Canı isteyen yapay zekayla görüntü ve ses üretip sosyal medyada dolandırıcılık yapıyor, sosyal medya şirketleri engellemiyor

Yapay zeka araçları daha yetenekli hale geldikçe dolandırıcılar sahte insan sesi ve videoları oluşturmayı daha basit şekilde yapabiliyor. Bunlar neredeyse herkesi taklit edecek şekilde oluşturulabiliyor.

OpenAI gibi büyük firmalar yakın zamanda ses klonlamayı daha da geliştirmeyi, onu geniş çapta erişilebilir kılmayı planlıyor. Bunun dolandırıcılık amaçlı sahte aramaların önünü açabileceğinden endişe ediliyor.

Türkiye’den de sanat dünyasından siyasete birçok kişi bu faaliyetlere alet edildi. Bugüne dek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve gazeteci Fatih Altaylı bahse konu isimler arasında en öne çıkanlar oldu. En çok hedef alınan isimlerden biri ise Yıldız Holding Onursal Başkanı Murat Ülker. Dün ayrıca Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de yapay zekayla üretilen görüntü ve sesiyle böyle bir dolandırıcılık girişimi daha yapıldı.

Forbes listesine göre 5.2 milyar dolar kişisel servetiyle ülkenin en zengin iş insanı Ülker’in yapay zekayla oluşturulan görüntüleri Facebook üstünden reklamlı bir şekilde dolaşıma sokuldu.

Videolarda Murat Ülker’in bazı ticaret platformlarının kurucu ortağı ve üyesi olduğu, kendisinin de yüz binlerce lira kazandığı iddia ediliyor.

Aynı videolarda yasal ve katılımın sınırlı olduğu sistemle ev rahatlığında para kazanılacağı vaat edilip belirtilen hesaba belli miktar para yatırılması isteniyor.

Ülker yasal yolları kullanarak dolandırıcılarla mücadele etmeye başlasa da şu ana dek bir sonuç alamadı. Çünkü çoğu sosyal medya platformu bu kişilere müdahale olarak hızlıca aksiyon alınabilecek somut bir yöntem geliştirmiş değil.

Fotoğraf: Ülker’in bir Facebook gönderisine yaptığı yorum.

Katıldığı farklı toplantılarda çekilmiş görüntülerinin üstünde oynandığını, sesinin taklit edildiğini ve yapay zekayla gerçek dışı videolar üretildiğini belirten Ülker bunun ‘itibar katli’ anlamına geldiğini vurguluyor. Platformlara yönelik tepkisini şöyle dile getiriyor:

‘Reklam geliri olarak görüyorlar’

“Asıl sorun sosyal medya sağlayıcılarının bunu reklam olarak görmeleri ve itibarın katline, kamu ahlakının dejenere olmasına seyirci kalmaları ve insanların, yani aslında müşterilerinin dolandırılmalarına sebep olmalarıdır. Şikayet ediyoruz, fakat sosyal medya şirketleri çok yavaş hareket ediyor. Bu tip sponsorlu (reklamlı) yayınları nedense engellemeleri çok uzun sürüyor, çünkü bunu reklam geliri olarak görüyorlar.

Halbuki siyasi hassasiyet ya da müstehcenlik içerdiği gerekçesiyle başka bazı paylaşımları daha giriş yapmadan engelleyebiliyorlar. Bu dolandırıcılığa inşallah aldanan olmaz.”

Gerçekten de reklam kütüphanesi tarandığında Mart 2023’e dayanan dolandırıcılık faaliyetlerine rastlamak mümkün. Buradan kuruluşun aylardır bu ‘sponsorlu’ reklamlardan para kazandığı sonucuna varılıyor.

Daha önce dolandırıcılar ‘linke tıklama’ yolu ile birçok Instagram kullanıcısını hacklemiş, ardından bu kişileri taklit ederek ‘FOREX yatırımı’ bahanesiyle ağlarını genişletmişlerdi.

Facebook’un META çatısındaki ‘kardeşi’ Instagram’ın bu yönteme karşı adım atması iki yıl sürmüştü.

Haber siteleri de taklit ediliyor

Dolandırıcılar oluşturdukları sahte içerikleri ve kampanyaları yine kendi oluşturdukları sahte haber sitelerinde yayınlıyor.

Daha önce CNN, Milliyet gibi bilinen haber sitelerinin de sahte versiyonları üretilmişti.

Bir haber sitesini ziyaret ederken adres uzantısının gerçek olup olmadığına dikkat edin; bu şekilde sahte siteleri ayırt edebilirsiniz.