Uzun namlulu silahlar, lüks araçlar: Sedat Şahin’e yakınlığıyla bilinen isim Sakız Adası’nda yakalandı
Geçen yıl güzellik merkezi kurşunlanan Banu Parlak, Engin ve Dilan Polat'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkındaki şikayetini çekti.
Geçen yıl güzellik merkezi kurşunlanan, Engin ve Dilan Polat’ın da aralarında bulunduğu sanıklardan şikâyetçi olan Banu Parlak şikayetini çekti. Geçen haftalarda görülen davada çiftin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti.
Banu Parlak sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Polat çiftinin ailesiyle görüştüğünü ve davadan geri adım attığını belirtti.
Parlak açıklamasında “Yaşamış olduğum korkunç olay sonrasında eski arkadaşım Dilan Polat ve ailesiyle aynı dönemde zorlu süreçlerden geçmemiz sebebiyle görüşme sağlayamamıştık. Yakın süreçte aile ortamında bir araya geldik ve yaşadığımız zorlukları birbirimize anlattık” diye belirtti.
Parlak devamında şöyle dedi:
”Nilda’nın bana ‘Banu abla annem senin kurşunlandığın gün çok ağladı’ demesi üzerine dosya benim için kapanmıştır. Ben bu zamana kadar karşımda muhatap bulamıyordum, avukatımla yapmış olduğumuz durum değerlendirmesi sonucu olayı direk şahısların kendisinden dinlememiz gerektiği kanısına vardık.
Avukatım sayesinde sonunda bana durumu net izah edebilecek bir muhatap buldum, durumu detaylı olarak dinledim. Dilan ve ailesinin böyle bir eylemde bulunmayacağına kanaat getirdim, bu nedenle de kendileri hakkında şikâyetten vazgeçtim, umarım adalet yerini bulur. Şunu da belirtmek isterim; Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat benim şikâyetimden bir gün dahi içeride yatmadı, benim dosyamda verilen tutuklama kararı hiç infaz edilmedi, bu zamana kadar olan tutukluluk sebepleri mali dosyadır, tutukluluklarının sebebi asla ben olmadım.”
1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında Banu Parlak’a ait güzellik merkezi motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olayın ardından iddianame hazırlanmıştı.
İddianamede Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenmişti. Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videoda “Tedbir kararının anasını göreceksin, iftiranın danasını göreceksin. Bitti bitti. Sana bu prim fazla bile. Sana daha ne mesajlarım var sıra sıra” diyerek yaptığı açıklamayla Parlak’a tehdit mesajı gönderdiğine yer verilmişti.
Parlak’ın işyerine tehdit amaçlı silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan ülkesindeki bağlantılarıyla kamuoyunda “Daltonlar çetesi” olarak bilinen suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve kardeşi Batın Can Gökdemir ile irtibat kurduğu kaydedilmişti.
Küçükçekmece Adliyesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulunmuştu.
Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım, kendisi altı yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım, destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” demişti.
Dilan Polat devamında şunları söylemişti:
“Can Dalton bana ‘Senin namusunu elinden alacağım’ diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim, ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek ‘Tabelaları indirin’ demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum.”
Engin Polat ise savunmasında şunları söylemişti:
“Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘Benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime bu kadın senin arkadaşın değil mi, neden böyle yapıyor, ara kendisiyle görüş dedim. Eşim ‘Ben aramam dedi’ ben de üstüne düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış, benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret, bizim hiç kimse ile alakamız yok.
Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır.”
Öte yandan dün Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine, cezaevinde tutuklu bulunan Dilan Polat Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. İşlemlerin ardından Dilan Polat bugün Adlı Tıp Kurumu’na götürüldü. Sağlık sorunları nedeniyle sorunlar yaşadığı iddia edilen Polat içeride 1.5 saat kaldı.
Polat’ın yaklaşık 2 hafta önce cezaevinden tam donanımlı devlet hastanesine götürüldüğü ve tam muayeneden geçip tahlillerinin yapıldığı öğrenildi. Adli Tıp Kurumundaki heyetin de bu raporlara baktığı daha sonra da kendilerinin muayene ettiği öğrenildi. Adli Tıp Kurumu’nda işlemlerin ardından Dilan Polat yeniden cezaevine götürüldü. Adlı Tıp Kurumu tarafından hazırlanacak rapor soruşturma dosyasına gönderilecek.
Gönderilecek rapora göre, Dilan Polat’ın sağlık sorunlarından dolayı tahliye edilip edilmeyeceği de belirlenecek.
Polat’ın avukatı müvekkilinin sağlık durumunun hapishanede kalmaya uygun olmadığı gerekçesiyle başvuruda bulunmuş, Adli Tıp prosedürü bu talep üzerine başlamıştı.