IŞİD’in faaliyetlerini deşifre çalışmaları sürüyor: İki ilde 7 gözaltı
Ankara’da devlet koruması altındaki kız çocuğunun 'vasiliğinin' 16 Mart 2023'te mahkeme kararıyla haklarında IŞİD davası açılmış aileye verildiği ortaya çıktı.
Ankara’da bir sevgi evinde devlet koruması altında bulunduğu belirtilen Ezidi çocuğun “vasiliği”ne onu kaçıran ve hakkında ‘uluslararası insan ticareti’ davası açılan IŞİD’li Sabah Ali Oruç’un abisinin eşini atadı.
Artı Gerçek’ten Hale Gönültaş’ın haberine göre IŞİD’liler Şubat 2021’de Ankara’da IŞİD’lilerin elinden polis operasyonuyla kurtarılan çocuğun “velayetini” alabilmek için 2022 yılında Ankara 19 Aile Mahkemesi’ne avukatları aracılığıyla dava açtı.
Dava dilekçesinde kız çocuğunun Müslüman olduğu, ailenin çocuğu Irak’ta evlatlık edindiği, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün eve düzenlediği baskından sonra tercüme hatası nedeniyle çocuğun aileden alınarak devlet korumasına verildiği anlatıldı.
Fakat 19. Aile Mahkemesi heyeti dava açan kişilerin mahkemeye yalan beyanda bulunduklarını bildirdi. Mahkeme “velayet davasını açan kişilerin terör örgütü mensubu” olduğunu, çocuğu da Ezidi ve ganimet olarak yanlarında getirdiğini bildirerek velayet davasını reddetti.
Velayet davasını kaybeden IŞİD’liler bu kez Ankara 8’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’ne “vasilik” davası açtı. Mahkeme de çocuğun 16 Mart 2023 tarihinde IŞİD’li ailenin vasiliğe atanmasına hükmetti.
Mahkemenin verdiği karara göre çocuğun vasisi IŞİD’li Oruç’un Irak’ta öldürülen IŞİD valisi abisinin eşi Saibe Adnan oldu.
Ezidi çocuğu biyolojik annesi olduğunu belirten Ezidi ailenin avukatlığını üstlenen Erselan Aktan vesayet prosedürlerinde mahkemenin vasilik için çocuğa barodan avukat ataması gerektiğini belirtti. Avukat Aktan çocuğa vasi olarak IŞİD’linin eşinin atandığı bilgisine ulaştıktan sonra karara itiraz ettiklerini söyledi. Aktan davada hem yargı, hem kolluk, hem de diğer kurumların birbirinden habersizmiş gibi kararlar aldıklarının altını çizdi.
Öte yandan çocuğun annesi olduğunu iddia eden Iraklı Ezidi kadının açtığı davada da bir gelişme oldu.
Çocuk yuvasında bulunan çocuk geçen cuma günü Ankara Adli Tıp Kurumu’na götürüldü ve DNA örneği alındı. Anne ve çocuğun DNA karşılaştırılması yapılacak. Ocak 2025’teki duruşmada da Ezidi kadınla çocuk arasında soy bağı olup olmadığı bulunmadığı netleşmiş olacak.
Ankara’da Şubat 2021’de polis ve istihbarat ekiplerinin IŞİD’in hücre evine düzenledikleri operasyonla 6-7 yaşındaki Ezidi bir kız çocuğu kurtarılmıştı. Çocuk operasyonun düzenlendiği gece IŞİD’liler tarafından karanlık internette (dark web) satışa çıkartılmıştı.
Operasyon sırasında evde bulunan Irak vatandaşları Anas V., Nasır H. R.ve Sabbah Ali Oruç göz altına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan Anas V. ve Nasır H.R. ifade ve savcılık sorgularının ardından 27 Şubat 2021’de adli kontrol şartı ile serbest bırakılmış, Sabbah Ali Hüseyin Oruç ise tutuklanarak Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konmuştu.
İddianame: Bu kişiler IŞİD’in üst düzey yöneticileri
IŞİD’lilerle ilgili iddianame Ağustos 2021’de hazırlandı. İddianamede her üç IŞİD’li için de “DAEŞ terör örgütü üyeliği” ve “örgüt yönetiminde yer almak” suçlaması yapıldı.
Oruç iddianamedeki ifadesinde Ezidi kız çocuğu 2014 yılında ağabeyinin Irak’taki evlerine iki – iki buçuk yaşındayken getirdiğini söyledi:
“Abim bir gün yanında bir kız çocuğu ile eve getirdi. ‘Bu çocuk Ezidi. DAEŞ’ten pazardan 500 dolara satın aldım. Artık bu evde büyüyecek’ dedi. Çocuğun Irak’taki evimize getirilmesinde benim sorumluluğum yok. Abim Sabbar tarafından getirildi. ‘A.’ ismini de abim koydu. Abim sonra bombalamada öldü. Ben Ezidi kadın çocuk satış piyasasını bilmem. Ben çocuk kaçırmadım, pazardan çocuk satın almadım. Çocuğu kaçak yollarla Türkiye’ye getirdim. Türkiye’de farklı isimle kimlik aldım. Çocuğu da kendi çocuğumuz gibi gösterdik.”
Sabbah Ali Oruç IŞİD’in Irak valisinin yardımcısı
Oruç ifadesinde örgütün kuruluşu sırasında IŞİD’e katıldığını itiraf etmişti. Irak’ta IŞİD’in üst düzey isimlerinden Ebu Abdullah’ın emir ve talimatlarını uyguladığını belirten Oruç örgütte maaşlı olarak çalıştığını, görevlerinden birinin köylerde “ribat” (nöbet tutma) ve gelişmeleri örgüt yönetimine bildirmek olduğu anlatmıştı.
Türkiye’ye 2018’de sahte pasaportla girdi
İddianameye göre Sabbah Ali Oruç 2018 yılında “Said Ahmet Muhammed” adına düzenlenen sahte pasaportla Suriye üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. Eşi, öz çocukları, yengesi ve Ezidi kızı Türkiye’ye daha önce kaçak yollarla göndermişti. Oruç 2018 yılında Ankara İl Göç İdaresi’nden Ezidi çocuk için A.S.O adıyla kimlik çıkarttırdı, Ankara Yenimahalle’de bir ev tuttu.
Üç ay hapis cezası
Oruç Şubat 2021’de Ezidi kız çocuğu karanlık internetten (dark web) satışa çıkarttı. IŞİD’in köle satış odasında satışı takip eden Ankara Terörle Mücadele ekipleri sabah saatlerinde Yenimahalle’deki eve baskın düzenledi ve IŞİD’lileri göz altına aldı. Çocuk da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlilerine teslim edildi. Gözaltı sonrası tutuklanan Oruç ise dört ay tutuklu kaldıktan sonra denetimli serbestlik ile bırakıldı.
Sevgi evine yerleştirildi
Ezidi kız çocuk IŞİD’liden kurtarıldıktan sonra Ankara’nın Altındağ ilçesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı bir “sevgi evine” yerleştirildi. Ulusal ve uluslararası Ezidi derneklerinin çocuğun annesinin bulunması arayışları sonuç vermedi. Annenin IŞİD’lilerin elinde olduğu ya da katliam sonrası öldürüldüğü görüşü ağırlık kazandı.
Geçen sürede Ankara’da bir grup kadın avukatın IŞİD’lilerin Ezidi çocuğu Türkiye’ye getirip elinde tutmasıyla ilgili “uluslararası insan ticareti” ve “insanlığa karşı suçlardan” yargılanması çabaları sürdü. Geçen ağustos ayında IŞİD’li Sabbah Ali Oruç hakkında “uluslararası insan ticareti” suçlamasıyla dava açıldı. Sabbah Ali Oruç Ankara 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.
Aile bakanlığı Ezidi çocuğu IŞİD’liye geri vermişti
Yargı IŞİD’li Sabah Ali Oruç’un “uluslararası insan ticaretinden” yargılanmasına ilişkin karar verirken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koruması altındaki Ezidi çocuğunu kendisini kaçırıp Türkiye’ye getiren ve sonra da “karanlık internette” (dark web) satışa çıkaran IŞİD’lilerin Ankara’daki evine “yatılı olarak” gönderdi. Bakanlığın 21 Haziran 2022 tarihinde koruma kararını kaldırıp tutanak karşılığında çocuğu IŞİD’lilere teslim ettiği ortaya çıktı.