Serbest bırakılan Filistinliler konuştu: Üstümüze işediler
Kocaeli Cezaevi'de iki çocuk, iki gün boyunca aynı koğuştaki dört çocuğun işkencesine ve tecavüzüne maruz kaldı. Olay günler sonra tecavüze uğrayan çocuklardan biri başka bir cezaevine nakledildiğinde ortaya çıktı. Saldırgan 4 çocuk yargılandı.
Baştan uyarmalıyız: Bu okuyacaklarınız sizi çok rahatsız edecek ama hepsi aynen böyle oldu; filmlerde, televizyon dizilerinde anlatıldığı gibi. Oralarda anlatılanlardan öte, cinsel istismar suçlamasıyla cezaevine, özellikle de çocuk koğuşuna düşen ama sessizliğe mahkum edilen pek çok suç mağduru çocuğun başına geldiği gibi…
Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan S.T. (19) ile M.D. (18) iddiaya göre aynı koğuştaki A.S. (18), E.G. (17), K.T.Ö. (19) ve Y.Ö.’nün (19) cinsel istismarına uğradı. Dövülüp işkence edilen ve birbirleriyle ilişkiye girmeye zorlanan S.T. ile M.D.’nin ifadeleri üzerine başlatılan soruşturmada haklarında “çocuğa karşı eziyet,” “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlarından dava açılan A.S., E.G., K.T.Ö. ile Y.Ö. 19 yıl ile 30 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Utanç verici olay 2022 yılı Ağustos ayında Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşandı. “Cinsel istismar”dan tutuklu S.T. ile M.D. iddiaya göre aynı koğuştaki A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına uğradı.
Olay o sırada 17 yaşında olan mağdur S.T.’nin 12 Ağustos 2022’de nakille gittiği Ankara Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ndeki muayenesinde ortaya çıktı. Vücudunda dayak izleri görülen S.T. Kocaeli’deki cezaevinde M.D. ile birlikte A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö.’nün cinsel istismarına maruz kaldıklarını, kemerle dövüldüklerini, kendilerine zorla ayak yıkattıklarını, masaj yaptırdıklarını, bardağa ve pet şişeye işeyip zorla kendilerine içirdiklerini söylemesi üzerine kurum müdürlüğü suç duyurusu yaptı.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) ifadesi alınan S.T. işkence ve istismarın cezaevine girdiği 10’uncu gün başladığını ve iki gün sürdüğünü söyledi:
“Kandıra’ya gittiğimin 10’uncu günüydü. Bana önce şiddet uyguladılar. A.S. ve E.G.’nin hem şiddeti hem cinsel istismarı oldu. Y.Ö. ve K.T.Ö. sadece şiddet uyguladı. Kemer ile vurdular. Bıçakla sırtımı ve kolumu çizdiler. Tekme, tokat, yumruk atıyorlardı. Arkadaşım M.D.’ye de şiddet uyguluyorlardı. Gündüz sabah 10.00’da dövmeye başlıyor, dinlenerek devam ediyorlardı. Şiddet saat 22.00’ye kadar devam ediyordu. Bizim olduğumuz yere gardiyanlar çok uğramıyordu. Ertesi gün sabah uyanır uyanmaz ‘Şunu yap, bunu yap, ayaklarımı yıka’ gibi istekleri oldu. Bu şiddet toplam iki gün sürdü. Cinsel istismar ise bir gün oldu. Benim cinsel istismardan içeri girdiğimi duyunca yaptılar bunu, ‘Ayaklarımı yıka, elbiselerimi yıka’ diye dövmeye başladılar. Akşam olunca da masaj yaptırıyorlardı. Bizi birbirimizle ilişkiye zorladılar. A.S. ve E.G. bardağa idrarını yapıp bana ve M.D.’ye içirdi. Sürekli küfür ediyorlardı. Kimseye söylemememiz için tehdit ediyorlardı. ‘Eğer söylersen dışarıya çıktığında seni döveriz’ diyorlardı. Y.Ö. ve K.T.Ö. sadece ayak yıkattırdı, kemer ile dövdü, yumruk attı ve masaj yaptırdı. Cinsel eylem sırasında Y.Ö. ve K.T.Ö. yanımızda olmuyorlardı. Orası çok kötü bir yerdi, alt ve üst katlıydı. Bahsettiğim olaylar üst katta oldu. Alt katta kamera olduğu için üst kata çıkartıyorlardı. Sabah, öğle ve akşam yemek geliyordu. Sabah ve öğle yemeklerimi onlar yiyordu, bana yedirmiyorlardı. Sadece akşam yemeğini yiyebiliyordum. ‘Seni öldürürüm, döverim’ diye tehdit ettikleri için kimseye anlatamadım.”
Mağdur M.D. de “Bu olay Kandıra’daki cezaevinde, ranzaların orada oldu. Ben 8 Ağustos 2022’de tutuklanıp 15 gün Kandıra Cezaevi’nde kalmıştım. Bu olay da 15 günlük süre içinde oldu. A.S. ve E.G.’den şikayetçiyim. K.T.Ö. bizi o çocuklardan korumaya çalıştı” dedi.
Olayların yaşandığı sırada 16 yaşında olan A.S. ise S.T. ile cezaevine girmeden önce husumeti olduğunu söyledi, suçlamaları kabul ederek “S.T.’nin ifadesinde geçen tüm iddialar doğrudur. Bir cahillik ettik ve S.T.’nin iddia ettiği olaylar gerçekleşti. S.T. koğuşa girdiğinin ertesi günü kavga ettik, onu dövdüm. Çünkü dışarıda çeşitli iddialarda bulunup beni dövdüğünü söylemiş. Kulağıma gelmişti ama cezaevine girdiğim için S.T. ile karşılaşamamıştım. Tutuklandığında tesadüf koğuşuma geldi” dedi.
E.G. ise cinsel istismar suçlamasını kabul etmeyip şöyle dedi:
“A.S., S.T.’yi dövüyordu. Diğerleri de M.D.’yi dövüyordu. Sonra beni de dövüp tehdit ettiler. A.S. pet şişenin içine idrarımı yapmamı söyledi. Karşı çıktım ancak beni tehdit ederek zorla pet şişeye idrarımı yaptırdı ve onlara içirdi. A.S. plastik ayakkabı çekeceğine bulaşık deterjanı döktürerek S.T. ve M.D.’yi zorla üzerine oturttu. Gün boyunca bu şekilde işkence yaptılar. Sadece A.S.’nin zorlamasıyla idrarımı yaparak içmelerine sebep oldum. Dövme olarak da sadece bir iki tane vurdum. Bunları tamamen A.S.’den korktuğum için yaptım. Cinsel istismar eylemleri A.S. tarafından gerçekleşmiştir. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum.”
Y.Ö. de cinsel istismar suçlamasını kabul etmeyip “Ben sadece şiddet uyguladım” derken K.T.Ö. “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darp eyleminde de A.S. ve E.G., S.T. ve M.D.’yi döverken ben genelde kavgayı ayırmaya giriyordum. A.S. ve E.G.’ye yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyordum, ancak beni de tehdit ederek darp eylemine devam ediyorlardı. Koğuş kamera kayıtları incelendiğinde S.T.’nin yanımda volta attığı, sürekli benimle olduğu görülecektir. S.T. ve M.D. cinsel istismardan ceza infaz kurumuna geldiği için böyle davrandılar” diye konuştu.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonunda A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. hakkında ‘çocuğa karşı eziyet’, ‘cebir, tehdit veya hile yoluyla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘on iki yaşını tamamlamış çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlarından hazırlanan iddianamede koğuşun alt katı ile avlusunda bulunan güvenlik kamerası görüntülerine de yer verildi.
Bilirkişi raporuna göre sanıklar ve mağdurların olduğu koğuş avlusu ve koğuş ortak alanının görüntülerinde S.T. ve M.D.’nin sanıklara hizmet ettiği, mağdur M.D.’nin kahvaltı yapabilmek için A.S.’nin onayını beklediği, mağdurlar ve sanıklar koğuşun üst katına çıktıklarında sanıkların sürekli olarak alt kattan üst kata hızlı şekilde ayrı ayrı inip çıktığı, sanıklar koğuş avlusunda volta atarken mağdurların avlu kapısında ayakta ‘hazır ol’ vaziyetinde beklediği, mağdurların sürekli üst kata kameranın olmadığı alana çıkarıldığı, mağdurların yemek yemek için izin istediği, mağdurlar üst kattayken alt kattan üst kata deterjan çıkarıldığı, sanıkların bazı saatlerde altlarında sadece iç çamaşırı olduğu, bazı saatlerde üstlerinde tişört olmadığı belirtildi. Raporda görüntülerin genelinde ‘sanıkların mağdurlar üzerinde hakimiyetinin olduğu’ ve ‘koğuşun kamera bulunmayan üst katına mağdurların sürekli olarak götürüldüğünün’ görüldüğüne dikkat çekildi.
İddianamede mağdurların beyanı, sanıkların savunmaları, bilirkişi raporu, adli rapor, hekim raporu ile tüm soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde A.S. ve E.G.’nin cinsel istismar eylemini birden fazla kez zincirleme şekilde gerçekleştirdiği, Y.Ö. ve K.T.Ö.’nün ise bu eyleme katılmadığı ancak infaz koruma memurlarına karşı gözcülük yaparak ve mağdur çocuklara şiddet uygulayarak yardım ettikleri kaydedildi.
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö. hakkında olay tarihinde 18 yaşından küçük oldukları gerekçesiyle Çocuk Mahkemesi sıfatıyla Kocaeli 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Tutuklu sanıklar duruşmada savcılık ifadelerini tekrar ederken dava dosyasına Kocaeli 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Başmemuru ile dört İnfaz ve Koruma Memurunun da yazılı beyanları da girdi. İnfaz ve Koruma Memurları olayın olduğu D-4 nolu çocuk koğuşunun gün içinde iki ya da üç kez koğuş kapısı açılarak ya da mazgaldan bakılarak kontrol edildiğini, bir olumsuz durumla karşılaşılmadığını ve koğuştaki çocuklardan şikayet gelmediğini söyledi.
Son duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların suç tarihinde 18 yaşından küçük olmalarını dikkate alarak A.S.’nin her iki mağdura ‘cinsel istismar’ suçundan 12’şer yıldan 24 yıl, ‘eziyet’ suçundan ise ayrı ayrı 3 yıl 4’er aydan 6 yıl 8 ay olmak üzere toplam 30 yıl 8 ay; E.G.’nin ‘cinsel istismar’ suçundan 7’şer yıldan 14 yıl, ‘eziyet’ suçundan 2 yıl 6’şar aydan 5 yıl 2 ay olmak üzere toplam 19 yıl 2 ay; Y.Ö. ile K.T.Ö.’nün ise ‘cinsel istismar’ suçundan 13 yıl 6’şar ay, ‘eziyet’ suçundan da 6 yıl 8’er ay olmak üzere toplam 20 yıl 4’er ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
A.S., E.G., K.T.Ö. ve Y.Ö., ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan beraat ederken ‘kaçma şüpheleri olduğu gerekçesi’ ile tutukluluklarının devamına hükmedildi.