Depremzedeler bir de bununla uğraşıyor: Ağır hasarlı evi soydular
6 Şubat depremlerinde yaşanan şebeke sorunu nedeniyle Hatay Barosu’nun yaptığı suç duyurusu sonucunda savcılık GSM şirketlerini kusursuz buldu. 10Haber’e konuşan Bilişim Uzmanı Nebil “Sorumluluk BTK, Ulaştırma Bakanlığı ve iktidarda” dedi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 6 Şubat depremlerinin ardından enkaz altında kalanlarla ve deprem bölgesinde yaşayanlarla günlerce iletişim kurulamadı. Bölgedeki baz istasyonlarının neredeyse yüzde 30’u ilk etapta tamamen devre dışı kaldı, yaygın elektrik kesintileri ve fiber hatlarının kopması telefon ve internet bağlantılarında günlerce süren kesintilere yol açtı.
GSM operatörleri ve yetkilileri hakkında birden fazla suç duyurusu yapıldı. Bunlardan biri Hatay Barosu’nun şikayetiydi. Hatay Baro Başkanlığı 16 Mart günü üç büyük GSM şirketi ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı hakkında İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yaptı.
Hürriyet’in haberine göre baro adına avukatlar Murat Cengiz Güzeltepe ve Hamdi Evren tarafından savcılığa sunulan dilekçede “GSM operatörleri deprem bölgelerinde baz istasyonlarını binaların üzerine kurarak telafisi olmayacak bir hata ile iletişimin çökmesine sebebiyet vermiştir” denmişti. Elektronik Haberleşme Kanunu’nda “Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması” hükmü bulunduğu kaydedilen dilekçede “İşletmecilerin açık sorumluluğu bulunmaktadır” ifadesi yer alıyordu.
GSM şirketleri ise “Olayın doğal afetten kaynaklı meydana geldiği, teknik imkânsızlık sebebiyle baz istasyonlarının yeniden tesis edilemediği” savunması yaptı. Savcılık da soruşturmasında “deprem döneminde yıkılan binalarda baz istasyonu işlevi görecek nitelikte tesis bulunması mümkün olmadığından firmalara kusur izafe edilemeyeceği” gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
Peki afet koşullarında iletişimin kesilmesinde sorumluluk kimin? Tek sorumlu tepkilerin odağına oturan GSM operatörleri mi, yoksa sorun göründüğünden daha mı büyük?
10Haber’e konuşan Bilişim ve Telekomünikasyon Uzmanı Füsun Sarp Nebil suç duyurusunun çok önemli olduğunu, ancak sorunun asıl kaynağının görülemediğini söyledi. Nebil operatörlerden önce kusurları sorgulanması gerekenin BTK, sonra onun bağlı olduğu Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve iktidar olduğunu söyledi. Nebil bu kurumların fiber altyapının önünü ısrarla açmadığını, bu stratejiyi kurma sorumluluğunun, altyapının kurulup kurulmadığını denetlemenin bakanlığın sorumluluğunda olduğunu söyledi.
Suç duyurusunun daha geniş kapsamlı olması gerektiğini söyleyen Nebil “Bu suç duyurusunda sadece kusurlu binaların üzerindeki baz istasyonları konu edilmiş. Buradan bakarsak operatörler binalara baz istasyonu koyarken imar izni ne bakıyor. Bölgenin sorunu zaten kusurlu imar izinleriyse operatörler de aynı sorunun kurbanı olmuş” dedi. Nebil halkın gereksiz bir baz istasyonu alerjisi olduğunu söyledi, “Tamamen zararsızdır demiyorum ama cep telefonu istiyorsanız baz istasyonuna hayır deme şansınız yok” dedi.
GSM operatörlerinde aranacak kusurun ve sorulması gereken sorunun “Neden bölgede baz istasyonu sayısı az” olduğunu söyleyen Nebil “Tam rakamı operatörlerden öğrenmek lazım, ama üç büyük şehirde 200-300 kişiye bir baz istasyonu düşüyorken bölgede 1500 kişiye bir baz istasyonu düşüyor” dedi.
Nebil diğer bir sorunu da şöyle anlattı:
“Burada son sorun da şu; bu baz istasyonlarının % 60-70’i fiberle ve de birkaç şebekeyle yedeklenmiş olarak değil radyolinkle bağlıydı. Dolayısıyla arada yıkılan baz istasyonları yüzünden yıkılmayanlar da çalışamaz oldu. Yani bir sırada 10 tane varsa, ikincinin olduğu bina yıkılmışsa geri kalan dokuzu da sağlam olsa bile çalışamadı.”
Nebil depremden sonra bölgedeki yerel Wi-Fi sağlayıcıların Wi-Fi şebekesi kurma isteğini BTK’nın “loglama yapılamıyor” yani haberleşmenin içeriğini göremiyor gerekçesiyle reddettiğini, yani izin vermediğini belirtti. Nebil “Bu da sorgulanması gereken bir konuydu” dedi.