Kılıçdaroğlu’ndan bir özeleştiri, bir soru: ‘Özdağ’la protokolün eleştirilecek yönleri var’, ‘Akşener masaya niye döndü?’

13 yıl sürdürdüğü CHP Genel Başkanlığı görevinin sona erdiği kurultayın ardından yeni yönetime sert göndermeleriyle öne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha 14 – 28 Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlarla ilgili konuştu.

Gerçek Gündem’den Seyhan Avşar’a açıklamalar yapan siyasetçi eski İYİ Parti lideri Meral Akşener’le yaşadığı polemik ve kendisine yönelik olarak kullandığı “Ben bu adaylığı bilmiyordum” ifadesini yorumlarken “Bir özel bir tartışma zemini yaratmak istemiyorum ama az önce söyledim. Biz Altılı Masa’da oy birliğiyle karar aldık. Süreci enfekte eden Meral Hanım’ın kalkması ve sonra dönmesiydi. Şu soruyu Meral Hanım’a sormanızı isterim; Altılı Masa’dan niçin kalktı? ‘Kumar Masası’ dediği Altılı Masa’ya niçin döndü” diye sordu.

Akşener bir dönem “ağabeyim” diye bahsettiği Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz ederek masadan kalksa da çok kısa sürede İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ‘cumhurbaşkanı yardımcısı’ olması şartıyla geri dönmüştü.

Seçim yenilgisinin ardından eski yol arkadaşına çok sert eleştiriler yöneltmişti.

‘Doğru, Özdağ’la protokolün eleştirilecek yönleri var’

Söyleşide Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur öncesi Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’la desteği karşılığı imzaladığı protokol de gündemdeydi.

“Kamuoyu Ümit Özdağ ile imzalanan protokolü ‘28 Mayıs’ın çivisi’ olarak değerlendiriyor. O protokolden sonra Ümit Özdağ’la hiç bir araya geldiniz mi? Siz bu protokolü siyasi kariyerinizde bir yere oturtabiliyor musunuz” sorusu üzerine siyasetçi şunları söyledi:

“Ümit Özdağ o protokolü ‘mahkeme kararı olmaksızın kayyum atanamaz’ diye imzaladı. Sürekli eleştiren gözle bakılıyor bu protokole. Doğru, eleştirilecek yönleri var. Ama bugün Erdoğan mahkeme kararı olmadan kayyum atayabiliyor. Ama Ümit Özdağ ‘mahkeme kararı olmadan kayyum atanamaz’ diye protokole imza attı.”

‘Demirtaş’la iki saate yakın konuştuk’

Kılıçdaroğlu Kasım 2016’dan bu yana Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la görüşmesine de değindi. Burada gazetecinin yönelttiği soru dikkati çekti.

Buluşmayı “Sayın Selçuk Mızraklı da Selahattin Bey’le aynı koğuşta kalıyor. İkisiyle de ayrı ayrı aşağı yukarı bir buçuk, iki saate yakın konuştuk. Selahattin Bey’i son derece iyi gördüm. Siyaseti yakından takip ediyor. Beraber Türkiye’nin sorunlarını konuştuk. Demirtaş da bana sivil siyasetten yana olduğunu, Türkiye’nin sorunlarının akılcı politikalarla çözülebileceğini, yazı yazdığını, kitap yazdığını ifade etti. Son derece güzel, arada espriler yaparak da keyifli bir görüşme yaptık” diye özetleyen eski ana muhalefet lideri “Selahattin Demirtaş’ı CHP’de görmek ister misiniz” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Selahattin Bey’in aslında sosyal demokrat politikaları dışladığını hiç düşünmüyorum. Tam tersine sosyal demokrat politikaları desteklediği için yanındayım. Ama CHP içinde olur mu olmaz mı onu bilemem. Ona karar verecek olan Selahattin Bey’dir.”

Altılı Masa dağılır mı, yoksa birbirine iyice mi sarılır?