Moskova ve kilise saldırısının ortak noktası: Tacikler
Sinan Ateş cinayeti davasında karar için verilen arada abla Selma Ateş'e saldıran Mert Can Kılıç tutuklanarak cezaevine yollandı. Saldırganın beş farklı suç kaydının olduğu ifade edildi.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili davanın karar duruşmasında Selma Ateş Kazanç ve ailesine saldıran Mert Can Kılıç tutuklandı.
Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki karar duruşmasına verilen arada sanık yakınlarından Mert Can Kılıç, Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş Kazanç ve yanındaki eşiyle diğer yakınlarına saldırdı.
Mert Can Kılıç polis tarafından gözaltına alındı, Ateş ailesi duruma tepki gösterdi. Mert Can Kılıç polisteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. Kılıç nöbetçi hakimlikçe ‘Kadına karşı basit yaralama’ suçundan tutuklandı.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsündeki duruşma salonunda görülen ve kamuoyunca Sinan Ateş cinayeti olarak bilinen dosyanın yapılan yargılanması sırasında verilen arada, kurum ana girişi nizamiyesi karşısında bulunan kafeteryada meydana gelen mağdurlar SA.K., S.A.Y., M.K. ve B.G.’ye yönelik yaralama olayı ile ilgili şüpheli M.C.K. Cumhuriyet Başsavcılığımız talimatı ile aynı gün gözaltına alınmıştır.
Soruşturma kapsamında Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilen şüpheli M.C.K. ifade işlemleri sonrası sevk edildiği Ankara Batı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘Kadına karşı basit yaralama’ suçundan talep doğrultusunda tutuklanmıştır. Olaya ilişkin soruşturma Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından titizlikle sürdürülmektedir.”
Gazete Pencere’den Caner Taşpınar’a konuşan Selma Ateş saldırgan Mertcan Kılıç’ın beş ayrı suç kaydı olduğunu öğrendiğini söyledi.
Selma Ateş saldırganın alkollü olduğunun da bildirildiğini aktardı.
Selma Ateş şunları anlattı:
“Bakın dün ben öldürülebilirdim. Elinde kesici bir alet olsaydı ben bugün yaşamıyordum. Saldırıyı bugün idrak ediyorum, arkadan geldi, elinde bir şey olsa hiç şansım yoktu. Saldırganın beş ayrı suç kaydı olduğunu öğrendim. Alkollü olduğunu söylüyorlar, ancak alkol etkisinde o kadar kişi arasından beni seçemezdi diye düşünüyorum. Bu kadar suç kaydı olan bir insan yüksek güvenlik ortamındaki o duruşma salonuna nasıl girebildi? Kelepçe dahi takmadılar.
Kafeteryanın köşesinde de birileri telefonla kamera kaydına alıyordu. Ben kayda alan kişiyi fark edince zaten saldırgan benim üzerime geldi. O noktada normalde dron kamera uçardı, o sırada neden yoktu? Suçlular ve azmettiriciler hak ettikleri cezayı almadıkları sürece bize de sokak ortasında istediklerini yaparlar.”
Sinan Ateş cinayeti davasının karar duruşmasında verilen arada bir kişi Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e fiziksel saldırıda bulundu.
Araya giren Ateş ailesinin yakınları saldırganı durdururken polis müdahale etti. Saniye Ateş bölgeden uzaklaştırıldı. Saldırgan polis aracında gözaltına alındı.
Saldırıdan sonra konuşan Ayşe Ateş “Birileri çıkıp bizi kürsülerden tehdit ederse sonucu bu olur. Sinan’ı öldürdüğünüz yetmedi sıra bize mi geldi” dedi.
Anne Saniye Ateş ise gözyaşları içinde “Oğlumu verdim, kocamı verdim, daha ne istiyorlar” diyerek isyan etti. Anne Ateş olay yerinde fenalaştı.
Davada karar çıktı
Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş cinayeti davasında karar 2 Ekim’de açıklandı. Davada toplam 11 kişi için hapis cezası verilirken beş kişi beraat etti, altı kişi tahliye edildi. Kararlar oybirliğiyle alındı.
MHP’li Avukat Serdar Öktem tahliye edilirken dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal için tutukluluğa devam kararı verildi. İki ismin dosyası ayrılırken telefonlarının açılması beklenecek.
Sanıklardan Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Çağlar Zorlu ve Aytaç Ataç’ın beraatine, Caner Güney’in de tahliyesine karar verildi.
Tetikçi Eray Özyağcı ile onu taşıyan motokurye Vedat Balkaya, Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş, ofis önünde keşif yapan Suat Kurt ve azmettirici Doğukan Çep hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt ayrıca müşteki Selman Bozkurt’a yönelik “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 13’er yıl hapse mahkum edildi.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın özel kalem müdürü ve yardımcısı Emre Yüksel, tetikçiyi Ankara’ya getiren özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbey 15, Muratcan Çolak ise 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Karardan sonra açıklama yapan Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş “Sonuna kadar, yanımdaki, arkamdaki akıl ve vicdan sahibi her bir vatan evladıyla adalet yürüyüşünü her bir suçlu cezasını bulana kadar devam ettireceğim. Beklesinler, bir dahaki dosyada görüşeceğiz” dedi.
Sinan Ateş 30 Aralık 2022’de Ankara Çukurambar’daki ofisinden çıkarken motosikletten açılan ateşle öldürülmüştü. Ateş’in yanındaki isim Selman Bozkurt ise yaralanmıştı.
Soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında tetikçi Eray Özyağcı, eylemi organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve avukat Serdar Öktem ile üç polisin de aralarında bulunduğu 22 kişi tutuklanmıştı.
Cinayetten bir buçuk yıl sonra hazırlanan iddianamede Tolgahan Demirbaş’ın talebi üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri olarak görev yapan Mustafa Ensar Aykal’ın Ateş’in cep telefon numarasını olaydan sekiz ay önce sorguladığı görülmüştü.
145 sayfalık iddianamede failler Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un ortak hareket ederek eylemi gerçekleştirdikleri, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın ise azmettirici oldukları öne sürülmüştü.
İddianameye Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ifadesinden sadece üç cümle alınması, sanıkların MHP ve Ülkü Ocakları bağlantılarından bahsedilmemesi tepki çekti. İddianamede sanık olarak yer alan Tolgahan Demirbaş’ın geçenlerde Devlet Bahçeli’nin danışmanlığı görevinden alınan dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde yakalandığı iddiasının soruşturulmadığı görüldü.
Yine iddianamede eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in cinayetten sonra kullandığı çakarlı aracın plakası dahi verilmedi, araçtan sadece “Audi marka” şeklinde bahsedildi.
Ayşe Ateş’in iddianamede yer verilmeyen ifadesinde bu aracın plakasının 06 AT 5021 olduğu anlatılmıştı. “06 AT 5021” plakalı araç ise Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından kullanılıyordu.
Dosyanın ek klasörlerinde yer alan bilirkişi raporunda Sinan Ateş’in öldürülmeden önceki yazışmalarında adım adım takip edildiğine dair çevresine haber verdiği tespit edildi.
Ateş’in öldürülmeden önce arkadaşı Yeliz Özkan ile konuşmalarında adım adım takip edildiğine, kendisiyle fotoğraf çekilenlerin tek tek arandığına, görüştüğü bürokratlara ulaşıldığına dair mesajları olduğu görüldü.