‘İntihar etti’ denen genç ölmeden önce polis tarafından işkence görmüş
Esenyurt’ta polis merkezinde bir şirketin güvenlik müdürü Birol Yıldırım’ın ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme komiser yardımcısı İsmail S. ile diğer 5 polisin ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan 3’er yıl 9’ar ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
İstanbul Esenyurt’ta 6 Haziran 2021’de bir şirketin güvenlik müdürü Birol Yıldırım (42) gözaltına alınan çalışanlarının arkasından gittiği polis merkezinde hayatını kaybetmişti.
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, aralarında komiser yardımcısının da olduğu 12 polis hakkında 12 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası talep edilmişti. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan komiser yardımcısı sanık İsmail S. “İşkence suçlamasını hiçbir şekilde kabul etmiyorum. İçeride en fazla 1 dakika kalmışım. Bu sürede anayasada tanımlanan işkence suçunu işlemem mümkün değildir. Bilinçli taksir iddiasını da kabul etmiyorum. Vurduğuma dair dosyada herhangi bir görüntü yoktur beraatimi talep ederim” dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Kararını açıklayan mahkeme sanıklar Samet Y., Hasan K., Cumhur G., Bilal K., Emre G. ve Kamil Y.’nin ‘işkence’ suçundan beraatine karar verdi. Mahkeme komiser yardımcısı İsmail S. ile polis memurları Muhammed K., İsmail G., Muhammed Ş., Mustafa Ş. ve Erdoğan K.’nin ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan 3’er yıl 9’ar ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 5 Haziran 2021’de Birol Yıldırım’ın güvenlik amiri olarak görev yaptığı Esenyurt’taki bir sitede, site esnafı ile güvenlik görevlileri arasında tartışma çıktığı, güvenlik görevlileri Barış Uysal ve Alihan Uysal’ın polisler tarafından ifadeleri alınmak üzere Esenyurt Polis Merkez Amirliği’ne getirildikleri anlatılmıştı.
İddianamede Birol Yıldırım’ın güvenlik görevlileri hakkında bilgi almak için polis merkezine gittiği kaydedilmişti. Karakol önünde site esnafı ile tartışan Yıldırım’ın binaya alınmak istenirken direndiği ve bir süre sonra karakolun mutfak kısmına alındığı iddianamede belirtilmişti. Hazırlanan iddianamede beyanlarına yer verilen güvenlik görevlileri Barış Uysal ve Alihan Uysal, mutfakta olduklarını, polis memurlarının Birol Yıldırım’ı darp ettiğini ve Yıldırım’ın bu esnada “Ben kalp hastasıyım kalbimde stent var” dediği halde polislerin eylemlerine devam ettiğini anlatmıştı.
Öte yandan güvenlik görevlileri, kendilerinin ve Birol Yıldırım’ın su ile ıslatıldığını da iddia etmişti. Birol Yıldırım 6 Haziran günü tutulduğu mutfakta fenalaşarak hayatını kaybetmişti. Adli Tıp Kurumu hazırladığı raporda Yıldırım’da ölüm meydana getirir travmatik bulgu tespit edilemediğini, ölümünün kalp damar hastalığı sonucu meydana gelmiş olduğunu belirtmişti. Polisler ise ifadesinde ölüme sebebiyet verecek herhangi bir müdahalede bulunmadıklarını savunmuşlardı.
İddianamede, komiser yardımcısı İsmail S.’nin vücuduna acı verecek nitelikte darp eyleminde bulunarak, Yıldırım’ın ölmesinde kusurlu bulunduğu yönünde şüphe oluştuğu aktarılmıştı. Komiser yardımcısı İsmail S. ve diğer polisler İsmail G., Muhammet Ş., Muhammed K., Bilal K. ve Erdoğan K.’nin ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
Diğer 6 kişinin ise ‘kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaralama’ suçundan 4 yıl 6’şar aya kadar hapsi istenmişti. Dava Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanırken görevsizlik ile Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.