10Haber Antik Rotalar: Adana’da kolezyum Karadeniz’de Efes
Sanki savaş var: Ankara'da okula giden çocuk köpek saldırısına uğradı. Aydın'da 5 köpek zehirlendi. Karadeniz'deki 5 ilde sahipsiz köpek sayısı 100 bin. Sahipli hayvanlar bakım masrafı nedeniyle terk ediliyor. Sorun gittikçe büyüyor.
“Burada doğa, hayvanlar rakibimiz değil. Hepimiz aynı dünyada aynı kaderi paylaşıyoruz. Bu çerçevede doğru yaklaşımlarla, doğru stratejilerle, doğru siyasetlerle hem bakanlıkların hem belediyelerin yapması gerekenler ele alınacak. Ama evlatlarımızın, insanımızın sokakta herhangi bir şekilde bu saldırılara maruz kalması gibi bir şeye tahammül etmemiz de söz konusu olmayacak. Bununla ilgili çalışmaları güçlü bir şekilde yapacağız.” AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısından sonra yaptığı açıklamada bunları söyledi.
Ankara Keçiören’de okula giderken 8 Aralık’ta sabah saatlerinde başıboş köpeklerin saldırısına uğrayan Tunahan Yılmaz yaralanmıştı. Tunahan’a saldıran köpeklerin nereden geldiğini bilmediklerini söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altıok, gece saatlerinde bölgeye kontrolsüz şekilde bırakılan köpekleri denetim altına almaya çalışıyoruz dedi.
Altınok, “Başıboş sokak hayvanları sorunu, sadece belediyelere ait bir konu olmayıp çok boyutlu takip gerektiren bir mesele olması sebebiyle birçok kurum ve kuruluşun eş zamanlı ve koordineli çalışmasını gerektirmektedir. Sorun büyüktür. İlçemize ait bakım ve rehabilitasyonda tutulan kayıtlı sokak hayvanlarına ilişkin bugüne kadar en ufak bir sıkıntı ve saldırı yaşamamış bir belediye olarak sınırlarımız içerisindeki tepelik bir açık arazide gece vakti kimin tarafından bırakıldığı belli olmayan ve bizim kayıtlarımızda olmayan agresif sokak hayvanlarının, açık arazide bulunan çocuğumuza saldırmış olması hepimizi kahretmiştir” dedi.
Aydın’ın Nazilli İlçesi’nde gece, Çapahasan Mahallesi’nde iki ayrı sokakta 5 sokak köpeği ölü bulundu. İhbar üzerine bölgeye Nazilli Belediyesi ve Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede, köpeklerin zehirlendiği belirlendi. Ekipler, köpeklerin neden zehirlendiğinin tespiti için numune aldı. Köpekler, belediye ekipleri tarafından bulundukları yerden alınarak gömüldü. Polis, köpek ölümleriyle ilgili soruşturma başlattı.
Nazilli Hayvan Hakları ve Doğa Koruma Derneği Başkanı Mehmet Gürkan Tığoğlu, “Sahipsiz hayvanların kısırlaştırılarak popülasyonlarının kontrol altına alınması gerekmektedir. Bizim eskiden hayvanlarla iç içe yaşayan çok güzel bir Anadolu kültürümüz vardı. Ama ne yazık ki, maalesef bu yok oldu ve kayboldu. Şu anda sokakta hayvan olmamasını modernlik zanneden bir topluluk haline geldik. Çok yazık, bu çok üzücü bir olay. Çevremizde kedi ya da köpeğin olmadığı bir dünya kurmaya çalışıyoruz. Bunun doğru olmadığını zaten biliyoruz. Bu hayvanların sonunun böyle olmaması gerekiyor. Bu duruma artık acilen bir çözüm bulunması gerekiyor” dedi.
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Karadeniz Bölge Temsilcisi Kemal Zafer Özdemir, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre bölgede 5 ildeki sahipsiz sokak köpeklerin sayısının 99 bin olduğunu söyledi. Özdemir, sokak hayvanlarının popülasyonunda yaşanan artışın il ve ilçe belediyelerinin 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na uymamasından kaynaklandığını açıkladı. Yasa hakkında bilgi veren Özdemir, “2014 yılında Cumhurbaşkanımız 5199 numaralı Hayvan Hakları Yasası çıkarttı. Bu yasamıza göre nüfusu 75 bin ve üzeri olan belediyelerin 2022 yılının sonuna kadar bakımevlerini kurmaları gerekiyordu. 75 bin nüfusunun altında olanların 25 binin üzerinde olan ilçelerimizin de 2024 yılı sonuna kadar bakımevlerini kurması gerekiyordu ama Karadeniz’in Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize’de bu yasaya il ve ilçelerimizde uyulmamıştır. Belediyeler, ilçelerinde bulunan hayvanları kırsallara, dağlara, çöplüklere atarak çözüm bulduklarını zannediyorlar. Fakat buraya atılan hayvanlar kontrolsüzce üremeye devam ediyor. Oysa ki tek çözüm kısırlaştırma. Her il ve ilçe belediyesi yasaya göre kendi sınırları içinde kısırlaştırmalarını yapmış olsaydı bugün bu sorunla karşılaşmayacaktık” diye konuştu.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre Karadeniz’deki 5 ilde kayıtlı 99 bin sokak hayvanı olduğunu kaydeden Özdemir, “Rize’de 14 bin, Trabzon’da 10 bin, Giresun’da 7 bin, Ordu’da 8 bin ve Samsun’da 60 bin sokak hayvanı sayımız var. Rize yılda 600 kısırlaştırma yapıyor. Trabzon’da ortalama 400, Giresun’da yaklaşık 300, Ordu yılda 1750 ve Samsun’da 4 bin 500 kısırlaştırma yapılıyor. Ortalama 1 hayvanın senede 3 kere doğum yaptığını izliyoruz. Yani 10 bin hayvan ise 30 bin hayvan oluyor. Korkunç bir üreme var. Bunun için acilen kısırlaştırma yapılmasını istiyoruz. Eğer kısırlaştırmaya ağırlık vermezsek bu sorunu çözemeyeceğiz. İlçe belediyelerin ekonomik durumu iyi değilse tıbbi kurallara uygun bir şekilde 3 konteyner, 1 hekim, 1 teknisyenle bu kısırlaştırmanın acilen başlaması lazım ki 2-3 yıl içerisinde kontrol altına alalım, 4-5 yıl içerisinde Türkiye’de hayvan problemi kalmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Hayvan hakları savunucuları çoğu belediyenin yasaya uymadığını söylüyor. Kısırlaştırılması gereken sokak hayvanları konusunda belediyelerin hayvanları kendi sınırlarının dışında çıkardığını vurgulayan gönüllüler orman kenarlarındaki başıboş köpeklerin kulaklarındaki birden çok sayıdaki küpeye dikkat çekiyor. Hayvanlar burada kontrolsüzce üremeye devam ediyor. Uzmanlara göre sokak hayvanlarının üreme hızından daha hızlı bir kısırlaştırma programının uygulanması tek çözüm.
Köpekler sürü davranışı gösteren ve bölge sahiplenen hayvanlar. Normal durumlarda her köpek grubu kendi sokağında veya bölgesinde kalıyor. O bölgedeki insanlar tarafından da sahiplenip besleniyor. Yan bölgeye geçerse diğer sürü ile sürtüşme riski olduğu için her grup çoğunlukla kendi bölgesinde kalmayı tercih ediyor. Eğer bir sokakta yıllardır kalan köpekler alınırsa o bölgeye başka köpekler geliyor ve sınır kavgaları yeniden başlıyor. Vakum etkisi denilen bu süreçte sürekli karşılıklı havlama seslerinin duyuluyor ve bazen köpekler tehlikeli olabiliyor. Kanuna göre köpeklerin kısırlaştırılmaları, aşıları ve diğer bakımları yapıldıktan sonra alındıkları noktaya bırakılmaları gerekiyor.