersizliği, oturum analizi yapılmasının gerekli olmasına rağmen yapılmamış olması, yapım aşamasında ise malzeme kalitesi yetersizlikleri bulunmasına rağmen binayı inşa ederek bilinçli taksirle hareket etmek suretiyle vefat ve yaralanmalara sebebiyet vererek üzerlerine atılı bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçunu işlediklerini gösterir haklarında kamu davası açılmayı gerektirir delile ulaşıldığı anlaşılmıştır.”

Öte yandan haklarında soruşturma açılması izne tabi kamu görevlilerin dosyaları ise ayrıldı.

Resmen ailelerimize mezar inşa edilmiş

Kahramanmaraş’ta 150 kişinin öldüğü Palmiye Sitesi’nde annesi, babası ve kardeşini kaybeden İrem Türkmener Karslı sorumluların cezalandırılmasını beklediklerini belirtti. Bilirkişi raporunda kusurlu gösterilen kamu personeli için de yargılama izninin verilmesini istediklerini söyleyen Karslı “Palmiye Sitesi’nin zemin etüdü raporu var; ancak hem bilirkişi raporuna, hem de jeoloji mühendisinin vermiş olduğu ifadeye dayanarak görüyoruz ki gözlemle yapılmış bir raporlama var.

Jeoloji mühendisi vermiş olduğu ifadede belirtmiş; ‘Zemin etüdünü gözlemle yaptım.’ Oysa bilirkişi raporunda zemin etüdü raporunun çok önemli olduğunu ve orada belirli hesaplamaların yanış yapıldığını belirtmişler. Her zaman söylüyoruz; Palmiye Sitesi’nin zeminden çatı katına kadar kusurlarla dolu bir projesi var. Bu proje belediye tarafından her aşamasında kusur olmasına rağmen onaylanıyor. Resmen ailelerimize mezar inşa edilmiş. 150 komşuma mezar olmuş, halen de iki komşumuz kayıp. 16 insan da mucizevi şekilde yaralı kurtulmuş. Bu sorumluların, görevini eksik yapan insanların bir an önce adalete teslim edilmesini istiyoruz” dedi.

Fahiş fiyatlı deprem ihaleleri iptal edildiFahiş fiyatlı deprem ihaleleri iptal edildi

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.