Sadece bu yıl 20 aday öldürüldü… Yine miting yine şiddet ve yine Meksika!
Tekirdağ'daki bir kreşte çocuklara şiddet uygulandığına dair görüntülerin ortaya çıkmasının ardından iki öğretmen ve beş yönetici görevden alınmıştı. Cuma günü görülen duruşmada velilerin izlemek istediği görüntüleri yönetimin engellendiği belirtildi
Tekirdağ’daki Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü bünyesinde çalışan ailelerin çocuklarının eğitimi için kurulan ÇOSB Kreş ve Gündüz Bakım Evi’nde çocuklara şiddet uygulandığına dair 4 Aralık 2022’de görüntüler ortaya çıkmıştı. ÇOSB yönetimi görüntülerdeki iki öğretmenin görevine son vermiş, olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Çalışma ve Sosyal Hizmetler Tekirdağ İl Müdürlüğü görevliler hakkında ailelerle birlikte suç duyurusunda da bulunmuştu.
Açılan davanın cuma günü 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmasında müdür yardımcısı olarak görev yapan T.K. ve kurum müdürü E.Y. sanık olarak ifade verdi. Veliler sanıkların ifadesine katılmadıkları gibi çocuklarını önceden anlayıp dinlemedikleri için de pişman olduklarını söyledi. Kendilerini bundan dolayı suçlu hissettiklerini söyleyen veliler “Çocuklarımıza kafalarına vurularak eziyet edildiğini, elleri arkadan bağlanarak uyutulmaya çalışıldıklarını duymamıza rağmen idare görüşmek istediğimiz her defasında bizlere yalan söyleyerek bunu inkar etti. Olayları saklayarak örtbas ettiler. Ne zaman kamera kayıtlarını izlemeye kalksak karşımıza hep idareyi engel olarak gösterdiler. ÇOSB yönetimi polis görüntüleri alıncaya, bir avukatımız görüntüleri izleyinceye, bu görüntüler basına yansıyıncaya kadar her şeyi güllük gülistanlık gösterdi” dedi.
Olayı araştırmak istediklerinde kendilerine “Alın çocuklarınızı gidin” cevabı verildiğini söyleyen veliler idarecilerden davacı ve şikayetçi olduklarını söyledi, mahkeme heyetinden de dönemin ÇOSB Eski Bölge Müdürü M.Ö.ve İdari İşler Müdürü F.T.’nin mahkemede dinlenmesini talep etti.
Kreşte psikolojik danışman olarak işe başlayan, daha sonra müdür yardımcılığı ve rehber öğretmenlik görevine getirilen T.K. mahkemedeki savunmasında “17 Ağustos 2022 tarihinde kreşe bir e-mail gelmiş. E-mailde uyku saatinde uyumayan çocukların sınıf öğretmenleri tarafından bağlanması şeklinde yazı vardı. Ancak isim belirtilip belirtilmediğini hatırlamıyorum. Bu maili D. Hanım kurum müdürü E.Y.’ye iletmiş. E. hanım bana ve sınıf öğretmenlerine bu konuyla ilgili sorular sordu. Sınıf öğretmenleri böyle bir şey olmadığını söylemiş. Yaklaşık bir hafta sonra bazı veliler 23 Ağustos’ta akşamüstü saat 17.00’de kreşe gelerek görüşmek istedi. Hangi veli olduğunu hatırlamıyorum. Bu veli kızıyla evde oyun oynarken bebeğini uyutan kızının bebeğin ellerini bağlamak istediğini görmüş. Anne neden böyle yapmak istediğini sorduğunda ’öğretmenimiz uyku saatinde uyumayanları böyle uyutuyor, ancak ben uyuduğum için benim elimi bağlamıyor’ demiş. Veli bunun böyle olup olmadığını sınıf öğretmeni S.’ye sordu. S.’de olmadığını söyledi. E. Hanım ise konuyla ilgileneceğini söyledi” dedi.
Velilerin kamera görüntülerini izlemek istediğini söyleyen T.K. “E. Hanım da üst yönetime sorup kendilerine döneceğini söyledi. Üst yönetimle görüştükten sonra görüntülerin izlenmesine izin verilmedi. 24 Ağustos tarihinde E. Hanım ile birlikte odasına gidip böyle bir bağlama olayı olup olmadığını izlemek için kamera görüntülerini açarak 10-15 gün öncesine gittik. Sadece uyku saatlerini izledik. Görüntülerde bir bağlanma olayı ile karşılaşmadık. İzlediğimiz görüntülerde herhangi bir suç unsuruna rastlamadık. Uyku saati görüntülerine geçerken mağdur öğrenci A’nın sınıfın ortasında durmuş parmağını burnuna götürüyordu, Burçin öğretmen de A.’nın başını yukarı doğru eliyle kaldırarak bir şey olup olmadığına bakıyordu. Bunu görünce Eser hoca da ne olduğunu Burçin ve Selin’e sordu. Onlar da çocuğun sürekli elini burnuna götürdüğünü söyledi. Ben bunun dışında herhangi bir görüntü izlemedim” diye konuştu.
Kurum müdürü E.Y.’nin velilere uyku saatinde herhangi bir el bağlama olayına rastlanmadığını bildirdiğini kaydeden T.K. “Bunun üzerine yalnız bir veli kamera görüntülerini izlemek istediğini bildirmiş. Üst yönetim yine kabul etmedi. 26 Ağustos tarihinde veliler bölge müdürlüğüne gitmiş. Üst yönetime kamera görüntülerini izlemek istediklerini söylemişler. Üst yönetim kabul etmemiş. Üst yönetim ile veliler arasında tartışma geçmiş. Bölge müdürünün avukatı bu velilerin çocuklarının kreşle bağlantısının kesildiğine dair noterden yazı göndermiş. 27 Ağustos sabahı polisler bilgi işleme gelerek kamera görüntülerini izlemiş. Polis memurlarının yanında idari işler müdürü F.T. varmış. Polis kamera görüntülerinde iki hafta geriye dönük görüntüleri izlemiş. Herhangi bir suç unsuruna rastlamamışlar. Aynı gün akşamüzeri polisler beni, E. hocayı ve öğretmenler S. ve B’nin ifade vermek için karakola çağırdı. Herhangi bir suç unsuru görseydim gerekli mercilere bildirirdim. Yaklaşık iki yıl önce bir öğretmenin öğrenciye kötü muamelede bulunması ile alakalı veliye bildirim yapmıştım” dedi ve atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
Kurum Müdürü E.Y. de mahkemedeki savunmasında 2009 yılında Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nde çalışmaya başladığını, 2017 yılında kreşe müdür olarak görevlendirildiğini belirterek “17 Ağustos 2022 tarihinde izinden dönmüştüm. Kreşte görevli bir arkadaş mail geldiğini, mailde kreşte bulunan çocukların uyku saatinde ellerinin bağlandığının yazdığını söyledi. Ben önce üst yönetimim olan Organize Sanayi Bölge Müdürü M.Ö. ve idari işler müdürü F.T. ile görüştüm. Durumu onlara anlattım. Öğretmenlerle görüştükten sonra kendilerini tekrar bilgilendireceğimi söyledim. Öğretmenler S. ve B. ile görüştüm, onlar böyle bir durumun olmadığını söyledi. Daha sonra Müdür Yardımcımız T. beye durumu bildirerek böyle bir duruma rastlayıp rastlamadığını sordum. O da böyle bir duruma rastlamadığını söyledi. Kamera görüntülerini birlikte izledik. Üst yönetime öğretmenlerle görüştüğümü, böyle bir durumun olmadığını söylediklerini bildirdim. Veliler ile yüz yüze görüşeceğimi üst yönetime anlattım. Tam hatırlamamakla birlikte 22 Ağustos tarihinde saat 17.00’de velilerle görüştük. Velilerden biri çocuğunun oyun oynarken bebeğini uyutmak için ellerini bağladığını, annesi neden böyle bir şey yaptığını sorduğunda öğretmeninin uyumayanların ellerini bağladığını ancak kendisi uyuduğu için onunkileri bağlamadığını söylediğini belirtti. Velilerle görüştüğümde öğretmenlerden S. vardı. B. öğrencilerin yanındaydı. S. böyle bir durumun olmadığını, sınıfın sıcak olduğunu, çocukların üzeri açık uyuduğunu hatta sınıfın kapısının açık olduğunu söyledi. Ben de velilere üst yönetimle görüşüp kendilerine döneceğimi söyledim. Veliler kamera görüntülerini izlemek istedi. Üst yönetime sordum. Mehmet bey ve F.T. beye sordum. Bu görüşmeyi telefonla yaptım. Kamera görüntüsünü velilerin izleyemeyeceği söylendi. Ben de yasak olduğunu velilere söyledim” dedi.
Kreşin bir yönetim kurulu olduğunu, başkanının M.Ö. olduğunu, kendisinin de yönetim kurulu üyesi olduğunu kaydeden Kurum Müdürü E.Y. “Yönetim kurulu kararı ile öğrencilerin ilişiği kesilmiştir. Üst yönetim karar aldığı için ben uymak zorunda kalarak bu karara imza attım. Benim bir üstüm bölge müdürü M.Ö.’dür. Benim çocuğum da kreşte. Olumsuz bir durum görmüş olsam veli olarak suç duyurusunda bulunurdum. Kreş bir yıl önce kapandı. Yönetimin bize karşı herhangi bir baskısına şahit olmadım” dedi.
Duruşmada mağdur öğrencilerin velileri de dinlendi. Mağdur aileler çocuklarının şiddete maruz kaldığını, şikayetçi olduklarını söyledi.
Sanıkları ve müşteki sıfatıyla velileri dinleyen mahkeme dosyadaki CD’nin gelecek celse mahkeme huzurunda izlenmesine, M.Ö. ve F.T.’nin tanık olarak dinlenmesi konusunun gelecek celse değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı 10 Mayıs 2024 tarihine erteledi.