Erdoğan endişesi: Almanya’da DAVA Partisi’ne ültimatom
Özel bir bakım merkezinde bir kişinin ölümüne neden olan ve diğer engelli hastalara da işkence ettiği iddiasıyla 12 hasta bakıcının yargılandığı davada tanıklar konuştu. Bir tanık hastaların dövüldüklerini duyduklarını söyledi.
Bartın Valiliği’ne 4 Mart 2020’de gönderilen isimsiz bir dilekçede özel bir bakım merkezinde hastalara yönelik kötü muamele yapıldığı iddia edildi. Dilekçede ayrıca bakım merkezinde hayatını kaybeden Mehmet Eratik’in de görevliler tarafından yüzüne duş başlığıyla su tutulduğu ve bu sebeple boğularak öldüğü iddia edildi. Dilekçedeki iddialar üzerine olayla ilgili Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında polis ekipleri, özel bakım merkezindeki 30 kamerayı inceledi. Bakım merkezinde görev yapan 12 personel gözaltına alındı. 24 Temmuz 2020’de adliyeye sevk edilen şüphelilerden E.G., E.D., G.B., İ.O., M.Ö., P.D.Ö., S.T ve Ş.A. adli kontrol şartıyla serbest kalırken, H.G., Y.A., S.A. ve İ.T. tutuklandı. 4 tutuklu da avukatlarının itirazları sonucu 2020 yılının Ekim ayında tahliye edildi. Cumhuriyet Savcılığı’nın olayla ilgili 12 kişi hakkında ‘İşkence ve ölüme neden olma’ suçlamasıyla hazırladığı iddianame Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Davanın ikinci duruşması Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanıkların tamamı katıldı. Duruşmada, daha önce bakım merkezinde çalışıp işten ayrılan 6 personel tanık olarak dinlendi. Daha önce yemekhanede çalışan A.Y., “Ben bakım merkezinde yemekhanede çalıştım. Orada aşçı olarak görev yapıyordum. Hastaların bakım bölümü ayrıydı, orayı hiç bilmiyorum” dedi. A.Y., mahkeme başkanının ‘Orada kötü muamele hissettin mi?’ sorusuna ise “Ben bakım merkezinde sadece yemek dağıtımı yapıyordum. Hiçbir kötü muamele görmedim, duymadım’ diye cevap verdi.
Bakım merkezinde 6 ay çalışıp ayrılan hasta bakıcı N.A. da, “Orada hasta bakıcı olarak 6 ay çalıştım. Engellilere yönelik hiçbir kötü muamele görmedim. S.A. isimli hastanın yere düşerek yaralandığını duydum. Zaten bize amirlerimiz, ‘Hastalara sürekli iyi davranın’ diye telkinlerde bulunuyorlardı. Benim çalıştığım alanda sıkıntı yoktu. Ama başka yerlerde sıkıntılar olduğunu duydum. Biz hastalara zaten ilaç vermiyorduk. Sadece yemeklerini yedirip, yataklarını düzeltiyorduk” dedi.
Olayın olduğu dönemde sağlık personeli olarak özel bakım merkezinde çalışan S.G. de tanık olarak dinlendi. S.G, “Ben hemşire olarak orada 4 ay çalıştım. Hissettiğim hiçbir şey olmadı. Hastaların ilaçlarını takip ediyordum. Bazı hastalar düşüp yaralanabiliyordu. Hasta bakıcılar bize haber verir, ilk müdahalelerini yapardık ve bu durumu üstlerimize bildirirdik. Mehmet Eratik amcamız düştü, dediler, ben de yukarıya çıktım aspirasyon yaptım. Boğazından balgam çıktı. Fıskiyelerle su tutulduğu ile ilgili de ben öyle bir şey görmedim. Çünkü onlara banyo yaptıılırken, yanlarında olmuyorum” dedi.
Özel bakım merkezinde 2 yıl sağlık personeli olarak çalışan ve daha sonra ayrılan tanık A.O. da, “Benim çalıştığım dönemde kötü muameleye şahit olmadım. Ama biz personelden hastaların dövüldüğü yönünde duyumlar alıyorduk. Bize yaralı olarak getirilen hastalar için personele ne olduğunu sorduğumuzda, ‘düştü’ derlerdi. Biz de personelin dediğine inanırdık. Ama ne hikmetse, bu olaylar hep kameranın olmadığın yerlerde yaşanıyordu” dedi.
Mahkeme heyeti sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına karar verirken, duruşma diğer tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe erteledi.